Ekonomi
23 Ara 2014 11:06
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 02:20
'Birkaç yıla kadar yüksek gelir grubuna gireriz'
Dünya ekonomisinin olağanüstü şartlar içinde bulunduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Babacan, böyle bir dönemde Türkiye'deki olumlu gidişata dikkat çekti. Babacan, "Birkaç yıla kadar da yüksek gelir grubuna resmen girmiş olacağız" dedi.
2015 yılı bütçesi tartışmalar arasında kabul edildi. Hükümet adına
konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dünya
ekonomisinin olağanüstü şartlar içinde bulunduğunu belirterek,
"Böylesi bir dönemde Türkiye ekonomisini büyütmeye devam ediyoruz"
dedi. Türkiye'nin 2004 yılından bu yana üst-orta gelir grubuna
yükseldiğini dile getiren Babacan, "İnşallah birkaç yıla kadar da
yüksek gelir grubuna resmen girmiş olacağız" dedi.
Küresel kriz sonrasında hala tam bir toparlanmadan söz edilemediğine dikkat çeken Babacan, büyüme eğilimi devam etmekle birlikte, henüz geneli kapsayan dengeli ve sürdürülebilir bir toparlama sağlanamadığını söyledi.
Deflasyon riski bugün itibarıyla arttı
Euro bölgesinde yavaş, kırılgan ve ülkeden ülkeye değişen bir büyüme yapısı görüldüğünü, finans sektöründeki kırılganlıkların devam ettiğini ve reel sektörde istenen toparlanmanın henüz sağlanamamış durumda olduğunu belirten Babacan, bölgenin enflasyon oranında sert düşüşler olduğunu ve deflasyon riskinin bugün itibarıyla arttığını söyledi.
Türkiye'yi bir resesyona düşürebilirdi
Amerikan Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırmaya başlamasının ve faiz artımına geçmesinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilediğini ifade eden Babacan, bütün bunlara rağmen, bütün bu şartlarda Türkiye'nin büyümeye devam ettiğini vurguladı.
Babacan, "Bu sebeplerden bir tanesi dahi, jeopolitik konumlar, tek başına Türkiye'yi bir resesyona düşürebilirdi. Suriye'deki bir iç savaş Türkiye'yi bir resesyona düşürebilirdi. Irak'taki bu son tablo Türkiye'yi resesyona düşürebilirdi. Bunların her birisi tek başına Türk ekonomisini bir durgunluğa, eksi büyümeye itebilecek güçte gelişmeler. Bunları mutlaka dikkate almamız gerekiyor. Biz bunlara rağmen büyümeye devam ediyoruz" dedi.
Gelecek yıl 4, 2016'da ve 2017'de yüzde 5 büyüme
Türkiye'nin bu yıl yüzde 3,3, gelecek yıl ise yüzde 4 büyümesini beklediklerini anımsatan Babacan, içinde bulunulan küresel ekonomik konjonktür ve jeopolitik şartlar dikkate alındığında Türkiye'nin büyümesi ve istihdam üretmeye devam etmesinin başlı başına önemli bir başarı olduğuna dikkati çekti. Babacan, 2015-2017 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'a değinerek, büyümenin gelecek yıl 4, 2016'da ve 2017'de yüzde 5 olmasını beklediklerini söyledi.
Yıllık yaklaşık yüzde 2,2 istihdam artışı öngörüyoruz
2015-2017 döneminde ortalama istihdam artışının yıllık yaklaşık yüzde 2,2 olmasını öngördüklerini ve dönem sonunda işsizliğin yüzde 9,1'e düşmesini beklediklerini kaydeden Babacan, enflasyonun gelecek yıl yüzde 6,1, 2016 ve 2017 yıllarında ise yüzde 5 olmasını hedeflediklerini vurguladı. Babacan, Orta Vadeli Program'da cari açıktaki düşüşün devam etmesini beklediklerini belirtti.
Babacan, "Geçen sene yüzde 7,9 olan cari açığın bu sene yüzde 5'e doğru ineceğini ve gelecek yıl petrol fiyatları düşük olmaya devam ederse yüzde 4 civarında bir cari açığı gelecek sene görmemiz de mümkün" dedi.
