Konut Haberleri
01 Ara 2014 15:12
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:14
Ege kıyılarına Yunan rakip!
Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizin tatili ucuzlatması, yerli turiste hitap eden Ege kıyılarındaki turistik bölgeleri olumsuz etkiledi.
Yerli turiste hitap eden Çeşme, Borum, Kuşadası, Marmaris, Dikili
ve Ayvalık gibi turistik bölgeler, müşterilerini adalara kaptırmaya
başladı. Çeşme Turistik Otelciler Birliği Başkan Yardımcısı Yakup
Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada Ege Denizi'ndeki Yunan
adalarının, turizmde Ege kıyılarının en büyük rakibi haline
geldiğini söyledi.
Türkiye'de yerli turiste hitap eden Bodrum'dan İstanköy'e, Çeşme'den Sakız'a, Kuşadası'ndan Sisam'a ve Ayvalık'tan Midilli'ye gidenlerin sayısının son yıllarda hızla arttığına dikkati çeken Demir, "5 yıl önce Yunan adalarına yılda 50 bin kişi giderken, şu anda 500-600 bin kişi gidiyor" dedi.
Yakup Demir, Ege kıyılarından Yunanistan'a adalarına çok seyrek ve sınırlı sayıda olan feribot sefer sayılarının son yıllarda her gün karşılıklı bir kaç sefere ulaştığını ifade etti. Türkiye'den Yunan adalarına daha önce iş ya da başka ülkelere gitmek üzere geçen sınırlı sayıda kişi bulunduğunu söyleyen Demir, "Şu anda Sakız adasında köyler dahil sokaklarda gezinenlerin 5'te 3'ünün Türk olduğunu görüyoruz. Bu sayıların sanki bir iki misli artarak devam edeceği görülüyor" dedi.
"Adalara kimlikle geçiş izni için AB'ye başvurdular"
Türk ziyaretçilerine son dönemlerde "sınırda vize" uygulamasına geçen Yunan ada yönetimlerinin, artan ilgi üzerine "pasaportsuz, kimlikle geçişi" tartışmaya başladığını ifade eden Demir, Yunanistan'daki ilgili makamların bu konuyla ilgili AB'ye mektup yazarak Türk turistlerin adalara kimlikle giriş yapabilmeleri için özel izin talebinde bulunduğunu söyledi.
"Krizden çıkış yolunu turizmde görüyorlar"
Yunan adalarının ekonomik krizden çıkış yolu olarak turizmi görmeye başladığını, fazla turist çekmek için düşük fiyat politikası izlendiğini belirten Demir, KDV, ÖTV oranları ile su ve ecrimisil fiyatlarının Türkiye'ye göre daha ucuz olduğunu anlattı. "Yunan adalarındaki işletmeciler, konaklama ve yiyecek içecekte Ege kıyılarına oranla neredeyse yüzde 30-40 daha ucuz fiyat verebiliyorlar. Bu da adaları cazip hale getiriyor" diyen Demir, Türk turisti çeken sebeplerden birinin adalardaki plaj ve koyların sakinliği ve temizliği olduğunu, adalarda sayısı çok fazla olan plajların ve şezlongların ücretsiz olduğuna dikkati çekti. Demir, şöyle konuştu:
"Türkiye'de belediyeler plaj üretmiyor, devletin plajla ilgili bir politikası olmadığı için özel sektörün elinde kalmış. Devletten bu plajları kiralayan özel sektör, her şezlong için yıllık 10-15 lira ecrimisil bedeli ödüyor. Bunun bir bedelinin olması gerekiyor diyerek şezlongları kiralıyor. Belediye plajlarının dışındaki plajlardan ücret alınıyor ve henüz plajlarla ilgili bir kanunumuz yok. Yunan adalarında ise plajlara giriş ücretsiz, şezlongu da ücretsiz kullanıyorsunuz. Temiz ve duşları, soyunma kabinleri var. Buraları devletin yönetiminde ve idaresinde işliyor. İtalya'da da İspanya'da da Portekiz'de de böyle."
