Sektörel
16 Ağu 2013 12:24
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 00:33
Emre Ilıcalı: ‘Rant uğruna hedeflerden taviz verilmemeli’
Deprem tehdidinin binaları dönüştürmede ciddi bir uyarı olduğuna dikkat çeken Altensis Projeler Koordinatörü Emre Ilıcalı, 'Kentsel Dönüşümle sadece yeni binalar inşa etmeyi değil, bu dönüşüm sayesinde çevreye zarar verm
Son yüzyılın en acı felaketlerinden olan Marmara Depremi’nin yıldönümü yaklaşırken Türkiye, daha güvenli daha sağlam konutlar için kentsel dönüşüm seferberliğine çıktı.
Yeşil bina danışmanı Altensis’in kurucularından ve Projeler Koordinatörü Emre Ilıcalı, bu seferberliğin tek amacının sadece binaları daha sağlam ve daha güvenli hale getirmek olmaması uyarısında bulundu. Emre Ilıcalı “Dünyaya örnek nitelikteki bu seferberlik, zor bir sürecin sonunda gerçekleştirilebiliyor. Bu nedenle kentlerimizi dönüştürme konusunda harcayacağımız eforla aynı zamanda, daha yeşil, çevreye zarar vermeyen, enerjiden tasarruf eden yeni yaşam alanlarını da ortaya koyabilme fırsatına sahibiz. Türkiye dikkatli bir planlama ile milyarlarca doları tasarruf edebileceği bu tarihi fırsatı kaçırmamalıdır” dedi.
‘Rant Uğruna Hedeflerden Taviz Verilmemeli’
17 Ağustos Depremi’nin hatırlattığı en önemli konulardan birinin, yapılaşmada planlama ve tasarımın öneminin ortaya çıkması olduğunu dile getiren Altensis Projeler Koordinatörü Emre Ilıcalı, “Bilinçsiz yapılaşma ve rant uğruna insan sağlığı ve güvenliği hiçe sayılarak oluşturulan yaşam alanları insanların günlük yaşam kalitelerini etkilemekte, ülkemizde sık rastlanan deprem, sel, heyelan gibi afet durumlarında daha da kötü sonuçlara sebep vermektedir. Dolayısıyla, Marmara Depreminin bir daha yaşanmaması adına başlatılan kentsel dönüşüm, hem insan yaşamı ve konforu, hem de Çevresel faktörler adına çok faydalı bir adımdır. Ancak bunun şartı dönüşümün amacını koruması ve rant uğruna bu hedeflerden taviz verilmemesidir” dedi.
‘Projeler Artan Bir İvmeyle Hızlanacak’
Emre Ilıcalı, beklenen deprem riskinin büyüklüğü nedeniyle dönüşüm projelerinin hızlanarak sayılarının artmasının beklendiğini de belirterek “Söz konusu projeler tasarım olarak da kentlerin yüzünü değiştirecek. Dolayısıyla dönüşüm projelerinin tasarım rehberleri aslında kentleri geleceğe taşıyan kılavuzlardır” uyarısında bulundu. Ilıcalı, bu nedenle geleceğe uzanan Türkiye’nin tasarım rehberlerinin kriterleri arasında Çevreci- Yeşil kriterlerin mutlaka olması gerektiğini savundu.
‘Uluslar arası Standartlar Avantaj Getirir’
Dönüşümde enerji verimliliğini ön planda tutan, çevreye yaptığı olumsuz etkilerin en aza indiği mahalle ve kentsel alanların tasarımında bu konuları geniş kapsamda inceleyen ve uluslararası standardları ve iyi uygulama örneklerini içeren uluslararası Yeşil bina değerlendirme ve denetleme sistemlerinin bir tasarım rehberi gibi kullanılmasının beraberinde birçok avantaj getireceğini anlatan Emre Ilıcalı, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“2014 sonuna kadar sadece İstanbul’da 200.000 adet binanın yıkılarak yeniden yapılması öngörülmektedir. Yeşil binaların son yapılan uluslararası çalışmalar sonucunda enerji tüketiminde ortalama yüzde 20, su tüketiminde yüzde 30 ve katı atıkların azaltılmasında yüzde 40’ a ve Karbon emisyonlarının azaltılmasında yüzde 30’a varan iyileştirmeler sağladığı tahmin edilmektedir. Bu bağlamda tüm Türkiye de kentsel dönüşüm sürecinde yapılacak Yeşil bina ve altyapı uygulamaları sayesinde edilebilecek tasarrufun Milyar dolarlar seviyesine ulaşabileceği öngörülebilir.”