Konut Haberleri
20 Eki 2016 13:25
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 04:45
Cumhurbaşkanı'nın 14 yıllık hayali: 29 hastane geliyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 yılına kadar 29 hastaneyi hizmete almayı planladıklarını açıkladı...
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde İzmir ve Kocaeli Şehir Hastaneleri
Proje Finansman Töreni'ndeki konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, yatırım bedeli 1,4 milyar dolar olan projenin 1,1 milyar
doları dış finansmanla kalanının ise iç kaynaklardan
karşılanacağını dile getirdi.2013 yılında 15 hastane ile ilgili
start verildiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'de 21
şehir hastanesinin imzalarının atıldığını ya da projesinin
tamamlandığını söyledi.
"Dört bir yanımızda savaş da olsa, kriz de olsa biz kendi hedeflerimize odaklanmış bir şekilde yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz." diyen Erdoğan'ın konuşmasınnı satır başları şöyle:
2005 yılından itibaren yasal ve bürokratik altyapısını kurmaya başladığımız şehir hastaneleri için yasa çıkarmak zorunda bile kaldık. Şu anda Türkiye'nin farklı bölgelerinde 21 şehir hastanesinin ihalesi yapıldı veya sözleşmesi imzalandı. Bu projeler 9 bin metrekarenin üzerine kapalı alana ve 30 bini aşkın yatak kapasitesi aşkın hastanenin inşasını içeriyor. Toplamda 41 bin yatağa, 30 milyar lira yatırım bedelli 29 projeyi hayata geçireceğiz.
2019 yılına kadar bütün hastanelerimizi hizmete almayı planlıyoruz. Biz öyle hastaneler inşa edelim ki buralarda vatandaşım hastaneye girdiği zaman hastanenin içinde, dışarıda, sedyelerin üzerinde dolaşmasın. Çocukluğumuzda hastanlere gittiğimiz zaman sedyelerle bir binadan başka binaya... Sabah doktor muayene ediyor, sonra başka binaya geçiyorsunuz.
Artık bu böyle devam edemez, bitmesi lazım. Girdiği zaman her şey bitmiş olarak vatandaşım çıkmalı. Bu birçok hastanede başarıldı, bunun devamını istiyoruz. Bugün burada İzmir ve Kocaeli gibi iki önemli şehrimizin şehir hastanelerinin 1,1 milyar dolarlık dış finansmanın 637 milyon dolarlık anlaşmanın imzalanmasına şahitlik edeceğiz. GE firmasının sözlerini tuttukları için teşekkür ediyorum. Kocaeli şehir hastanemiz bin 180 yatağa sahip olacak. 6 ayrı hastaneden teşekkül edecek. İzmir Bayraklı Hastanemiz de 6 ayrı bloktan oluşacak. Bu projeler de 2019 yılı bitmeden hizmete girer.
Şehir hastaneleri kamu-özel sektör işbirliğinin sergilendiği projedir. Dünyada bunların uygulaması her ülkede yok. Bu istikrar ve güven projesidir. Bir ülkede istikrar ve güven varsa orada kamu ve özel ortaklık olur. Türkiye yatırımlarda kamu-özel sektör işbirliğini en güzel şekilde uygulayan ülke konumundan. Havalimanlarımızı nasıl yaptık?
Bu anlayış olmasaydı 26-27 havalimanını yapmazdık. Köprülerimiz, şehir hastanelerimiz bu şekilde oldu. Avrasya Tüneli'nin açılışını yapacağız, aynı şekilde. 2015 yılında kamu-özel sektör yatırımlarının yüzde 40'ı ülkemizde gerçekleşiyor. Türkiye'nin diğer ülkelerden farklı, yerli şirketler ve dış finansmanla hayata geçiriliyor olması.
Kamu-özel sektör işbirliği projeleri, devletin kaynak sıkıntısı nedeniyle uzun sürede yapılacak yatırımların kısa sürede yapılmasını sağlıyor. Bizim dönemimizde, büyük orada attığımız temelleri tarih vermek suretiyle başlarız, ve verdiğimiz tarihte açılışını yaparız. Ben temel atmaya gitmem, ben açılış törenine katılırım. Çünkü milletimle aramdaki bu bağı hiçbir zaman zedelemek istemiyorum. Ben takipçisi olurum, neticesinde beraber oluruz. Bu mevcut projeler dış kaynakla finanse ediliyor.
