Konut Haberleri
15 Tem 2017 10:24
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:17
Ekonomi önemli bir testi başarıyla geçti
15 Temmuz gecesi sonrası ekonominin zarar görmemesinde rol oynayan en önemli aktörlerden Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, "Türkiye ekonomisi önemli bir testten başarıyla geçti” dedi.
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, “Darbe girişiminin şiddeti,
büyüklüğüne rağmen piyasalarda tepkiler sınırlı kaldı. Darbe
sürecinin oluşturduğu belirsizlik ortamı kısa sürdü. Büyüme
oranları Türkiye ekonomisinin sağlam temelleri olduğunu gösteriyor.
Türkiye ekonomisi önemli bir testten başarıyla geçti” dedi
FETÖ'nün darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi bir
yandan güvenlik önlemleri alınırken, diğer yandan da ekonominin
zarar görmemesi için yoğun bir trafik işledi. Bu trafiğin önemli
aktörlerinden biri de Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya oldu.
Çetinkaya, ilk andan itibaren finansal sistemin sorunsuz işlemesi,
vatandaşın ATM'lerden para çekme konusunda panik yaşamaması, sıcağı
sıcağına yabancı yatırımcılarla görüşme, ekonomi yönetimi arasında
sabaha kadar telefonla süren koordinasyona ilişkin ilk kez SABAH'a
konuştu. Darbe girişiminin ilk andan itibaren toplum tarafından
doğru okunduğunu ve güçlü bir tepkinin ortaya çıktığını vurgulayan
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya, "Olayın büyüklüğü, şiddetine
nazaran piyasaların tepkisi sınırlı kaldı, kayıplar hızlıca geri
alındı. Darbe sürecinin oluşturduğu belirsizlik kısa sürdü. Türkiye
ekonomisi böyle önemli bir testten başarıyla geçti" dedi. Merkez
Bankası Başkanı Çetinkaya, SABAH'ın sorularına şu yanıtları
verdi:
TOPLUM SÜRECİ DOĞRU OKUDU
- 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hem vatandaşın ortaya
koyduğu tepki, hem de piyasalardaki gelişmelere ilişkin neler
söyleyebilirsiniz?
- 15 Temmuz'da ülke olarak çok sıra dışı ve beklenmedik bir
olayla karşı karşıya kaldık. Burada süreç, ilk andan itibaren
toplum tarafından doğru okundu ve güçlü bir tepki ortaya çıktı.
Olayın büyüklüğü ve şiddetine nazaran piyasalarda yaşanan ilk
tepkilerin sınırlı kaldığını ve kayıpların oldukça kısa bir sürede,
hızlıca geri alındığını gördük. Darbe girişiminin finansal
piyasalarda kur, borsa, tahvil getirileri ve risk primlerinde
fiyatlamaları bozucu ve oynaklığı arttırıcı yönde bir etkisi
olmasına rağmen; ilk andaki olumsuz gelişmelerin kısa sürede büyük
ölçüde telafi edildiğini gözlemledik. Bu durum, Türkiye ekonomisi
adına önemli bir testten başarıyla geçmek anlamına geliyor. Yaşanan
şokların finansal piyasalar üzerindeki etkisinin kısa vadeli
olmasında; ilgili tüm paydaşların yüksek koordinasyonla çalışması,
bankamız dâhil ekonomi kurumlarının piyasanın ihtiyaç duyduğu
adımları hızlı bir şekilde atması etkili oldu.
FİNANSAL FAALİYETLER KESİNTİSİZ SÜRDÜ
- Bu süreçte finansal piyasalarda ve finansal aracılık
faaliyetlerinde devamlılığın sağlanması adına TCMB olarak hangi
adımları attınız ve hangi politikaları uyguladınız?
- Öncelikle üst yönetim olarak ilgili birimlerimizin
yöneticileriyle durum tespiti yaptık, değerlendirmelerde bulunduk.
Sistemlerin kesintisiz işlemesini temin için olağanüstü durumlarda
uygulanmak üzere hazırlanmış tüm süreçleri ve altyapıları gözden
geçirdik. Şubelerimiz ve bankalarla temaslarımız yoğun şekilde
gerçekleşti. Bu çalışmaların akabinde, 17 Temmuz pazar günü Merkez
Bankası olarak kamuoyuna, alacağımız önlemleri özetleyen bir duyuru
yaptık. Bu duyuruyla finansal aracılık faaliyetlerinin işlerliğinin
sürdürülebilmesini amaçladık. Verilen mesaj netti: Finansal
sistemin sorunsuz çalışması için tüm tedbirler alınmış ve gerekecek
tüm ilave tedbirler zamanında alınmaya devam edecek.
BÜTÜN ŞUBELER ÇALIŞTI
Aynı gün Bankalararası Para Piyasası'nda borç alabilme
limitlerini kaldırarak bankalara gerekli likiditenin limitsiz
olarak sağlanacağını açıkladık. Türk Lirası likidite yönetiminde
esnekliği sağlamak adına ihtiyaç duyulması halinde bankalar
tarafından limitsiz tutarda teminat döviz deposu getirilebilmesine
imkân tanınacağını ilan ettik. Merkez Bankası nezdindeki tüm
piyasalar ve sistemlerin (Elektronik Fon Transfer ve Elektronik
Menkul Kıymet Transfer) işlemler tamamlanıncaya kadar açık
tutulacağını, piyasa derinliği ve fiyat oluşumlarını yakından takip
edeceğimizi paylaştık. Darbe girişimini takip eden günlerde,
özellikle ilk hafta sonu, ülke genelinde şubelerimizi çalıştırdık.
