Ekonomi
13 Eki 2015 12:49
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:35
En büyük şehir hastanesi açılışa hazırlanıyor!
Müezzinoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehir hastanelerinin yapımına desteğinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve hükümete teşekkür etti.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 26 bin yatak kapasiteli 17
şehir hastanesinin tamamında inşaatın devam ettiğini belirterek,
"Ankara'da 3 bin 800 yataklı Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük en
kapasiteli şehir hastanesini seneye 29 Ekim'de açmış olacağız. Bu
engel olanların tedavilerini de burada yapacağız" dedi.
"Birinci hedefimiz dünyanın en ileri ülkelerinin verebildiği
sağlık hizmetini 78 milyon ülke insanımıza verebilmek" diyen
Müezzinoğlu, bunun en güçlü altyapısının da şehir hastaneleri
olacağını dile getirdi.
Türkiye'nin sağlık turizminde yakın coğrafyanın merkezi olması
yönünde çalışmalar yaptıklarına değinen Bakan Müezzinoğlu, şöyle
konuştu:
"Kalp naklinde karaciğer naklinde kanser tedavisinde Türkiye
dünya ile yarışabilir bir noktada. Karaciğer naklinde Avrupa'da
Türkiye birinci. Diğer organ nakillerinde de çok güçlü. Bu şehir
hastaneleriyle gerek cihaz ve tıbbi teknoloji donanımı gerekse
fiziki mekanlardaki saygın sunum anlamında çok büyük bir başarıyı
yakalamış olacak. Bu başarıyı algılayamayan veya bu vizyonda
olmayan ne yazık ki Türkiye'nin muhalefeti bu projelerin hayata
girişini en az 3 yıl geciktirdi. Anayasa Mahkemesine gidildi,
yürütmeyi durdurma kararları alındı."
HDP'nin, sivil toplum örgütlerinin, özellikle Türk Tabipler
Birliğinin projelere engel olduğunu anımsatan Müezzinoğlu, CHP'nin
de Anayasa Mahkemesine gittiğini, yasal düzenlemelerin Meclisten
çıkarılmasında zorluklar çıkardığını kaydetti.
-"En büyük şehir hastanesi 2016'da Ankara'da
açılacak"
Bakan Müezzinoğlu, "Şu anda 26 bin yatak kapasiteli 17 tane
şehir hastanemizin tamamında inşai faaliyetler devam ediyor.
Ankara'da 3 bin 800 yataklı Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük en
kapasiteli şehir hastanesini seneye 29 Ekim'de açmış olacağız. Bu
engel olanların tedavilerini de burada yapacağız" dedi.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı hakkında da bilgi veren
Müezzinoğlu, Türkiye'nin artık sağlıkta bilimsel alanda Ar-Ge
yapabilen ve bu projeleri uzun süreli finanse edebilen güçlü bir
yapıya kavuşturulduğunu söyledi.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı ile sağlıkta bilimsel
açıdan dünya ile yarışacak bir altyapının yasal düzenlemesini ve
kurumsal alt yapısını kurduklarını dile getiren Müezzinoğlu,
"Türkiye belki diyabette, belki kanser ilacında dünyaya 'Bu ilacı
ben kazandırdım', 'Şu hastalığın tedavisindeki yeni yöntemi ben
buldum' diye önümüzdeki yıllarda farklı örneklerini dünyaya sunacak
noktaya gelecek" ifadelerini kullandı.
-Yerli plazma ürününde geri sayım
Müezzinoğlu, SGK, Sağlık Bakanlığı ve Türk Kızılayı tarafından
yürütülen "Plazma Fraksinasyonu Projesi" ile Türkiye'de plazmadan
yerli kan ürünü elde edilmesine yönelik çalışmalar ile ilgili de
bilgi verdi.
