Konut Haberleri
04 Tem 2016 08:55
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:28
Eğer yatırım yapılmazsa İstanbul elektriksiz kalır
Enerji Bakanı Berat Albayrak, gerekli yatırımların yapılmaması halinde İstanbul’un elektriksiz kalacağı uyarısında bulundu...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Çin seyahati
dönüşünde enerji gündemini konuştuk. Yaz geldi, elektrikte sıkıntı
yaşanır mı? Yerli kömür sahalarının özelleştirmeleri nereden
başlayacak? Elektrik dağıtım şirketlerini önümüzdeki dönemde neler
bekliyor? Bu soruların cevaplarını anlatan Bakan Albayrak, çok
ciddi bir uyarıda bulundu.
Önümüzdeki dönemde yatırımlar gerçekleşmezse İstanbul'un elektriksiz kalabileceğini söyleyen Albayrak, şöyle konuştu: "Marmara Bölgesi Türkiye'nin elektriğinin üçte birini tüketiyor. Nüfus ve sanayi açısından hayati bir yer. Bölgenin elektriğini Anadolu'dan taşıyoruz. Karadeniz'den İstanbul'a elektrik getiriyoruz. İletim hattında kayıplar ve maliyet yükü gibi birçok risk üstleniyoruz. Bu işin hiç şakası yok, bu milli bir mesele. Türkiye olarak şunu görmemiz ve karar vermemiz gerekiyor. Marmara Bölgesi'nde baz yükü ihtiyacını karşılamak için enerji yatırımı yapacağız. Nasıl yapacağız? Ya gazdan, ya ithal kömürden ya da yerli kömürden… Ama cari açık ve istihdam açısından bunu yerli kaynakla yapmak istiyoruz. 'O yatırıma karşısınız, buna karşısınız' diye bir şey yok. Kimse kusura bakmasın. Elektrikte bir sıkıntı olduğunda vatandaş bize soracak. 'Niye ondan, niye bundan yapmadın' demeyecek. Bu yatırımları önümüzdeki 3-5 yılda hayata geçirmezsek yarın bir gün elektrik kesintileri başlayacak."
Burada yenilenebilir enerjinin bir alternatif olup olamayacağına yönelik sorulara da bakan Albayrak, şöyle yanıt verdi: "Yenilenebilir enerjide verimlilik oranları çok düşük. Depolanamadığı için kısa vadede baz üretim enerjisi olmayacak. '3 bin megavat nükleer santral yapacağınıza, güneş santrali yapın' diyorlar. Bu birçok açıdan olmaz. Birincisi güneş santralinin verimliliği yüzde 18, nükleerin yüzde 92. Ayrıca nükleerde 7/24 enerji üretiliyor. Elektriğe her zaman ihtiyacımız var. Vatandaşa 'Akşam güneş battı, elektrikleri kesiyorum, haydi herkes yatsın, uyusun' diyemeyiz. Yenilenebilir enerjideki alternatifleri takip edeceğiz. Ama bu enerji vagon olarak değil, lokomotif olarak kullanılacak." Yenilenebilir enerjide saha birleştirilmesi konusunda EPDK, TEİAŞ ve TEDAŞ'ın çalışmalar yaptığını anlatan Albayrak, "Bu zaman alacak bir husus. Ülke olarak bir kuruşumuz kıymetli. Verimliliği yükselten bir sisteme geçmeliyiz" dedi.
Enerji Bakanlığı'nda seferberlik ilan ettiklerini söyleyen Albayrak, sıkıntı yaşanmaması için tedbirler almaya çalıştıklarını anlattı. Albayrak, "İkinci ana omurgayı oluşturmaya çalışıyoruz. Kuzey Anadolu omurgasını devreye almak zorundayız. Güneyden geçen hat eski. Enerji hayat demek, enerji olmazsa hayat durur. Bunu durdurma lüksümüz yok. İletim hatlarının altyapısının iyileştirilmesi ve acil olarak da üretim altyapısının oluşturulmasını sağlamalıyız" dedi.