Bankaların ihtiyaç duyabileceği likiditenin sağlanması için gerekli
tüm tedbirleri aldık. 17 Temmuz 2016'da finansal piyasaların etkin
işleyişinin sürdürülmesi amacıyla alınan diğer tedbirler
çerçevesinde, Gün İçi Likidite (GİL) imkânının komisyon oranını
sıfır olarak uygulamaya başladık. Dİ- BS'ler için var olan fazla
bulundurma/iskonto oranını düşürdük ve teminat döviz depolarının 1
aya ilaveten 2 haftalık vadede de tesis edilebilmesine imkân
tanıdık. Takip eden günlerde, finansal sisteme ilave likidite
sağlanması adına attığımız bir diğer adım kapsamında, 9 Ağustos
2016'da aldığımız kararla Türk Lirası zorunlu karşılık oranlarında
indirime gittik.
TEMKİNLİ BİR DİL KULLANDIK
15 Temmuz ve sonrasında yaşanan gelişmeler, TCMB'nin para
politikası alanındaki operasyonel karar alma süreçlerinde bir
aksaklığa veya gecikmeye yol açtı mı?
- Hayır, kesinlikle yol açmadı. Darbe girişimini takip eden
haftada Para Politikası Kurulu (PPK) toplantımız vardı. Bu
toplantıda daha önce kamuoyuyla paylaştığımız yol haritasıyla
uyumlu bir adım atarak normal seyrimize devam ettik. Merkez Bankası
olarak dönemde istikrar ortamına katkıda bulunmak için para
politikasında sadeleşme adımları atmaktaydık. Bu süreci, toplantıda
marjinal fonlama oranını 25 baz puan düşürerek devam ettirdik.
İletişimimizde de temkinli bir dil kullanarak risklerin farkında
olduğumuzu belirttik. Ancak yaşanan sürecin kontrol altında olduğu
fikrini hissettirerek bu süreçte beklemeyi değil, yol haritamızla
uyumlu bir biçimde devam etmeyi tercih ettik. Bu kararımızın olumlu
sonuçları olduğunu düşünüyorum. Takip eden hafta ise Enflasyon
Raporu basın toplantımızda basın mensupları ve banka
ekonomistleriyle daha kapsamlı bir iletişim yapma imkânı bulduk.
Orada net mesajlar vererek ekonomik görünüme dair görüşlerimizi
paylaşmaya gayret ettik.
HEMEN YABANCI YATIRIMCILARLA KONUŞTUK
- Türkiye'deki darbe girişimi ve sonrasında yaşananlar,
yabancı yatırımcılar ve basın kuruluşları nezdinde de gündem
oluşturdu. Sizin ilgili süreçte yabancı yatırımcılarla bir
temasınız oldu mu?
- Darbeden sonraki pazar günü, Sayın Başbakan Yardımcımız
Mehmet Şimşek'le beraber yabancı yatırımcılara yönelik
gerçekleştirilen telekonferansa katıldım. Küresel olarak faaliyet
gösteren yatırımcı kuruluşlarının temsilci ve analistleriyle
gerçekleştirilen bu görüşmede, yaşanan olayların genelde Türkiye
ekonomisi, özelde Türk Lirası varlıkların üzerindeki olası etkileri
hakkındaki soruları cevapladık. Ülkemiz ekonomisi ve finansal
piyasalarının sağlamlığını vurguladığımız bu toplantının iletişim
politikası anlamında o süreçte atılan önemli bir adım olduğunu
düşünüyorum. İlerleyen dönemde de yerli ve yabancı yatırımcı
kuruluşlarıyla Merkez Bankası'nda düzenli toplantılar
gerçekleştirmeye başladık. Böylelikle, hem kendilerine
makroekonomik görünümü anlatma fırsatı yakaladık, hem de yabancı
yatırımcıların öncelikleri ve ülkemiz ekonomisi hakkında
vurguladıkları risk alanlarını yakından tartışma imkânı bulduk.
İlgili toplantılara düzenli olarak devam etmekteyiz. Oluşturduğumuz
iletişim stratejisinin para politikasının etkinliğini artıran bir
unsur olduğunu düşünüyorum.
- Geriye dönüp baktığımızda son bir yılda iktisadi faaliyetin
bu süreçteki gelişimi hakkında görüşleriniz nelerdir?
- Geriye dönüp baktığımızda, olayların iktisadi büyüme
üzerindeki etkisinin sınırlı ve geçici olduğunu söyleyebiliriz.
Büyüme verilerine bakıldığında yıllık GSYİH büyümesinin 2016 yılı
üçüncü çeyreğinde eksi yüzde 1.3 olduğunu, fakat sonrasında atılan
koordineli politika adımlarının da etkisiyle büyümenin dördüncü
çeyrekte yüzde 3.5'e yükseldiğini görmekteyiz. İçinde bulunduğumuz
yılın ilk çeyreğinde ise Türkiye yüzde 5 büyüme oranı ile benzer
ülke grubu içerisinde olumlu ayrışmaktadır. Bu noktada makro
ihtiyati tedbirler ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ile finansal
aracılık alanında, istihdam paketleri ile işgücü piyasasında, kamu
maliyesi tedbirleri ile dayanıklı tüketim ürünleri ve konut
piyasası alanında atılan adımların etkinliğini gözlemledik. Darbe
sürecinin oluşturduğu belirsizlik ortamının kısa sürmesi ve pozitif
büyüme oranlarının yakalanması, Türkiye ekonomisinin sağlam
temellerine işaret ediyor.cv