Sektörel
07 Şub 2015 16:28 Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:22

'Düşük petrol fiyatları enerji sektörü için riskli'

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Edin, düşük petrol fiyatlarının Türkiye için son derece olumlu olduğunu ancak bu durumun enerji sektörü açısından çok ciddi riskler içerdiğini kaydetti

'Düşük petrol fiyatları enerji sektörü için riskli'
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, düşen petrol fiyatlarıyla doğalgaz fiyatlarında yaşanması beklenen düşüşün cari açık anlamında Türkiye için son derece olumlu olduğunu ancak bu durumun enerji sektörü açısından çok ciddi riskler içerdiğini kaydetti.

Edin, sektörün büyük bir bölümünde düşük doğalgaz fiyatlarının enerji sektörü açısından olumlu olacağı yönünde yanlış bir algı olduğunu anlattı.

Edin, "Her ne kadar son yıllarda doğalgaz santrallerinin enerji üretimindeki payı düşüyor olsa da doğalgaz santralleri halen yılın yüzde 80-85’inde piyasada fiyatları belirliyor. Dolayısıyla doğalgaz fiyatlarının düşmesi serbest piyasada elektrik fiyatlarının da düşmesine neden olacaktır. Bu da sektöre yatırım yapan tüm oyuncular açısından bir risk oluşturuyor" diye konuştu.

Edin, kısa vadede talepten hızlı büyüyen arz ve düşen emtia fiyatları nedeniyle elektrik fiyatları üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşacağını, bu gelişmelerin de tüm sektör oyuncularını olumsuz etkileyeceğini dile getirdi.

Düşük elektrik fiyatlarının küçük ve mali gücü olmayan yatırımcıları büyük oyunculara göre daha fazla zorlayacağını ifade eden Edin, "Bu da doğal olarak bir konsolidasyon sürecini gündeme getirecek. Mevcut durumdaki gibi yüzlerce farklı oyuncunun olduğu bir sektörün uzun vadede rekabetçi olma ihtimali çok düşük. Bu sebeple önümüzdeki dönemde yaşanması muhtemel konsolidasyon sürecinin, sektörün gelişimindeki bir sonraki adım için önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

Enerji sektöründe finansman sorunu yok

Garanti Bankası'nın enerji sektöründe bugüne kadar 13.500 MW kurulu gücündeki 105 enerji üretim projesi, 26 adet elektrik ve doğalgaz dağıtım ve 1 adet rafineri projesine toplam 10 milyar dolara yakın finansman sağladığını aktaran Edin, şunları kaydetti:

"Öngörülerimize göre önümüzdeki 3-4 yıllık dönemde enerji sektöründe 30 milyar dolara yakın yeni finansman ihtiyacı olacak. Bunun büyük bir kısmını yenilenebilir enerji, yerli kömür projeleri ve özelleştirmeler oluşturacak.  Bu süreçte en az 5-6 milyar dolar yeni finansman sağlamayı hedefliyoruz. Türk bankaları son 4-5 yılda sadece enerji sektörüne 35-40 milyar dolar finansman sağladı, böyle bir ortamda sektörde bir finansman sorunu olduğunu söylemek gerçekçi değil. Türk bankaları Avrupa’daki rakiplerine göre çok daha sağlıklı bir durumda ve hızlı büyüme iştahlarını korudu. Bankalar daha fazla kredi sağlayabilmek için birbirleriyle kıyasıya rekabet halinde..."

Önümüzdeki dönemde enerji projelerinin hayata geçmesindeki darboğazın, finansmandan çok özkaynak tarafında yaşanacağını ifade eden Edin, "Sektörde aktif oyunculara baktığımızda büyük ölçüde aynı isimlerden oluştuğunu görüyoruz. Bu oyuncuların da büyük çoğunluğu son yıllarda çok ciddi yatırımlar yaptı ve bu projelere önemli miktarda özkaynak aktardı. Önümüzdeki dönemde sermaye tarafından zorluklar yaşanması kuvvetle muhtemel" ifadelerini kullandı.

Bu darboğazın aşılması için yabancı yatırımcıların Türkiye'de daha büyük ölçüde yatırım yapmaya başlamaları ve sektöre özkaynak anlamında destek vermeleri gerektiğinin altını çizen Ebru Dildar Edin, "Yabancı yatırımcıları da Türkiye’ye çekebilmemizin en önemli yolu daha şeffaf, arz talep dengeleriyle fiyatların belirlendiği ve öngörülebilir bir ortam yaratabilmekten geçiyor" dedi.

Önümüzdeki dönemin parlayan yıldızı "Güneş" olacak

Rüzgar projelerinin kısa yatırım süresi, öngörülebilir yatırım maliyeti ve sahada iyi ölçüm yapılması sonucu öngörülebilir enerji üretimi nedeniyle diğer projelere göre daha cazip olduğunu ifade eden Edin, önümüzdeki dönemde güneş projelerinin sektörün parlayan yıldızı olacağını belirtti.

Edin, sözlerini şöyle tamamladı:

"Panel maliyetlerinin yeterince düşmesi, düşük inşaat riski ve YEKDEM (Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması) katkısının diğer yenilenebilir kaynaklara göre daha yüksek olması güneş projelerini yatırımcılar açısından çok cazip hale getiriyor. Kısa vadede güneş yatırımlarına olan talebin de hızla artarak rüzgar projeleriyle aynı seviyelere gelmesini bekliyoruz. Bizim de banka olarak hedefimiz, rüzgar projelerinde sağladığımız yüksek pazar payını güneş projelerinde de korumak ve sektörün öncü bankası olmak."