2015 bütçesinin açık hedefi yüzde 1,1
Bunları elde etmek için bütçedeki sıkı duruşu devam ettirdiklerinin altını çizen Babacan, "Bütçe açığımız 2014 yılı için, bu yıl için, bu yıl şu anda uygulamakta olduğumuz bütçede milli gelirin yüzde 1,9'u olarak hedefleniyordu. Yüzde 1,9 açık verecek şekilde biz bu yılın bütçesini yaptık. Ama şu gün itibarıyla bakıyoruz ki inşallah yüzde 1,4'le bitireceğiz, yani milli gelirimizin yüzde yarımı kadar daha düşük bir bütçe açığı ile bu yılı kapatacağız" şeklinde konuştu. Babacan, 2015 bütçesinin açık hedefinin yüzde 1,1 olduğunu vurguladı.
Küresel kriz sonrasında hala tam bir toparlanmadan söz edilemediğine dikkat çeken Babacan, büyüme eğilimi devam etmekle birlikte, henüz geneli kapsayan dengeli ve sürdürülebilir bir toparlama sağlanamadığını söyledi.
Deflasyon riski bugün itibarıyla arttı
Euro bölgesinde yavaş, kırılgan ve ülkeden ülkeye değişen bir büyüme yapısı görüldüğünü, finans sektöründeki kırılganlıkların devam ettiğini ve reel sektörde istenen toparlanmanın henüz sağlanamamış durumda olduğunu belirten Babacan, bölgenin enflasyon oranında sert düşüşler olduğunu ve deflasyon riskinin bugün itibarıyla arttığını söyledi.
Türkiye'yi bir resesyona düşürebilirdi
Amerikan Merkez Bankası'nın parasal sıkılaştırmaya başlamasının ve faiz artımına geçmesinin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilediğini ifade eden Babacan, bütün bunlara rağmen, bütün bu şartlarda Türkiye'nin büyümeye devam ettiğini vurguladı.
Babacan, "Bu sebeplerden bir tanesi dahi, jeopolitik konumlar, tek başına Türkiye'yi bir resesyona düşürebilirdi. Suriye'deki bir iç savaş Türkiye'yi bir resesyona düşürebilirdi. Irak'taki bu son tablo Türkiye'yi resesyona düşürebilirdi. Bunların her birisi tek başına Türk ekonomisini bir durgunluğa, eksi büyümeye itebilecek güçte gelişmeler. Bunları mutlaka dikkate almamız gerekiyor. Biz bunlara rağmen büyümeye devam ediyoruz" dedi.
Gelecek yıl 4, 2016'da ve 2017'de yüzde 5 büyüme
Türkiye'nin bu yıl yüzde 3,3, gelecek yıl ise yüzde 4 büyümesini beklediklerini anımsatan Babacan, içinde bulunulan küresel ekonomik konjonktür ve jeopolitik şartlar dikkate alındığında Türkiye'nin büyümesi ve istihdam üretmeye devam etmesinin başlı başına önemli bir başarı olduğuna dikkati çekti. Babacan, 2015-2017 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'a değinerek, büyümenin gelecek yıl 4, 2016'da ve 2017'de yüzde 5 olmasını beklediklerini söyledi.
Yıllık yaklaşık yüzde 2,2 istihdam artışı öngörüyoruz
2015-2017 döneminde ortalama istihdam artışının yıllık yaklaşık yüzde 2,2 olmasını öngördüklerini ve dönem sonunda işsizliğin yüzde 9,1'e düşmesini beklediklerini kaydeden Babacan, enflasyonun gelecek yıl yüzde 6,1, 2016 ve 2017 yıllarında ise yüzde 5 olmasını hedeflediklerini vurguladı. Babacan, Orta Vadeli Program'da cari açıktaki düşüşün devam etmesini beklediklerini belirtti.
Babacan, "Geçen sene yüzde 7,9 olan cari açığın bu sene yüzde 5'e doğru ineceğini ve gelecek yıl petrol fiyatları düşük olmaya devam ederse yüzde 4 civarında bir cari açığı gelecek sene görmemiz de mümkün" dedi.
2015 bütçesinin açık hedefi yüzde 1,1
Bunları elde etmek için bütçedeki sıkı duruşu devam ettirdiklerinin altını çizen Babacan, "Bütçe açığımız 2014 yılı için, bu yıl için, bu yıl şu anda uygulamakta olduğumuz bütçede milli gelirin yüzde 1,9'u olarak hedefleniyordu. Yüzde 1,9 açık verecek şekilde biz bu yılın bütçesini yaptık. Ama şu gün itibarıyla bakıyoruz ki inşallah yüzde 1,4'le bitireceğiz, yani milli gelirimizin yüzde yarımı kadar daha düşük bir bütçe açığı ile bu yılı kapatacağız" şeklinde konuştu. Babacan, 2015 bütçesinin açık hedefinin yüzde 1,1 olduğunu vurguladı.