Bakan Albayrak, havai hatlarla ilgili olarak da yeni bir sisteme geçileceğini belirterek, "TEİAŞ'ta teknik ekipler oluşturduk. Ekibi yurtdışında eğitimlere gönderdik. Ana hat kesilmeden canlı bakımları yapılacak. Yani 'Ana hat değişiyor, 5 saat kesinti var' dönemi olmayacak. Bu teknik ekiplerin sayısını da artıracağız" dedi.
Türkiye'deki elektrik şebekesinin 40 yıl önceki altyapıyla çalıştığını, yenileme için 18 milyar liralık yatırım yapılacağını anlatan Bakan Albayrak, şu bilgileri verdi: "Altyapı o dönemin nüfusu ve tüketim oranlarına göre yapılmış. Şu anda büyüme oranları ve nüfus ortada. Bunu ben şu şekilde anlatıyorum: Ortada bir yol var ve çukurlarla dolu. Bu yolu sıfırdan asfaltlamamız ve kapasitesini 4-5 şeride çıkarmamız lazım. 2013'te elektrik dağıtım özelleştirmelerini tamamladık, firmalara yükümlülükler getirdik. Enerji sektöründe 2013'ten sonra döviz kurlarının yükselmesi ve tarifeler nedeniyle sıkıntı oldu. Firmalar yatırımları yerine getirmede zorluk yaşadılar. Bu yıl yeni bir süreç başlattık. 21 dağıtım bölgesinde zamansız denetimler yapıyoruz. Şirketlerin yatırımları yerine getirip getirmediğini, call center'larını denetliyoruz. Elder toplantısında resmi ortaya koyduk. Değnek ve havuç mekanizmasını getirdik. İşini iyi yapana havuç, yapmayana değnek mekanizmasını işleteceğimizi açıkça ifade ettik."
Bakan Albayrak, bankalarla enerji sektörünün kredilerinin yeniden yapılandırılması, yeni yatırımların doğru modellerle finanse edilmesi ve kur riski gibi konuları görüştüklerini belirterek, şunları söyledi: "2010'da belirlenen tarife nedeniyle şirketler sıkıntı yaşadı. Birileri 'özelleştirme oldu, bu firmalar batsın, tekrar kamulaştırılsın' diyebilir. Bankalara da özelleştirmeden geri adım atmayacağımızı söyledim. Yatırımları oluşturacağımız yeni modellerle doğru şekilde finanse edeceğiz. Yatırım dolarla yapılmış ama gelirler TL. Bankaların da kabahati. Doğru modeli bulmalıyız. Hibrit tarife üzerinde çalışıyoruz. Yerel para birimine dönüştürme, gelir döviz, kaynak döviz gibi modelleri çalışıyoruz. Sonbaharda ilk adımları atacağız. Gelirgider dengesizliğini hedge edeceğiz." Albayrak, turizmdeki gibi enerji kredilerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin BDDK'nın çalışma yaptığını vurguladı.
Hedeflerinin 81 ile doğalgaz götürmek olduğunu söyleyen Albayrak, "Doğalgaz gitmeyen 3 ilimiz kaldı; Artvin, Hakkâri, Şırnak. Çalışmalarımız sürüyor. İnşallah en kısa zamanda buralara da gazı götüreceğiz. Bir de gazı götürmemize rağmen Ağrı gibi kullanamayan illerimiz var. Belediye, süreçleri tıkayarak vatandaşımızın bu imkâna kavuşmasını engelliyor."