Yunan adalarına gidenlerin bir diğer önemsedikleri konunun ise giriş ve çıkışlarda gümrük kapılarından alışveriş yapması olduğunu belirten Demir, "Sabah gidip akşam dönen kişi sigarasını, içeceğini Türkiye'deki fiyatın çok altında alabiliyor. Buradan yaptığı alışverişle adadaki harcamalarının bir kısmını çıkarabiliyor. Günübirlik geçişlerde alışverişe sınırlama getirilmelidir. Avrupa'da bazı ülkeler bunu yapıyor" dedi.
Türkiye'de yerli turiste hitap eden Bodrum'dan İstanköy'e, Çeşme'den Sakız'a, Kuşadası'ndan Sisam'a ve Ayvalık'tan Midilli'ye gidenlerin sayısının son yıllarda hızla arttığına dikkati çeken Demir, "5 yıl önce Yunan adalarına yılda 50 bin kişi giderken, şu anda 500-600 bin kişi gidiyor" dedi.
Yakup Demir, Ege kıyılarından Yunanistan'a adalarına çok seyrek ve sınırlı sayıda olan feribot sefer sayılarının son yıllarda her gün karşılıklı bir kaç sefere ulaştığını ifade etti. Türkiye'den Yunan adalarına daha önce iş ya da başka ülkelere gitmek üzere geçen sınırlı sayıda kişi bulunduğunu söyleyen Demir, "Şu anda Sakız adasında köyler dahil sokaklarda gezinenlerin 5'te 3'ünün Türk olduğunu görüyoruz. Bu sayıların sanki bir iki misli artarak devam edeceği görülüyor" dedi.
"Adalara kimlikle geçiş izni için AB'ye başvurdular"
Türk ziyaretçilerine son dönemlerde "sınırda vize" uygulamasına geçen Yunan ada yönetimlerinin, artan ilgi üzerine "pasaportsuz, kimlikle geçişi" tartışmaya başladığını ifade eden Demir, Yunanistan'daki ilgili makamların bu konuyla ilgili AB'ye mektup yazarak Türk turistlerin adalara kimlikle giriş yapabilmeleri için özel izin talebinde bulunduğunu söyledi.
"Krizden çıkış yolunu turizmde görüyorlar"
Yunan adalarının ekonomik krizden çıkış yolu olarak turizmi görmeye başladığını, fazla turist çekmek için düşük fiyat politikası izlendiğini belirten Demir, KDV, ÖTV oranları ile su ve ecrimisil fiyatlarının Türkiye'ye göre daha ucuz olduğunu anlattı. "Yunan adalarındaki işletmeciler, konaklama ve yiyecek içecekte Ege kıyılarına oranla neredeyse yüzde 30-40 daha ucuz fiyat verebiliyorlar. Bu da adaları cazip hale getiriyor" diyen Demir, Türk turisti çeken sebeplerden birinin adalardaki plaj ve koyların sakinliği ve temizliği olduğunu, adalarda sayısı çok fazla olan plajların ve şezlongların ücretsiz olduğuna dikkati çekti. Demir, şöyle konuştu:
"Türkiye'de belediyeler plaj üretmiyor, devletin plajla ilgili bir politikası olmadığı için özel sektörün elinde kalmış. Devletten bu plajları kiralayan özel sektör, her şezlong için yıllık 10-15 lira ecrimisil bedeli ödüyor. Bunun bir bedelinin olması gerekiyor diyerek şezlongları kiralıyor. Belediye plajlarının dışındaki plajlardan ücret alınıyor ve henüz plajlarla ilgili bir kanunumuz yok. Yunan adalarında ise plajlara giriş ücretsiz, şezlongu da ücretsiz kullanıyorsunuz. Temiz ve duşları, soyunma kabinleri var. Buraları devletin yönetiminde ve idaresinde işliyor. İtalya'da da İspanya'da da Portekiz'de de böyle."
Yunan adalarına gidenlerin bir diğer önemsedikleri konunun ise giriş ve çıkışlarda gümrük kapılarından alışveriş yapması olduğunu belirten Demir, "Sabah gidip akşam dönen kişi sigarasını, içeceğini Türkiye'deki fiyatın çok altında alabiliyor. Buradan yaptığı alışverişle adadaki harcamalarının bir kısmını çıkarabiliyor. Günübirlik geçişlerde alışverişe sınırlama getirilmelidir. Avrupa'da bazı ülkeler bunu yapıyor" dedi.