Şehir hastaneleri, sağlık hizmetlerinin yükselmesini etkileyeceği şekilde, yatırımları hak eden projelerdir. Böylece geleceğin en önemli sektörlerinden biri olan Türkiye, sağlık alanında bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir ülke konumuna yükseltecektir. Kamu ve özel sektör yatırımlarıyla çok güçlü bir sağlık altyapısı kurma konusunda kararlılıkla ilerliyoruz. Yılda yüzde 4-5 oranında artan doktor sayımız sağlık hizmetlerinin desteklendiğini gösteriyor. 141 bin doktorumuz varken, eğitim alan gençlerimizin sayısı 71 bindir. Bunları artırma gayretindeyiz. Farklı uygulamaları gündeme getirerek doktor yetiştirme konusunda çok daha gayretli olacağız. Yardımcı sağlık personeli olmak için eğitim görenlerin sayısı 100 binin üzerindedir. Türkiye 2023 hedeflerine ulaşmak için kararlı adımlar atmaktadır.
Yine söylüyorum, sipariş üzerine kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye not vermeye kalkıyorlar. Kusur bakmasınlar bunların hiçbiri Türkiye için geçerli değil. Piyasa reel duruma bakıyor. Öyle olduğu için bu tür projelerde finansman sıkıntısı çekilmiyor. Türkiye yatırım yapılabilir ülke olduğu fırsatını her fırsatta gösteriyor.
Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyayı, sıkıntıları gözardı ediyor değilim. Türkiye bu zorluklara rağmen gündemindeki projeleri hayata geçirebilecek bir ülkedir. Dört bir yanımızda savaş da kriz de olsa, biz yolumuza devam ediyoruz. Geçmişte pek çok krizler yaşayarak kendimize bir yol açtık. Son 14 yıldır sıkı sıkı sahip çıktığımız güven ve istikrarla iç ve dış her türlü sarsıntıya karşı güçlü savunma refleksleri gerçekleştirdik.
2015 yılında ekonomimiz OVP'ye paralel olarak yüzde 4 büyüdü. Çin ve Hindistan hariç, gelişen ekonomilerden 2 kat fazla performans gösterdik. Bu yılın ilk yarısında yüzde 3 büyüdük. İstihdam oranı yüzde 46'ya yükseldi. 6,7 milyon kişiye yeni istihdam sağladık. İşsizlik oranının temmuz ayında yüzde 10,7 yükselmesindeki sebep işgücündeki artıştır. Kadın ve gençlerden kaynaklanan işgücündeki artışın süreceği için, işsizliği düşük oranlara indiremeyecek olsak da bu üstesinden gelemeyeceğimiz bir oran değildir. İhracatımız reel olarak yüzde 4,3 seviyesinde artış göstererek gerilemekten kurtuldu. Ülkemizin kamu kesimi borçlanması başarılı bir dengeye ulaştı. Hükümet borç stokunun milli gelire oranı 2016'nın ikinci çeyreğinde yüzde 32,4 seviyesine gerilemiştir. Faize düşmanım, sömürü aracı olarak görüyorum. Faiz harcamalarının gelire oranı yüzde 85,7 seviyesinden yüzde 13'e düştü. Bu bile bize yeterli değil. Bu yılın ilk 9 ayında merkezi yönetim bütçe açığı 12 milyar lira olarak gerçekleşti. TÜFE enflasyonu yüzde 8,8 düzeyine ulaştı. Eylül ayı itibariyle yüzde 7,3 seviyesine geriledi. Bankalarımızın döviz açık sorunu da yok.
Türkiye çevresindeki tüm krizlere ve çatışma ortamlarına rağmen kendi yolunda kararlılıkla, güvenle yürümeyi sürdürüyor. Bu ülke kendisine itimat eden hiç kimseyi mahçup etmemiştir. Uluslararası yatırımcıların işlerini kolaylaştırmak bizim çok önem verdiğimiz husustur. Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımız başta olmak üzere tüm kurumlarımız uluslararası yatırımcılara yardımcı olmaya hazırdır. Türkiye'nin potansiyelini gören, bu millete güvenen herkese kapımız da, gönlümüz de sonuna kadar açıktır. Önümüzdeki ay, yatırım destek ve tanıtım ajansımız, Amerikalı şirketlerin CEO’larını, ABD medyasıyla bir araya gelerek ülkemiz gerçeklerini paylaşmasını sağlayacaktır.