Pekin 'de Çin Ulusal Enerji İdaresi Direktörü Nur Bekri ile imzalanan nükleer enerji alanındaki mutabakat zaptını da değerlendiren Albayrak, "Çin'in milli nükleer teknoloji şirketi SNPTC ile ABD'li Westinghouse'un ortak projesi var. İyi niyet protokolü imzaladık. Sinop'ta yapılacak ikinci nükleer santral için Japon Mitsubishi ve Fransız Areva ortaklığıyla anlaşma yapılmıştı. Doğudan batıya kadar bütün ülkelerle nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması noktasında çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye'nin bu konudaki altyapısını geliştirmeye yönelik çalışmalarımız da sürüyor" açıklamasında bulundu. Peki üçüncü nükleer santralin yeri neresi olacak? Güvenlik, suya yakınlık, zemin etütleri, depremsellik gibi birçok kritere baktıklarını söylen Albayrak, "Çalışmalar bitmedi. Farklı bölgeler üzerinde çalışıyoruz" dedi. Bakan Albayrak'a Çin ürünleri ve kalite sorununa ilişkin bir soru da yöneltildi. Albayrak, şöyle konuştu: "Doğu felsefesini iyi okumak lazım. Japonya'da böyle bir algı vardı. Onlar İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra teknoloji anlamında kendilerini geliştiip, markalar oluşturdu. Ardından Güney Kore'de de belli bir süreç oldu. İki ülke de teknolojik devrim gerçekleştirdi. Sony, Samsung, Hyundai gibi markalar oluşturdu. Çin'de bu yolculuğa aynı şekilde başladı. Bakın bugün Huawei markasına... Doğu ülkeleri artık markalaşmaya, kaliteyi artırmaya, sektörel anlamda dünyada yer sahibi olmaya başladı." İkinci nükleer santralin planlandığı şekilde ilerlediğini anlatan Albayrak, "Japon bakanla G20 toplantısında görüştük. Proje şirketi ve ortaklar sözleşmesinin hedeflenen bir yıllık süreden daha erken bitirilmesi için bu yılsonuna kadar takvim belirledik. İnşallah bu yılsonuna kadar detaylar belli olacak" dedi. Nükleerde yerlilik oranlarını önemsediklerini söyleyen Albayrak, birinci, ikinci ve üçüncü de bunu artırarak devam ettireceklerini vurguladı. Türkiye'nin artık kabını yırttığını söyleyen Albayrak, "Birileri yapıyorsa biz de en iyisini yaparız. İşadamı portföyümüz, Ar-Ge altyapımız, yetişmiş insan gücümüz var. Meclis'te Kore örneğini verdim. Nükleer yolculuğuna 1956'da Kore ile birlikte çıktık. Sonra biz 60 yıl geri kaldık. Kore 2000'lerin başında bu teknolojiyi kendi ürettiği bir noktaya geldi. Türkiye bunları fazlasıyla yerine getirebilecek kapasitede bir ülke" diye konuştu.
Sabah
Önümüzdeki dönemde yatırımlar gerçekleşmezse İstanbul'un elektriksiz kalabileceğini söyleyen Albayrak, şöyle konuştu: "Marmara Bölgesi Türkiye'nin elektriğinin üçte birini tüketiyor. Nüfus ve sanayi açısından hayati bir yer. Bölgenin elektriğini Anadolu'dan taşıyoruz. Karadeniz'den İstanbul'a elektrik getiriyoruz. İletim hattında kayıplar ve maliyet yükü gibi birçok risk üstleniyoruz. Bu işin hiç şakası yok, bu milli bir mesele. Türkiye olarak şunu görmemiz ve karar vermemiz gerekiyor. Marmara Bölgesi'nde baz yükü ihtiyacını karşılamak için enerji yatırımı yapacağız. Nasıl yapacağız? Ya gazdan, ya ithal kömürden ya da yerli kömürden… Ama cari açık ve istihdam açısından bunu yerli kaynakla yapmak istiyoruz. 'O yatırıma karşısınız, buna karşısınız' diye bir şey yok. Kimse kusura bakmasın. Elektrikte bir sıkıntı olduğunda vatandaş bize soracak. 'Niye ondan, niye bundan yapmadın' demeyecek. Bu yatırımları önümüzdeki 3-5 yılda hayata geçirmezsek yarın bir gün elektrik kesintileri başlayacak."
