Ekonomi
07 Eyl 2015 07:20
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:20
Emekli mercimeği fırında unuttu
Geçen yıl ağustostan bu yıl ağustosa emekli memurun maaş artış oranı yüzde 7.9, emekli işçininki yüzde 10.03’te kalırken, mercimek yüzde 38.13, et yüzde 28.52, zeytinyağı yüzde 93.92, patlıcan yüzde 30 zamlandı
Ağustos 2014 ile Ağustos 2015 arasında tüm memur ve memur
emeklileri ile emekli öğretmenlerin 49 temel gıda maddesinde,
emekli işçilerin 40 temel gıda maddesinde, çalışan asgari ücretli
işçilerin ise 34 temel gıda maddesinde satın alma güçleri
düştü.
Tüketici Hakları Derneği’nin (THD) verilerine göre bir yıllık periyotta emekli memurun maaş artış oranı yüzde 7.9, emekli işçininki yüzde 10.03’te kalırken, mercimek yüzde 38.13, et yüzde 28.52, zeytinyağı yüzde 93.92, patlıcan yüzde 30 zam gördü.
İşte TÜİK verileri
THD’nin TÜİK verilerine dayanarak yaptığı hesaplamaya göre, Ağustos 2014 sonu ile Ağustos 2015 sonu arasında mercimekte yüzde 38.13, dana etinde yüzde 28.52, zeytinyağında yüzde 93.92, patlıcanda yüzde 30.8, yeşil soğanda yüzde 21.8, salatalıkta yüzde 20.4, kabakta yüzde 19, badem içinde yüzde 36.9, ceviz içinde yüzde 24, fındık içinde yüzde 78.2, yer fıstığında yüzde 55.5 fiyat artışı oldu.
Son bir yıllık dönemde, gıda enflasyonundaki yıllık artış oranı yüzde 14.53 olurken, çalışanların ve emeklilerin maaş artış oranları bu oranın altında kaldı. Emekli memurun maaş artış oranı yüzde 7.9, emekli öğretmenin yüzde 8, emekli işçinin yüzde 10.03, çalışan asgari ücretli işçinin ise yüzde 12.29 oldu.
THD Başkanı Turhan Çakar, “TÜİK’in açlık ve yoksulluk rakamı ile TÜİK’in eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir rakamlarını karşılaştırdığımızda, tüketicilerin yüzde yetmişten fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığı, dolayısıyla gıda yoksulu olduğu görülür. 14-15 milyon dolayında tüketicinin ise açlık sınırının altında yaşadığı anlaşılır. Türk-İş’in açıklamalarına göre, dört kişilik bir ailenin Ağustos 2015 ayı itibariyle açlık sınırı bin 345TL, yoksulluk sınırı ise 4 bin 380TL’dir. Bu rakamları dikkate alıp, TÜİK’in eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir rakamları ile karşılaştırdığımızda ise nüfusun yüzde doksandan fazlasının yoksulluk sınırının altında, 54-55 milyon tüketicinin ise açlık sınırının altında yaşadığı anlaşılır.
Bu gerçekleri dikkate aldığımızda, halkın ezici çoğunluğunun yeterli ve dengeli beslenemediği anlaşılmaktadır” dedi.
Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan tüketicilerin, gıda harcamalarından keserek kira, ulaşım, yakıt, elektrik, su, ve eğitim giderlerine kaynak aktarmak zorunda kaldığını ifade eden Çakar, “Dolardaki artış ülkemiz tarımının en önemli ithal girdilerinden olan gübre ile akaryakıt fiyatlarını arttıracağı nedeniyle gıda fiyatları da artacaktır. İvedilikle, halkın ve ülkenin yararına olan doğru tarım ve gıda politikalarına dönülmelidir” dedi.
Mithat Yurdakul/Milliyet
Tüketici Hakları Derneği’nin (THD) verilerine göre bir yıllık periyotta emekli memurun maaş artış oranı yüzde 7.9, emekli işçininki yüzde 10.03’te kalırken, mercimek yüzde 38.13, et yüzde 28.52, zeytinyağı yüzde 93.92, patlıcan yüzde 30 zam gördü.
İşte TÜİK verileri
THD’nin TÜİK verilerine dayanarak yaptığı hesaplamaya göre, Ağustos 2014 sonu ile Ağustos 2015 sonu arasında mercimekte yüzde 38.13, dana etinde yüzde 28.52, zeytinyağında yüzde 93.92, patlıcanda yüzde 30.8, yeşil soğanda yüzde 21.8, salatalıkta yüzde 20.4, kabakta yüzde 19, badem içinde yüzde 36.9, ceviz içinde yüzde 24, fındık içinde yüzde 78.2, yer fıstığında yüzde 55.5 fiyat artışı oldu.
Son bir yıllık dönemde, gıda enflasyonundaki yıllık artış oranı yüzde 14.53 olurken, çalışanların ve emeklilerin maaş artış oranları bu oranın altında kaldı. Emekli memurun maaş artış oranı yüzde 7.9, emekli öğretmenin yüzde 8, emekli işçinin yüzde 10.03, çalışan asgari ücretli işçinin ise yüzde 12.29 oldu.
THD Başkanı Turhan Çakar, “TÜİK’in açlık ve yoksulluk rakamı ile TÜİK’in eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir rakamlarını karşılaştırdığımızda, tüketicilerin yüzde yetmişten fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığı, dolayısıyla gıda yoksulu olduğu görülür. 14-15 milyon dolayında tüketicinin ise açlık sınırının altında yaşadığı anlaşılır. Türk-İş’in açıklamalarına göre, dört kişilik bir ailenin Ağustos 2015 ayı itibariyle açlık sınırı bin 345TL, yoksulluk sınırı ise 4 bin 380TL’dir. Bu rakamları dikkate alıp, TÜİK’in eşdeğer hane halkı kullanılabilir gelir rakamları ile karşılaştırdığımızda ise nüfusun yüzde doksandan fazlasının yoksulluk sınırının altında, 54-55 milyon tüketicinin ise açlık sınırının altında yaşadığı anlaşılır.
Bu gerçekleri dikkate aldığımızda, halkın ezici çoğunluğunun yeterli ve dengeli beslenemediği anlaşılmaktadır” dedi.
Açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşayan tüketicilerin, gıda harcamalarından keserek kira, ulaşım, yakıt, elektrik, su, ve eğitim giderlerine kaynak aktarmak zorunda kaldığını ifade eden Çakar, “Dolardaki artış ülkemiz tarımının en önemli ithal girdilerinden olan gübre ile akaryakıt fiyatlarını arttıracağı nedeniyle gıda fiyatları da artacaktır. İvedilikle, halkın ve ülkenin yararına olan doğru tarım ve gıda politikalarına dönülmelidir” dedi.
Mithat Yurdakul/Milliyet