İnşaat
07 Eki 2015 16:51
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:32
Doğru projelendirme cari açığı yüzde 10 azaltır!
İSKİD, bu yıl dördüncüsünü düzenleyeceği "Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı"yla sağlığı doğrudan etkileyen hasta binaları masaya yatıracak.
300’e yakın mimar, müteahhit firma ve sektör paydaşını bir
araya getirecek olan organizasyonda nefes alan binalarda bütünleşik
tasarımın önemi, enerji ithalatı, enerji verimliliği ile enerji
tasarrufunun Türkiye’nin cari açığına katkıları katılımcılarla
paylaşılacak.
İklimlendirme – Soğutma Klima imalatçıları Derneği (İSKİD),
“Mimari Tasarımda İklimlendirme Konferansı”nın dördüncüsünü 13 Ekim
2015 tarihinde Ankara Marriott Hotel’de gerçekleştirecek. Malzeme,
müteahhit, müşavir, mühendis, mimar, denetçi, kamu görevlisi ve STK
temsilcilerini ağırlanacağı etkinlikte son yıllarda yeni bir kavram
olarak sektörün karşısına çıkan ve sağlığı doğrudan etkileyen
“hasta bina” kavramını önlemek için yapılması gerekenler
katılımcılarla paylaşılacak. Konferansta, nefes alan binalarda
bütünleşik tasarımın önemine dikkat çekilecek.
Bu yılki konferansın başlıca gündem maddelerini “Bütünleşik
Tasarım”, “Enerji Verimliliği”, “Nefes Alan Binalar”, “İç Hava
Kalitesi” ve “Isıl Konforu”n oluşturacağını belirten İSKİD Merkezi
İklimlendirme Sistemleri Komisyonu Başkanı Volkan Arslan,
“Özellikle konferansta bütünleşik tasarımla doğru projelendirmenin
önemini vurgulayacağız. Bütünleşik tasarımı, mimar ve mekanik
projecilerin, projenin en başından bitimine kadar uyum içinde
çalışması şeklinde tanımlayabiliriz. Ancak bu noktada doğru
projelendirme yapılmaz ise ortaya çıkan binalar insanların taze
hava gereksinimini karşılayamıyor” dedi.
“DOĞRU PROJELERLE % 30 TASARRUF EDERİZ”
Ayrıca doğru sistem ve cihazların kullanılmamasının da,
enerjinin büyük bir kısmının boşa gitmesine neden olduğuna dikkat
çeken Volkan Arslan, nefes alan binaların, iç hava kalitesi ve ısıl
konforu en iyi şekilde tasarlanan ve enerji verimli iklimlendirme
sistemlerinin uygulandığı projeler olduğunu söyledi. Bu tarz doğru
projelendirmelerle ülkelerin ve kullanıcıların enerji
tüketimlerinin azaltılabileceğini kaydeden Cem Savcı, “2014 yılında
Türkiye’nin cari açığı 45 milyar dolardı. Enerji ithalatımız ise 60
milyar dolar. Bu enerjinin %40’ı binalarda kullanılırken, bunun
%65’lik kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı tüketiliyor. Ancak, kurulan
verimli ve doğru sistemlerle bu tüketim oranından %30’a kadar
enerji tasarrufu yapmak mümkün. Bu da yılda yaklaşık 5 milyar
dolarlık enerji ithalatında azalma sağlayarak, ülke cari açığına
katkı yapacak” diye konuştu.
“SEKTÖRÜN EN BÜYÜK İHTİYACI
STANDARTLAŞMAK”
Doğru proje uygulamalarında, yönetmelikte standartların net
olarak belirtilmemesinden kaynaklı sıkıntılar yaşadıklarına değinen
İSKİD Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Ozan Atasoy ise,
“İklimlendirme sektörünün en büyük ihtiyacı standartlaşmak. Yani
üretilen ürünün, sunulan hizmetin, yapılan uygulamanın, hatta
yaratılan konforun standardının belirlenmesi veya var olan
standardın uygulamaya geçirilip uygunluğunun denetlenmesi en büyük
ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
Avrupa Birliği Uyum Süreci dahilinde birçok standardın olduğu
gibi kabul edilerek, Türk standardı olarak belirlendiğini ileten
Ozan Atasoy, şunları söyledi:
“Bu konuda çok büyük eksiklik görmüyoruz. Ancak bu
standartların hayata geçirilmesi, yapılan uygulamaların standarda
uygunluğunun denetlenmesi konusunda hem özel sektörde hem de kamu
yatırımlarında hâlâ büyük eksiklikler görüyoruz. Bu konuda artacak
farkındalık ve denetimler ile yapı kalitelerinin ve sektörümüzün
gelişiminin önü açılacaktır.”
“SEKTÖR BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRECEK”
Gelecek dönemde, konutlarda merkezi iklimlendirme/havalandırma
projelerinde artış beklediklerini aktaran İSKİD Onursal Üyesi Vural
Eroğlu, “Kentsel dönüşüm projeleri ile artık az katlı konutların
yerini, arsaları birleştirerek yüksek katlı yapılar almakta.
Dolayısıyla, yüksek binalardaki fiziksel koşullar nedeniyle
bireysel iklimlendirme çoğunlukla uygulanamıyor. Merkezi
havalandırmanın daha enerji ekonomik olması nedeniyle ön plana
çıkıyor” dedi.
Sektörün yeni projeler, kentsel dönüşüm ve Türkiye’de de kabul
gören yeşil bina kavramıyla büyümesini sürdüreceğini de öngören
Vural Eroğlu, “Sektörümüzün pazar büyüklüğünde cihaz tüketimini
kıstas alırsak, 1.2 milyar dolar diyebiliriz. Ancak pompa, boru,
vana, izolasyon, sac, profil, elektrik malzemeleri gibi uygulama
rakamlarına bakarsak pazar büyüklüğümüz 11 milyar doları buluyor.
Sektörel büyümemiz her zaman Türkiye büyümesinin üzerinde. Örneğin,
Türkiye %5 civarında büyürken iklimlendirme sektörü %15 civarında
büyüyor. Bu da sektörümüzün kendi içinde büyümesini bitirmediğini
gösteriyor” açıklamasını yaptı.
2014 yılında sektörün 4.2 milyar dolarlık ihracat
gerçekleştirdiği bilgisini de veren Vural Eroğlu, bu yıl ihracat
beklentilerinin yüksek olmadığını söyledi. İhracat
gerçekleştirdikleri hedef pazarlarda ekonomik kriz yaşandığını
belirten Eroğlu, “Sektörümüz, bu tehdit arz eden ihracat rejiminden
çıkmak için sektörel olarak çok ciddi çalışmalar yapıyor. Ancak
ürün ihracatının yetmediğini söylemeliyiz. Aynı moda sektöründe
olduğu gibi tasarımcılarımızın bilgi ihracatında da gelişmesi
gerekli” dedi.