"Dört bir yanımızda savaş da olsa, kriz de olsa biz kendi hedeflerimize odaklanmış bir şekilde yolumuza devam ediyoruz, edeceğiz." diyen Erdoğan'ın konuşmasınnı satır başları şöyle:
2005 yılından itibaren yasal ve bürokratik altyapısını kurmaya başladığımız şehir hastaneleri için yasa çıkarmak zorunda bile kaldık. Şu anda Türkiye'nin farklı bölgelerinde 21 şehir hastanesinin ihalesi yapıldı veya sözleşmesi imzalandı. Bu projeler 9 bin metrekarenin üzerine kapalı alana ve 30 bini aşkın yatak kapasitesi aşkın hastanenin inşasını içeriyor. Toplamda 41 bin yatağa, 30 milyar lira yatırım bedelli 29 projeyi hayata geçireceğiz.
2019 yılına kadar bütün hastanelerimizi hizmete almayı planlıyoruz. Biz öyle hastaneler inşa edelim ki buralarda vatandaşım hastaneye girdiği zaman hastanenin içinde, dışarıda, sedyelerin üzerinde dolaşmasın. Çocukluğumuzda hastanlere gittiğimiz zaman sedyelerle bir binadan başka binaya... Sabah doktor muayene ediyor, sonra başka binaya geçiyorsunuz.
Artık bu böyle devam edemez, bitmesi lazım. Girdiği zaman her şey bitmiş olarak vatandaşım çıkmalı. Bu birçok hastanede başarıldı, bunun devamını istiyoruz. Bugün burada İzmir ve Kocaeli gibi iki önemli şehrimizin şehir hastanelerinin 1,1 milyar dolarlık dış finansmanın 637 milyon dolarlık anlaşmanın imzalanmasına şahitlik edeceğiz. GE firmasının sözlerini tuttukları için teşekkür ediyorum. Kocaeli şehir hastanemiz bin 180 yatağa sahip olacak. 6 ayrı hastaneden teşekkül edecek. İzmir Bayraklı Hastanemiz de 6 ayrı bloktan oluşacak. Bu projeler de 2019 yılı bitmeden hizmete girer.
Şehir hastaneleri kamu-özel sektör işbirliğinin sergilendiği projedir. Dünyada bunların uygulaması her ülkede yok. Bu istikrar ve güven projesidir. Bir ülkede istikrar ve güven varsa orada kamu ve özel ortaklık olur. Türkiye yatırımlarda kamu-özel sektör işbirliğini en güzel şekilde uygulayan ülke konumundan. Havalimanlarımızı nasıl yaptık?
Bu anlayış olmasaydı 26-27 havalimanını yapmazdık. Köprülerimiz, şehir hastanelerimiz bu şekilde oldu. Avrasya Tüneli'nin açılışını yapacağız, aynı şekilde. 2015 yılında kamu-özel sektör yatırımlarının yüzde 40'ı ülkemizde gerçekleşiyor. Türkiye'nin diğer ülkelerden farklı, yerli şirketler ve dış finansmanla hayata geçiriliyor olması.
Kamu-özel sektör işbirliği projeleri, devletin kaynak sıkıntısı nedeniyle uzun sürede yapılacak yatırımların kısa sürede yapılmasını sağlıyor. Bizim dönemimizde, büyük orada attığımız temelleri tarih vermek suretiyle başlarız, ve verdiğimiz tarihte açılışını yaparız. Ben temel atmaya gitmem, ben açılış törenine katılırım. Çünkü milletimle aramdaki bu bağı hiçbir zaman zedelemek istemiyorum. Ben takipçisi olurum, neticesinde beraber oluruz. Bu mevcut projeler dış kaynakla finanse ediliyor.