Özellikle hemofili hastaları için kullanılan plazma
ürünlerinin bugüne kadar yurt dışından temin edildiğini hatırlatan
Müezzinoğlu, "Bu yıl itibarıyla 500 milyon lira bu alana ödediğimiz
para. Bu oran her yıl yüzde 10-15 oranında artıyor. 2017-2018'e
geldiğimizde bu rakam ikiye katlayacak yani 1 milyar liraya
gelecek" dedi.
Türk Kızılayınca toplanan kanın kullanılmayan ve atılan
kısımları olduğunu aktaran Müezzinoğlu, hemofili hastaları için kan
ürününden elde edilen ilaçların bu atılan kısımdan elde edildiğini
anlattı. Bakan Müezzinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türk Kızılayı ihtiyaç olan kanı toplayacak veya çöpe atılan
kısmı yatırımcı firmaya teslim edecek ve yatırımcı firma önümüzdeki
4 yıl içinde Türkiye'ye teknolojik alt yapıyı getirecek. Türk
Kızılayı da topladığı kanın uluslararası standartlara uygun şekilde
ilaca dönüşmesini sağlayacak alt yapısını önümüzdeki 16 ayda
kuracak ve o kan 16 aydan sonra yurt dışında yüklenici firmanın
tesisine gidecek. Yüklenici firma o tesislerinde bizim ihtiyacımızı
buradaki fabrikasını kurana kadar oradan temin edecek. 4'üncü
yıldan itibaren Türkiye'de üretmeye başlayacak."
Müezzinoğlu, böylece ürünlerin Türkiye'deki hastalar üzerinde
kullanılabileceğini vurgulayarak, "Plazma, buradan bizim
ihtiyacımızı karşılarken daha sonra yurt dışına ihraç edilecek,
dünyaya ve bölgeye pazarlanacak. Bu çok büyük bir proje"
ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanlığı, Türk Kızılayı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı arasında buna yönelik protokolün imzalandığını ve ihale
şartnamesinin hazırlandığını bildiren Müezzinoğlu, "Ama süreç yine
o ihaleyi yapmamıza müsaade etmedi. İnşallah seçimlerden sonra o
ihale yapılacak. Yol haritası belli ve Türkiye'nin yine sağlık
alanında en büyük projelerinden biridir. Bunda da çok zorluklar
yaşadık ve engeller oldu ama biz hiçbir zaman ağlayan bir iktidar
olmadık, çözüm üreten bir iktidar olduk. İnşallah yıl sonuna kadar
da hedefe ulaşacağız" diye konuştu.
-82 bin kişi donör olmak için başvurdu
Bakan Müezzinoğlu, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen
Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKKÖK) Projesi ile ilgili
de bilgiler aktardı.
Projenin 2014 yılında başladığını ve Türk Kızılayı ile
yürütülen çalışmalar çerçevesinde beklediklerinden daha büyük
başarıya ulaşıldığını vurgulayan Müezzinoğlu, şimdiye kadar kadar
donör olmak isteyen 82 bin vatandaşın müracaatının kabul edildiğini
belirtti.
Müezzinoğlu, ayrıca 43 bin ilave doku tiplemesinin kemik iliği
bankasına girdiğini kaydederek "Geçtiğimiz yıl Türkiye genelinde
toplam sayımız 45-50 bin aralığındayken kısa bir dönemde ikiye
katladık, yıl sonu itibariyle bu rakamın 100 bini geçeceğini
hedefliyoruz" dedi.
Bugüne kadar buradan bulunan donörlerden 9 hastaya kemik iliği
nakli yapıldığını, halen bin 113 hastanın kemik iliği nakli
beklediğini ifade eden Müezzinoğlu, "Bu hastaların da şu anda
44'ünde 10'da 10 doku tiplemesinde uyumu yakaladık. Yani 44 hasta,
koşulları uygun olunca hekimleri karar verdiğinde nakle gidecekler.
10'a 9 uyumu yakaladığımız 166 hasta var. Bunlar da koşullar uygun
olduğunda nakil olabilecekler" ifadesini kullandı.