Doğa dostu elektrik faturayı iki katına çıkardı
Devreye alınan Yeşil Tarife (YETA) uygulaması ile çevre dostu elektrik kullanmak isteyen tüketiciler, kilovatsaat başına 36 kuruş yerine 70 kuruş ödemek zorunda.
Dünya genelinde doğa dostu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı teşvik edilirken, Türkiye'de tam tersi oluyor. Temiz elektrik kullanmak isteyen tüketiciler, normal elektrik fiyatının neredeyse iki katını ödemek durumunda kalıyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) 1 Ağustos'tan itibaren Yeşil Tarife (YETA) uygulamasını başlattı. YETA kapsamında enerji kullanmak isteyen tüketiciler, kendi bölgelerinde faaliyet gösteren tedarik şirketlerinden yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik temin edebilecek ve elektrik faturalarında, söz konusu enerjinin yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini gösteren özel bir işaret yer alacak.
FATURA KABARIYOR
Ancak yeşil enerji kullanmak isteyen tüketicilerin faturası kabaracak. EPDK, YETA'da tarife birim fiyatını vergi ve fonlar hariç 69,9749 krş/kWh olarak belirledi. Şu anda mesken elektrik fiyatı 36,5048 krş/kWh ve YETA bundan yüzde 92 daha pahalı satılıyor.
Vatandaşın yeşil enerjiye neredeyse 2 katı daha fazla para ödemek zorunda kaldığını söyleyen CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, “2018 ve 2019 yılında yapılan zamlar nedeniyle 2019 yılında elektriğe zam yapan ülkeler arasında 1'inci olduk. Yani Avrupa şampiyonuyuz. İktidarın uygulamaya koyduğu YETA cazip bir tarife değil” dedi.
ŞİRKETLERE ÇALIŞILIYOR
Türkiye'de elektriğin vatandaşlar için zaten pahalı olduğunu vurgulayan Akın, elektrik tarifelerinin, enerji şirketlerinin borçlarını kapatmak, kârlılıklarını artırmak için sürekli zamlandığını kaydetti. YETA uygulamasının da elektriği ucuzlatmadığını ifade eden Akın, “Belki başlangıç aşamasında iktidar bunu hedeflemiyor. Ama hedef, ucuz ve çevre dostu elektrik olmalı” ifadelerini kullandı.
KOOPERATİFÇİLİK İLE SORUN ÇÖZÜLEBİLİR
YETA ile tüketicilerin yenilenebilir enerji kooperatiflerinin bir araya gelerek vatandaşa daha ucuz elektrik sunabileceğini söyleyen Ahmet Akın, enerji kooperatifçiliğinin YETA'nın uygulanabilirliğini artırabilecek bir uygulama alanına sahip olduğunu belirtti.
Akın, “Enerji kooperatifçiliği ve YETA bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Ama, iktidar Türkiye'de Mayıs 2019'da yapılan yönetmelik değişikliğiyle yenilenebilir enerji kooperatiflerinin önünü büyük ölçüde kapattı.
Yani bir yandan ‘Yeşil Tarife' uygulamasını hayata geçireceksiniz diğer yandan vatandaşın elektriği ucuz olarak satın alabileceği, gerçekten doğaya, çevreye ve insanlığa hizmet edebilecek enerji kooperatifçiliğinin önünü kapatacaksınız” dedi.