Şehir hastaneleri, sağlık hizmetlerinin yükselmesini etkileyeceği şekilde, yatırımları hak eden projelerdir. Böylece geleceğin en önemli sektörlerinden biri olan Türkiye, sağlık alanında bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir ülke konumuna yükseltecektir. Kamu ve özel sektör yatırımlarıyla çok güçlü bir sağlık altyapısı kurma konusunda kararlılıkla ilerliyoruz. Yılda yüzde 4-5 oranında artan doktor sayımız sağlık hizmetlerinin desteklendiğini gösteriyor. 141 bin doktorumuz varken, eğitim alan gençlerimizin sayısı 71 bindir. Bunları artırma gayretindeyiz. Farklı uygulamaları gündeme getirerek doktor yetiştirme konusunda çok daha gayretli olacağız. Yardımcı sağlık personeli olmak için eğitim görenlerin sayısı 100 binin üzerindedir. Türkiye 2023 hedeflerine ulaşmak için kararlı adımlar atmaktadır.
Yine söylüyorum, sipariş üzerine kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye'ye not vermeye kalkıyorlar. Kusur bakmasınlar bunların hiçbiri Türkiye için geçerli değil. Piyasa reel duruma bakıyor. Öyle olduğu için bu tür projelerde finansman sıkıntısı çekilmiyor. Türkiye yatırım yapılabilir ülke olduğu fırsatını her fırsatta gösteriyor.
Ülkemizin içinde bulunduğu coğrafyayı, sıkıntıları gözardı ediyor değilim. Türkiye bu zorluklara rağmen gündemindeki projeleri hayata geçirebilecek bir ülkedir. Dört bir yanımızda savaş da kriz de olsa, biz yolumuza devam ediyoruz. Geçmişte pek çok krizler yaşayarak kendimize bir yol açtık. Son 14 yıldır sıkı sıkı sahip çıktığımız güven ve istikrarla iç ve dış her türlü sarsıntıya karşı güçlü savunma refleksleri gerçekleştirdik.
2015 yılında ekonomimiz OVP'ye paralel olarak yüzde 4 büyüdü. Çin ve Hindistan hariç, gelişen ekonomilerden 2 kat fazla performans gösterdik. Bu yılın ilk yarısında yüzde 3 büyüdük. İstihdam oranı yüzde 46'ya yükseldi. 6,7 milyon kişiye yeni istihdam sağladık. İşsizlik oranının temmuz ayında yüzde 10,7 yükselmesindeki sebep işgücündeki artıştır. Kadın ve gençlerden kaynaklanan işgücündeki artışın süreceği için, işsizliği düşük oranlara indiremeyecek olsak da bu üstesinden gelemeyeceğimiz bir oran değildir. İhracatımız reel olarak yüzde 4,3 seviyesinde artış göstererek gerilemekten kurtuldu. Ülkemizin kamu kesimi borçlanması başarılı bir dengeye ulaştı. Hükümet borç stokunun milli gelire oranı 2016'nın ikinci çeyreğinde yüzde 32,4 seviyesine gerilemiştir. Faize düşmanım, sömürü aracı olarak görüyorum. Faiz harcamalarının gelire oranı yüzde 85,7 seviyesinden yüzde 13'e düştü. Bu bile bize yeterli değil. Bu yılın ilk 9 ayında merkezi yönetim bütçe açığı 12 milyar lira olarak gerçekleşti. TÜFE enflasyonu yüzde 8,8 düzeyine ulaştı. Eylül ayı itibariyle yüzde 7,3 seviyesine geriledi. Bankalarımızın döviz açık sorunu da yok.
Türkiye çevresindeki tüm krizlere ve çatışma ortamlarına rağmen kendi yolunda kararlılıkla, güvenle yürümeyi sürdürüyor. Bu ülke kendisine itimat eden hiç kimseyi mahçup etmemiştir. Uluslararası yatırımcıların işlerini kolaylaştırmak bizim çok önem verdiğimiz husustur. Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımız başta olmak üzere tüm kurumlarımız uluslararası yatırımcılara yardımcı olmaya hazırdır. Türkiye'nin potansiyelini gören, bu millete güvenen herkese kapımız da, gönlümüz de sonuna kadar açıktır. Önümüzdeki ay, yatırım destek ve tanıtım ajansımız, Amerikalı şirketlerin CEO’larını, ABD medyasıyla bir araya gelerek ülkemiz gerçeklerini paylaşmasını sağlayacaktır.