Konut Haberleri
12 Eyl 2017 12:15
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 05:25
Çatıda güneş enerjisine bir adım!
Konut çatılarına kurulacak güneş enerji sistemlerinde ikinci mevzuat bekleniyor. Enerji ve Maliye Bakanlıklarının üzerinde çalıştığı ikincil mevzuatla güneş sistemi kuran tüketicilerin “üretici” haline gelmesiyle ortaya çıkacak teknik detaylar netleşecek.
Çatılara güneş enerjisi sistemi kurulmasıyla ilgili engelleri
ortadan kaldıran yönetmeliğin ardından ikinci mevzuat
hazırlanıyor.
Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu Türkiye Bölümü (GÜNDER)
tarafından çatılara kurulacak güneş enerjisi sistemleriyle ilgili
olarak yerel yönetimlerin yapı ruhsatı vermesi zorunluluğunun
kaldırılmasının önemli bir kolaylık sağlayacağı, işleyişte
cazibenin korunabilmesi için ikincil mevzuatta da bazı
hassasiyetlerin dikkate alınması gerektiği belirtildi.
BÜROKRASİNİN ÖNÜNE GEÇİLDİ
GÜNDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nazım Yavuz yaptığı
açıklamada, haziran ayı sonunda yayımlanan ve çatıların üzerine
kurulacak güneş sistemleriyle ilgili önemli bir engelin
kaldırıldığı düzenlemeye ilişkin, "Belediyelerin yapı ruhsatı verme
zorunluluğu kaldırılarak çatılardaki güneş enerjisi sistemleri
konusunda en azından bürokrasinin önüne geçilmiş oluyor ancak
netleşmesi gereken başka konular da var." dedi.
Daha önceki güneş çatı projelerinde ruhsat alma zorunluluğunun
pratik olmadığını ve bu durumun uygulamaların yaygınlaşmasını
engellediğini ifade eden Yavuz, şöyle konuştu:
"Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü ile Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumunun söz konusu engeli kaldıracak düzenlemesi
sektörün geleceği açısından umut verici. Belediyelerin konuyla
ilgili müdahil olup, ruhsat verme sürecinde işi zorlaştıran
bürokrasisinin önüne geçiliyor. Bu önemli bir gelişme, ancak
atılması gereken adımların ilki konumunda. Bundan sonra ‘bu iş
serbest’ diyemeyiz. Daha netleşmesi gereken başka konular da var.
Yapı ruhsatının kaldırılması konusundan bir kontrolsüzlük ortaya
çıkması beklenmiyor. Konu, uzman kişilerce belli esaslara
bağlanmaya çalışılıyor. Bu noktada GÜNDER olarak kamudaki
yetkililerle ortak bir çalışma ortamı oluşturduk."
HEDEF ELEKTRİĞİN MALİYETİNİ
DÜŞÜRMEK
Yavuz, çatı uygulamaları sayesinde, sadece meskenlerin değil
endüstriyel binaların, hastanelerin, okul veya AVM gibi yapıların
da birer elektrik üretim merkezi haline gelebileceğini belirterek,
“Çatısında bu sistemleri bulunan tüketiciler, artık üretici haline
geliyor. Bu kişiler elektrik üreticisi konumuna sahip oluyor.
Burada, faturalandırma nasıl olacak, nasıl mahsup edilecek gibi
teknik detaylara ilişkin çalışmalar ise sürüyor. Konunun yakında
sonuçlanacağını düşünüyorum. Bir evin normalde elektrik gideri 3
ila 5 kilovatsaat kurulu güce denk gelmektedir. Oluşturulacak yeni
sistemde 10 kilovat altı diye hesaplanması ve olabildiğince
harçlardan, birtakım masraflardan arındırılarak elektriğin
maliyetinin düşürülmesi hedefleniyor." değerlendirmesinde
bulundu.
Çatılarda 5 kilovatlık bir tesisin maliyetinin binadan binaya,
elektrik trafolarına ve iletim hatlarına olan uzaklığına göre
değişeceği dikkate alındığında, yaklaşık 5-6 bin dolar civarında
bir kurulum maliyetinin söz konusu olacağını anlatan Yavuz, bundan
sonra yapılacak binaların en azından güneşe uygun dizayn
edilmesiyle bu sistemlerden daha fazla yararlanılabileceğini
söyledi.
TEKNİK DETAYLAR İKİNCİ MEVZUATTA
GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu da çatılara güneş
sistemi kuran tüketicilerin “üretici” haline gelmesiyle ortaya
çıkacak teknik detayların, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve
Maliye Bakanlığının üzerinde çalıştığı ikincil mevzuatla
netleşeceğini vurguladı.
Burada çeşitli yöntemlerin izlenebileceğini ifade eden
Telemcioğlu, şöyle devam etti:
"İkincil mevzuatta Maliye Bakanlığı nasıl bir yöntem
izleyecek? Kiralarda olduğu gibi ‘belirli bir istisna sınırından
sonra mı vergilendirmeye gidecek, yoksa hiçbir ayrım yapmadan
mevzuatı aynen mi uygulayacak' bütün bunlar cevap bekleyen önemli
konular. Bu sistemi kuran bir konut sahibi vergi mükellefi olarak
fatura kesip beyanname mi verecek? Aylık 100-150 lira gelir elde
eden bir abonenin ülke enerjisine sağladığı katkıyı mı göz önüne
alacağız, yoksa yıllık 1.000 lira gelir elde eden tüketiciye
muhasebeci tutma, beyanname verme zorunluluğu mu getireceğiz?
Çünkü, güneş enerjisi sistemini çatısına kuran bir konut sahibine
muhasebeci tutma, beyanname verme, fatura kesme zorunluluğu
getirilmesi yatırımdan elde edilecek gelirden daha fazla bir yükle
uygulamanın tüm çekiciliğini ortadan kaldırabilir."
Telemcioğlu, çatısında güneş enerjisinden elektrik üretenlere
daha pratik ve etkili bir yöntem olarak gider makbuzu ile ödeme
yapılabileceğine dikkati çekerek, "Dağıtım firması sayaçları okur,
abonenin hak ettiği bedel ile ilgili olarak kaynağında her türlü
vergi resim harç bedelini keser ve abonenin hesabına parayı
yatırır." ifadelerini kullandı.
AMORTİSMAN SÜRESİ YARIYA İNDİRİLEBİLİR
Öte yandan, çatılardaki güneş uygulamalarının desteklenip
desteklenmeyeceğine ilişkin bir belirsizlik olduğunu da vurgulayan
Telemcioğlu, "Normal bir arazideki güneş paneli 6-7 yılda
maliyetini amorti edebiliyor fakat çatılardaki uygulamalarda bu
süre 12-13 yıla kadar uzayabiliyor. İlave desteklerle çatı
uygulamalarında da amortisman süresi yarıya indirilebilir." diye
konuştu.
Telemcioğlu, satın alma garanti fiyatının 10 kilovat altı
kurulumlar için yüzde 50 artırılmasının veya yerli katkı payının,
bu tür kurulumlar için önemli avantajlar sağlayacağını belirterek,
kamunun faizsiz kredi olanağı sağlamasının da sektöre olumlu
yansıyacağını sözlerine ekledi.