Kentsel Dönüşüm
12 Tem 2019 10:47 Son Güncelleme: 12 Tem 2019 10:53

Dönüşümde 3'te 2 rıza şartına yeni düzenleme

Riskli bir yapıda hak sahiplerinin 3’te 2’si dönüşüme evet derse, 3’te 1’in payı satılıyor. Geçmişte Hazine’nin alımına açık olan bu hisseler artık 3’üncü kişilere de satılacak. Yapılan düzenlemeye göre malikler arasında bu hisseleri alan çıkmazsa dışarıdan bir yatırımcıya satılabilecek. Satışlar ihaleyle yapılıp gelir hisse sahibine verilecek. Bu satışla kilitlenen dönüşüm projelerinin tamamlanması hedefleniyor.

Dönüşümde 3'te 2 rıza şartına yeni düzenleme

Kentsel dönüşümde yeni bir yatırım alanı doğdu. Geçtiğimiz haftalarda yapılan yönetmelik değişikliğiyle artık 3. kişiler de dönüşüm yapılan binalarda yatırımcı olabilecek. Düzenlemeye göre, riskli yapılarda dönüşüm için 3’te 2’nin anlaşması yeterli. Alınan karara uymayan 3’te 1’in hisseleri ise satılacak. Eski yönetmeliğe göre ‘riskli alan’ ya da ‘riskli yapıda’ anlaşmayanın hissesini diğer malikler almazsa Hazine’nin alması gerekiyordu. Bundan sonra Hazine sadece riskli alanda devreye girecek, riskli yapıda ise alıcı olmayacak. Karara katılmayanların hissesi için ilk yapılacak ihaleye sadece o yapıdaki hak sahipleri katılabilecek. Eğer alan olmazsa bu defa yapılacak ihaleye dışarıdan yatırımcılar katılacak. Satış yapılana kadar ihale tekrar edilecek.

İLK KEZ 3. KİŞİ ALACAK

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürü Vedad Gürgen, sahada karşılaştıkları sorunlar nedeniyle böyle bir düzenleme yapıldığını dile getirdi. Dönüşümde ilk kez 3. kişilerin alım yapacağına ve hisse ortaklığı kuracağına dikkat çeken Gürgen, “Kentsel dönüşüm yapılan yapılarda biz öncelikle maliklerin kendi arasında süreci tamamlamasını tercih ederiz. Ancak bu her zaman mümkün olmuyor. 3’te 2 anlaştı, 3’te 1 karara katılmıyor. O noktada önce karara katılmayanlara 15 gün süre veriliyor. O sürede de olumlu dönüş olmazsa payı satılıyor. Bu satış da önce hak sahipleri arasında olsun istiyoruz. Ama maddi sebeplerle bu mümkün olmayabiliyor. Özellikle mülklerin değerli olduğu yerlerde aynı binada oturan biri komşusunun hissesini alamıyor, tutar yüksek gelebiliyor. Biz diyoruz ki ilk ihaleyi hak sahipleri arasında yapıp, karara katılmayanların hissesini satalım. Alan çıkmazsa bu defa 3. kişilere bu imkânı sunalım. Böylece dönüşümün kilitlendiği yerlerde sürecin önü açılsın. Yapılan iş kentsel dönüşüme finansör bulmak” diye konuştu.

TESPİT KOMİSYONU

Gürgen, tüm vatandaşların haklarının korunduğu bir işleyiş olduğunu belirterek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın her aşamada denetleme görevi üstendiğini ifade etti. Satışı yapılacak arsa paylarının rayiç değerini tespit etmek ve sonrasında satış işlemini gerçekleştirmek için Bedel Tespiti Komisyonu ile Satış Komisyonu’nun yetkili olacağını dile getiren Vedad Gürgen, “Rayiç değer, maliklerce Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilecek. Sonrasında bu rapor da dikkate alınarak ihale başlangıç rakamı Bedel Tespiti Komisyonunca belirlenecek. Satışı yapılacak payın üzerinde ipotek ya da haciz olması satış işlemine engel teşkil etmeyecek. Öyle bir durum varsa satış işlemi sonrasında, satış bedelinin yatırıldığı banka hesabına malike ödeme yapılmaması için bloke konulacak. Durum ipotek, haciz ve intifa hakkı gibi hakların alacaklısına veya mahkemeye bildirilecek” dedi. Yapılacak ihalelerin ilçe belediyeleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca duyurulacağını belirten Gürgen, hisse alımı yapan 3. kişinin tüm sözleşme ve kararları kabul ederek sürece dahil olacağını kaydetti.

DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRACAK 

Kentsel dönüşüm yönetmeliğinde yapılan değişiklik hakkında konuşan gayrimenkul alanında uzman Avukat Hikmet Güngör, şu ifadeleri kullandı: “Bu adımla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dönüşüm sürecini hızlandırmış oldu. Geçmişte her ne kadar Hazine alır denilse de bunun örneği hiç olmadı. Yüzlerce proje bu nedenle beklemede. Şimdi güvendiği bir projeye yatırım yapmak isteyen yatırımcı gidip hisse alacak. Böylece hem o yatırımcı, hem de riskli evde oturan vatandaş kazanacak. Düzenleme dar ve orta gelirli vatandaşların yaşadığı bölgeler adına da önemli. Bu bölgede vatandaşın hisse alacak bütçesi olmadığı için çaresiz kalıyordu.”