Konut Haberleri
17 Kas 2014 07:05
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:09
Bunu okumadan altın almayın
Güvenli liman olma özelliğini kaybeden altına yatırım yapanlar, 6 ayda yüzde 10,6 kaybetti.
Altının onsu uluslararası piyasalarda son altı
aylık dönemde 1.291 dolardan 1.150 dolara kadar gerileyerek
yatırımcısına yaklaşık yüzde 10,6 kaybettirdi. Kasım ayının ilk
yarısında 1.132 dolar ile son 4,5 yılın en düşük seviyesine
gerileyen altının onsu, bu hafta genel olarak 1.150 dolar
seviyelerinde yatay bir seyir izledi. AA muhabirinin konuya ilişkin
sorularını yanıtlayan Saxo Capital Markets Uluslararası Piyasalar
Uzmanı Burak Demirpehlivan, dolar talebi kuvvetli kaldığı sürece
kısa vadede altın fiyatında yükseliş beklemenin mümkün olmadığını
belirterek, "Dolar değer kazanırken, karşısındaki diğer her şeyin
değer kaybettiği bir yıl geçirdik" dedi. Altının, doların gazabına
uğradığını vurgulayan Demirpehlivan, bunu temel olarak destekleyen
durumu ise "ABD'de faizlerin artış beklentisi" olarak niteledi.
REFERANDUMU TAKİP EDİYORUZ
"Altın/euro cinsinden ve altın/TL cinsinden gibi değer kaybeden para birimleriyle kıyasladığımız zaman, altında yavaş yavaş bozulma yaşandığını görüyoruz. Bunun da fiziksel taleple desteklenmesi lazım. Burada çok kuvvetli bir fiziksel talebin olduğunu görmüyoruz. Hedge fonlar stoklarını halen eritiyor, rekor düşük seviyedeler. Bu seviyeden bir dönüşün tetiklenmesi oluşabilir, bu da bazı olumlu gelişmelere ve haber akışlarına bağlı kalmış durumda. ABD'deki verilerin yanında İsviçre merkez bankası'nın 30 Kasım'da sonlanacak referandumu takip ediyoruz. Buradan 'evet' oyu çıkarsa İsviçre Merkez Bankası 5 yıla yayılmış yüksek miktarlarda altın alımı yapacak. Bu da altında yukarı yönlü çok ciddi bir hareketin tetikleyicisi olabilir. Altın, 2015 ve sonrasında bu fiyatların içine girmiş olur ancak şu anda öyle bir görüntü yok. Bu kurlar için yeni bir dalgalanma getirir. Son dönemde anketler de altının yukarı yönlü hareketi için çok olumlu bir görüntü vermiyor. Bu nedenle hem dolar talebi hem faiz fiyatlamasının yukarıda kalmaya devam etmesi, düşük enflasyon, hepsini bir araya getirdiğimizde bu baskının devam etmesiyle karşı karşıyayız."
Doların bütün para birimlerini etkilediğini anımsatan Demirpehlivan, "Sene içerisinde emtia fiyatları yüz güldürmedi. Bu yüzden altını burada ayırmak çok doğru olmayacaktır. Emtia sepetinin darbe almasının nedeni de dolar..." diye konuştu.
RİSKLER DEVAM EDECEK
ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut ise altın yatırımcıları için risklerin hala ön planda olduğunu belirterek, "2014 yılında altın yatırımcısı maalesef pek gülmedi" dedi. Karabulut, altının gelecek günlerdeki seyrine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Yeni bir hikaye bulunana kadar altında riskler aşağı yönlü olmaya devam edecektir ta ki enflasyon baskısı ya da politik riskler nedeniyle tekrar güvenli liman efekti çalışana kadar.
Diğer yandan altının çıkartma maliyetinin bir efsane olduğu... 1.700 dolar civarındayken 'altın maliyeti burası' deniyordu ancak geldiğimiz nokta ortada. Sonra '1.500 dolar' denildi, şimdi de '1.100 dolar' deniyor fakat bunlar artık efsane olmaktan öteye gidemiyor. Artık bu çeşit raporlar da güven vermiyor. Temel anlamda altında hala zayıf seyrin devam etmesi, 1.180 dolar olan önemli direnç noktasının altında kalmaya devam etmesi halinde satış baskısıyla 1.133 dolar ve 1.100 dolar seviyelerine doğru gerileme görülebilir. Ancak 1.180 dolar seviyesinin üzerinde yeni bir hikaye altını ancak destekleyebilir."
REFERANDUMU TAKİP EDİYORUZ
"Altın/euro cinsinden ve altın/TL cinsinden gibi değer kaybeden para birimleriyle kıyasladığımız zaman, altında yavaş yavaş bozulma yaşandığını görüyoruz. Bunun da fiziksel taleple desteklenmesi lazım. Burada çok kuvvetli bir fiziksel talebin olduğunu görmüyoruz. Hedge fonlar stoklarını halen eritiyor, rekor düşük seviyedeler. Bu seviyeden bir dönüşün tetiklenmesi oluşabilir, bu da bazı olumlu gelişmelere ve haber akışlarına bağlı kalmış durumda. ABD'deki verilerin yanında İsviçre merkez bankası'nın 30 Kasım'da sonlanacak referandumu takip ediyoruz. Buradan 'evet' oyu çıkarsa İsviçre Merkez Bankası 5 yıla yayılmış yüksek miktarlarda altın alımı yapacak. Bu da altında yukarı yönlü çok ciddi bir hareketin tetikleyicisi olabilir. Altın, 2015 ve sonrasında bu fiyatların içine girmiş olur ancak şu anda öyle bir görüntü yok. Bu kurlar için yeni bir dalgalanma getirir. Son dönemde anketler de altının yukarı yönlü hareketi için çok olumlu bir görüntü vermiyor. Bu nedenle hem dolar talebi hem faiz fiyatlamasının yukarıda kalmaya devam etmesi, düşük enflasyon, hepsini bir araya getirdiğimizde bu baskının devam etmesiyle karşı karşıyayız."
Doların bütün para birimlerini etkilediğini anımsatan Demirpehlivan, "Sene içerisinde emtia fiyatları yüz güldürmedi. Bu yüzden altını burada ayırmak çok doğru olmayacaktır. Emtia sepetinin darbe almasının nedeni de dolar..." diye konuştu.
RİSKLER DEVAM EDECEK
ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut ise altın yatırımcıları için risklerin hala ön planda olduğunu belirterek, "2014 yılında altın yatırımcısı maalesef pek gülmedi" dedi. Karabulut, altının gelecek günlerdeki seyrine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: "Yeni bir hikaye bulunana kadar altında riskler aşağı yönlü olmaya devam edecektir ta ki enflasyon baskısı ya da politik riskler nedeniyle tekrar güvenli liman efekti çalışana kadar.
Diğer yandan altının çıkartma maliyetinin bir efsane olduğu... 1.700 dolar civarındayken 'altın maliyeti burası' deniyordu ancak geldiğimiz nokta ortada. Sonra '1.500 dolar' denildi, şimdi de '1.100 dolar' deniyor fakat bunlar artık efsane olmaktan öteye gidemiyor. Artık bu çeşit raporlar da güven vermiyor. Temel anlamda altında hala zayıf seyrin devam etmesi, 1.180 dolar olan önemli direnç noktasının altında kalmaya devam etmesi halinde satış baskısıyla 1.133 dolar ve 1.100 dolar seviyelerine doğru gerileme görülebilir. Ancak 1.180 dolar seviyesinin üzerinde yeni bir hikaye altını ancak destekleyebilir."