Konut Haberleri
27 Tem 2017 11:48
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:19
Doğaya koşan şehirli, köylüyü de mahvediyor
Dünya Gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım, büyük şehirlerin hengamesinden sıkılıp köye göç eden beyaz yakalıları yazdı. Yıldırım, görece daha zengin olan şehirlinin köylünün hayatını çok zorlaştırdığını ifade etti.
Son dönemde şehirlerden köylere ciddi bir
göç yaşanıyor. Büyük şehirlerin bunaltıcı
hayatından kaçmak isteyen on binler, doğayla iç
içe yaşamak adına köylerde yerler satın alıyor.
Ancak bu göçler belli problemleri de beraberinde
getiriyor.
Dağdan gelip bağdakini kovuyorlar
Dünya Gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım bugünkü köşe yazısında bu problemleri dile getirdi. Şehirlilerin göç ederken kent hayatını da köye getirmeye çalıştığına dikkat çeken Yıldırım şu noktaların altını çizdi: Dilimizde güzel bir deyim var; "Dağdan gelip bağdakini kovmak." Son yıllarda bu deyim şehirden gelip köydekini kovmaya dönüştü. Kentlilerin istilasına uğrayan köylerde öncelikle doğal doku bozuluyor. Tarımsal faaliyetler azalıp yok oluyor. Köyler, tüketim merkezine dönüşüyor.
Rant oluşmasına neden oluyorlar
Şehirlilerin yerleştiği bölgelerde ciddi bir rant oluşuyor. Arazi fiyatları artıyor. Çiftçiliği sürdürmek isteyen de sürdüremiyor. Çünkü, oraya yerleşen şehirliler bir süre sonra köylülerin faaliyetlerinden rahatsız oluyor. Yıllar sonra emekli olduğunda köyüne dönenler Köy mimarisi ile uyuşmayan beton yığını bir ev yapıyor. Şehirdeki yaşamını buraya taşıyor. Yanı başında hayvancılık yapan çiftçiden rahatsızlık duymaya başlıyor. Hiç çekinmeden komşusunu ilgili yerlere şikayet ediyor. Biraz da nüfuzlu biriyse, profesör veya banka emeklisiyse Çevre İl Müdürlüğü yetkilileri gelip çiftçiye cezayı basıyor.
Milyonlarca lirayı batırıyorlar
Yıllardır tarım yaptığı köyden adeta kovulan çiftçi başka arayışlara giriyor. Bir başka akım ise, şehirde yaşayıp kırsalda tarımsal üretim yapanlar. Onlar şehirdeki işlerini bırakmıyorlar. Köyde ise tarım yapmak istiyorlar. Bu nedenle arazi topluyorlar. Tarımsal üretimi kolay bir iş zannederek milyonlarca lira para döküp toprak alıyorlar. Fakat tarımı bilmedikleri için parayı batırıyorlar.
Dağdan gelip bağdakini kovuyorlar
Dünya Gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım bugünkü köşe yazısında bu problemleri dile getirdi. Şehirlilerin göç ederken kent hayatını da köye getirmeye çalıştığına dikkat çeken Yıldırım şu noktaların altını çizdi: Dilimizde güzel bir deyim var; "Dağdan gelip bağdakini kovmak." Son yıllarda bu deyim şehirden gelip köydekini kovmaya dönüştü. Kentlilerin istilasına uğrayan köylerde öncelikle doğal doku bozuluyor. Tarımsal faaliyetler azalıp yok oluyor. Köyler, tüketim merkezine dönüşüyor.
Rant oluşmasına neden oluyorlar
Şehirlilerin yerleştiği bölgelerde ciddi bir rant oluşuyor. Arazi fiyatları artıyor. Çiftçiliği sürdürmek isteyen de sürdüremiyor. Çünkü, oraya yerleşen şehirliler bir süre sonra köylülerin faaliyetlerinden rahatsız oluyor. Yıllar sonra emekli olduğunda köyüne dönenler Köy mimarisi ile uyuşmayan beton yığını bir ev yapıyor. Şehirdeki yaşamını buraya taşıyor. Yanı başında hayvancılık yapan çiftçiden rahatsızlık duymaya başlıyor. Hiç çekinmeden komşusunu ilgili yerlere şikayet ediyor. Biraz da nüfuzlu biriyse, profesör veya banka emeklisiyse Çevre İl Müdürlüğü yetkilileri gelip çiftçiye cezayı basıyor.
Milyonlarca lirayı batırıyorlar
Yıllardır tarım yaptığı köyden adeta kovulan çiftçi başka arayışlara giriyor. Bir başka akım ise, şehirde yaşayıp kırsalda tarımsal üretim yapanlar. Onlar şehirdeki işlerini bırakmıyorlar. Köyde ise tarım yapmak istiyorlar. Bu nedenle arazi topluyorlar. Tarımsal üretimi kolay bir iş zannederek milyonlarca lira para döküp toprak alıyorlar. Fakat tarımı bilmedikleri için parayı batırıyorlar.