Burada yenilenebilir enerjinin bir alternatif olup olamayacağına yönelik sorulara da bakan Albayrak, şöyle yanıt verdi: "Yenilenebilir enerjide verimlilik oranları çok düşük. Depolanamadığı için kısa vadede baz üretim enerjisi olmayacak. '3 bin megavat nükleer santral yapacağınıza, güneş santrali yapın' diyorlar. Bu birçok açıdan olmaz. Birincisi güneş santralinin verimliliği yüzde 18, nükleerin yüzde 92. Ayrıca nükleerde 7/24 enerji üretiliyor. Elektriğe her zaman ihtiyacımız var. Vatandaşa 'Akşam güneş battı, elektrikleri kesiyorum, haydi herkes yatsın, uyusun' diyemeyiz. Yenilenebilir enerjideki alternatifleri takip edeceğiz. Ama bu enerji vagon olarak değil, lokomotif olarak kullanılacak." Yenilenebilir enerjide saha birleştirilmesi konusunda EPDK, TEİAŞ ve TEDAŞ'ın çalışmalar yaptığını anlatan Albayrak, "Bu zaman alacak bir husus. Ülke olarak bir kuruşumuz kıymetli. Verimliliği yükselten bir sisteme geçmeliyiz" dedi.
Enerji Bakanlığı'nda seferberlik ilan ettiklerini söyleyen Albayrak, sıkıntı yaşanmaması için tedbirler almaya çalıştıklarını anlattı. Albayrak, "İkinci ana omurgayı oluşturmaya çalışıyoruz. Kuzey Anadolu omurgasını devreye almak zorundayız. Güneyden geçen hat eski. Enerji hayat demek, enerji olmazsa hayat durur. Bunu durdurma lüksümüz yok. İletim hatlarının altyapısının iyileştirilmesi ve acil olarak da üretim altyapısının oluşturulmasını sağlamalıyız" dedi.
Bakan Albayrak, havai hatlarla ilgili olarak da yeni bir sisteme geçileceğini belirterek, "TEİAŞ'ta teknik ekipler oluşturduk. Ekibi yurtdışında eğitimlere gönderdik. Ana hat kesilmeden canlı bakımları yapılacak. Yani 'Ana hat değişiyor, 5 saat kesinti var' dönemi olmayacak. Bu teknik ekiplerin sayısını da artıracağız" dedi.
Türkiye'deki elektrik şebekesinin 40 yıl önceki altyapıyla çalıştığını, yenileme için 18 milyar liralık yatırım yapılacağını anlatan Bakan Albayrak, şu bilgileri verdi: "Altyapı o dönemin nüfusu ve tüketim oranlarına göre yapılmış. Şu anda büyüme oranları ve nüfus ortada. Bunu ben şu şekilde anlatıyorum: Ortada bir yol var ve çukurlarla dolu. Bu yolu sıfırdan asfaltlamamız ve kapasitesini 4-5 şeride çıkarmamız lazım. 2013'te elektrik dağıtım özelleştirmelerini tamamladık, firmalara yükümlülükler getirdik. Enerji sektöründe 2013'ten sonra döviz kurlarının yükselmesi ve tarifeler nedeniyle sıkıntı oldu. Firmalar yatırımları yerine getirmede zorluk yaşadılar. Bu yıl yeni bir süreç başlattık. 21 dağıtım bölgesinde zamansız denetimler yapıyoruz. Şirketlerin yatırımları yerine getirip getirmediğini, call center'larını denetliyoruz. Elder toplantısında resmi ortaya koyduk. Değnek ve havuç mekanizmasını getirdik. İşini iyi yapana havuç, yapmayana değnek mekanizmasını işleteceğimizi açıkça ifade ettik."
Bakan Albayrak, bankalarla enerji sektörünün kredilerinin yeniden yapılandırılması, yeni yatırımların doğru modellerle finanse edilmesi ve kur riski gibi konuları görüştüklerini belirterek, şunları söyledi: "2010'da belirlenen tarife nedeniyle şirketler sıkıntı yaşadı. Birileri 'özelleştirme oldu, bu firmalar batsın, tekrar kamulaştırılsın' diyebilir. Bankalara da özelleştirmeden geri adım atmayacağımızı söyledim. Yatırımları oluşturacağımız yeni modellerle doğru şekilde finanse edeceğiz. Yatırım dolarla yapılmış ama gelirler TL. Bankaların da kabahati. Doğru modeli bulmalıyız. Hibrit tarife üzerinde çalışıyoruz. Yerel para birimine dönüştürme, gelir döviz, kaynak döviz gibi modelleri çalışıyoruz. Sonbaharda ilk adımları atacağız. Gelirgider dengesizliğini hedge edeceğiz." Albayrak, turizmdeki gibi enerji kredilerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin BDDK'nın çalışma yaptığını vurguladı.
