Ekonomiye güven 21 ayın zirvesine çıktı!
Ekonomik güven endeksi, ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler ve uyguladığı politikalarla şubatta 21 ayın zirvesi olan 97,5'e yükseldi.
Ekonomik güven endeksi, şubatta geçen yılın aynı ayına göre 14 puan artışla 21 ayın zirvesi olan 97,5'i gördü.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden derlenen bilgiye göre, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bileşik endeks olan ekonomik güven endeksi, 2018'in başında 105,2 seviyesinde bulunuyordu. Spekülatif kur atakları, jeopolitik gelişmeler ve küresel ticaret savaşlarının etkisiyle gerilemeye başlayan endeks, Ekim 2018'de 75,2 seviyesine kadar indi.
Ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler ve uyguladığı politikaların etkisiyle faizlerde ve enflasyonda görülen düşüşler ekonomik güven endeksinin de yükseliş trendine dönmesini sağladı. Ekonomik güven endeksi, geçen yılın eylül ayından bu yana yükselişini sürdürerek, şubatta geçen aya göre 0,4, geçen yılın aynı ayına kıyasla 14 puan yükseldi. Böylece endeks 21 ayın zirvesi olan 97,5'i gördü.
Ilımlı yükseliş gelecek aylarda da devam edebilir
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. İsmet Demirkol, Merkez Bankasının Temmuz 2019'dan bu yana faizlerde 1325 baz puan indirime gittiğini belirterek, "Bunun etkisiyle ekonomik güven endeksinde meydana gelen ılımlı yükselmenin gelecek aylarda da devam etmesini bekliyorum. Faizlerdeki düşüş, kredi maliyetlerinde gerilemeye ve katma değerli büyüme modeline katkı sağlayacaktır." dedi.
A1 Capital Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Aylin Cevizci de ekonomik güven endeksinin şubatta 97,5'e yükselmesinin ekonomiye güvenin arttığına işaret ettiğini dile getirdi.
Toplamda 5 alt gruptan oluşan ekonomik güven endeksindeki dağılımın karışık bir görünüm izlemesine karşın, endeksin son 21 ayın en yüksek seviyesine ulaştığına dikkati çeken Cevizci, hizmetler sektöründe görülen artışın, inşaat ve perakende sektöründe yaşanan kayıpları dengelediğini kaydetti.
Cevizci, söz konusu verinin şubatın ilk iki haftasına ait olduğunu ve ay içinde takip edilen dinamiklerin, özellikle artan jeopolitik risklerin martta aşağı yönlü bir eğilime neden olabileceğini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Sektörel olarak ele alınacaksa, o zaman iç talebin desteklediği, sanayi dinamiklerinin pozitif yönde ilerlediği ve çarkların döndüğü bir döneme geçmiş bulunuyoruz. Dönemsel gelişmelerin minimal hale gelmesiyle endeksin yılın ortasında 3 haneli seviyelere ulaşmasını bekliyorum. Burada kritik iki detay var, birincisi sınırdaki tansiyonun düşmesi, ikincisi ise global piyasaları derinden sarsan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) geleceği nokta. Bu iki gelişmenin yarattığı tahribat ne kadar kısa sürede sarılırsa ekonomik güven endeksi de son iki yılın en yüksek seviyelerine ulaşabilir."