Hedeflerinin 81 ile doğalgaz götürmek olduğunu söyleyen Albayrak, "Doğalgaz gitmeyen 3 ilimiz kaldı; Artvin, Hakkâri, Şırnak. Çalışmalarımız sürüyor. İnşallah en kısa zamanda buralara da gazı götüreceğiz. Bir de gazı götürmemize rağmen Ağrı gibi kullanamayan illerimiz var. Belediye, süreçleri tıkayarak vatandaşımızın bu imkâna kavuşmasını engelliyor."
Pekin 'de Çin Ulusal Enerji İdaresi Direktörü Nur Bekri ile imzalanan nükleer enerji alanındaki mutabakat zaptını da değerlendiren Albayrak, "Çin'in milli nükleer teknoloji şirketi SNPTC ile ABD'li Westinghouse'un ortak projesi var. İyi niyet protokolü imzaladık. Sinop'ta yapılacak ikinci nükleer santral için Japon Mitsubishi ve Fransız Areva ortaklığıyla anlaşma yapılmıştı. Doğudan batıya kadar bütün ülkelerle nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması noktasında çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye'nin bu konudaki altyapısını geliştirmeye yönelik çalışmalarımız da sürüyor" açıklamasında bulundu. Peki üçüncü nükleer santralin yeri neresi olacak? Güvenlik, suya yakınlık, zemin etütleri, depremsellik gibi birçok kritere baktıklarını söylen Albayrak, "Çalışmalar bitmedi. Farklı bölgeler üzerinde çalışıyoruz" dedi. Bakan Albayrak'a Çin ürünleri ve kalite sorununa ilişkin bir soru da yöneltildi. Albayrak, şöyle konuştu: "Doğu felsefesini iyi okumak lazım. Japonya'da böyle bir algı vardı. Onlar İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra teknoloji anlamında kendilerini geliştiip, markalar oluşturdu. Ardından Güney Kore'de de belli bir süreç oldu. İki ülke de teknolojik devrim gerçekleştirdi. Sony, Samsung, Hyundai gibi markalar oluşturdu. Çin'de bu yolculuğa aynı şekilde başladı. Bakın bugün Huawei markasına... Doğu ülkeleri artık markalaşmaya, kaliteyi artırmaya, sektörel anlamda dünyada yer sahibi olmaya başladı." İkinci nükleer santralin planlandığı şekilde ilerlediğini anlatan Albayrak, "Japon bakanla G20 toplantısında görüştük. Proje şirketi ve ortaklar sözleşmesinin hedeflenen bir yıllık süreden daha erken bitirilmesi için bu yılsonuna kadar takvim belirledik. İnşallah bu yılsonuna kadar detaylar belli olacak" dedi. Nükleerde yerlilik oranlarını önemsediklerini söyleyen Albayrak, birinci, ikinci ve üçüncü de bunu artırarak devam ettireceklerini vurguladı. Türkiye'nin artık kabını yırttığını söyleyen Albayrak, "Birileri yapıyorsa biz de en iyisini yaparız. İşadamı portföyümüz, Ar-Ge altyapımız, yetişmiş insan gücümüz var. Meclis'te Kore örneğini verdim. Nükleer yolculuğuna 1956'da Kore ile birlikte çıktık. Sonra biz 60 yıl geri kaldık. Kore 2000'lerin başında bu teknolojiyi kendi ürettiği bir noktaya geldi. Türkiye bunları fazlasıyla yerine getirebilecek kapasitede bir ülke" diye konuştu.
Sabah