Bir Ev Alma Hikayesi
Yıllar önce "Bir arsam olsa yeter" ile başladı herşey... Sonraki süreçte durum, bu arsaya bir ev yapmakla devam etti...
Dünya üzerinde pek alışılmış bir durum olmasa da Türkiye'de en çok görülen yatırım şekli 'yastıkaltı' olarak bilinir.
Eskiden yani anneannelerimiz döneminde bu yastıkaltı birikimleri ile önce -şehir içi veya dışı- arsa alınırdı. Bu arsa ya bağ bahçe olarak değerlendirilir ya da ev üzerine evladiyelik ev yapılırdı.
Zamanla hemen her alanda değişen alışkanlıklarımız konutta da kendini gösterdi. Değişen şehirleşme ve konut yapısı herkesi şehirde ev almaya itti.
Özellikle son yıllarda emlak fiyatlarının artması, kişilerin gelir durumunun değişmesi vatandaşı da farklı arayışlara yönlendirdi. Vatandaş da aslında çözümü şehir dışında ama olabildiğince ulaşılabilir mesafedeki küçük ama uygun fiyatlı konutlar almakta buldu.
Aslında yastıklaltı yatırımının en değerlenebileceği nokta da bu. Önce küçük veya büyük; şehir dışında uygun konutla, eldeki yatırımı değerlendirme şekli en mantıklısı olarak göze çarpıyor. Nasıl mı? İşte cevabı...
Önce şehir dışından kredili ya da nakit ev alarak bu parayı biriktirmek... Şayet kredi kullandıysanız, evi kiraya vererek hem krediyi kira ile kapatabilir hem de paranızı amorte edebilirsiniz...
Sonraki süreçte de mevcut paranızı katlar şehir içine yönelebilirsiniz... Böylece hem aldığınız ev değerlenmiş olur üzerine de para biriktirmiş ve yeni ev alabilecek noktaya gelmiş olursunuz...
Nakit bir yatırımı neden önce şehir dışında eve çevirmeli? Çünkü şehir merkezinden uzaklaştıkça metrekare fiyatları düşer, kazanç yüzdeleri de neredeyse aynı oranda artış gösterir.
Emlak piyasası da aslında moda gibidir. Zaman ilerledikçe eski dönemde yaşananlar yeniden gündeme gelir...
Yıllar önce hemen herkes böyle yapardı. Şimdi de bu süreç kendini geri sarıyor. Şehir merkezinden uzakta ev alınıp, mevcut para değerlendiriliyor. Daha sonra bu ev satılarak daha büyük ve şehir merkezi tercih ediliyor.
Ancak... Unutulmaması ve gözden kaçırılmaması gereken bir nokta var ki; o da alınan evin gözetimi... Şehir dışındaki projeler ev sahibinin gözetiminde olmalı. Çünkü bir kazanç ve yatırım kapısıdır. Size önemli bir kazanç vadeder. Sürekli bir eliniz üzerinde olmalıdır.
Eğer merkez dışında bir ev aldıysanız önce kiracı tarafıyla özenle ilgilenmeniz gerekir. Evinizin güvenli ellerde olduğundan emin olmalısınız. Ardından da bu evin ne zaman ve ne kadar değerlendiği ayrıca ne zaman satılıp kâr sağlanacağını da iyi bilmeniz gerekir...
Dünya üzerinde pek alışılmış bir durum olmasa da Türkiye'de en çok görülen yatırım şekli 'yastıkaltı' olarak bilinir.
Eskiden yani anneannelerimiz döneminde bu yastıkaltı birikimleri ile önce -şehir içi veya dışı- arsa alınırdı. Bu arsa ya bağ bahçe olarak değerlendirilir ya da ev üzerine evladiyelik ev yapılırdı.
Zamanla hemen her alanda değişen alışkanlıklarımız konutta da kendini gösterdi. Değişen şehirleşme ve konut yapısı herkesi şehirde ev almaya itti.
Özellikle son yıllarda emlak fiyatlarının artması, kişilerin gelir durumunun değişmesi vatandaşı da farklı arayışlara yönlendirdi. Vatandaş da aslında çözümü şehir dışında ama olabildiğince ulaşılabilir mesafedeki küçük ama uygun fiyatlı konutlar almakta buldu.
Aslında yastıklaltı yatırımının en değerlenebileceği nokta da bu. Önce küçük veya büyük; şehir dışında uygun konutla, eldeki yatırımı değerlendirme şekli en mantıklısı olarak göze çarpıyor. Nasıl mı? İşte cevabı...
Önce şehir dışından kredili ya da nakit ev alarak bu parayı biriktirmek... Şayet kredi kullandıysanız, evi kiraya vererek hem krediyi kira ile kapatabilir hem de paranızı amorte edebilirsiniz...
Sonraki süreçte de mevcut paranızı katlar şehir içine yönelebilirsiniz... Böylece hem aldığınız ev değerlenmiş olur üzerine de para biriktirmiş ve yeni ev alabilecek noktaya gelmiş olursunuz...
Nakit bir yatırımı neden önce şehir dışında eve çevirmeli? Çünkü şehir merkezinden uzaklaştıkça metrekare fiyatları düşer, kazanç yüzdeleri de neredeyse aynı oranda artış gösterir.
Emlak piyasası da aslında moda gibidir. Zaman ilerledikçe eski dönemde yaşananlar yeniden gündeme gelir...
Yıllar önce hemen herkes böyle yapardı. Şimdi de bu süreç kendini geri sarıyor. Şehir merkezinden uzakta ev alınıp, mevcut para değerlendiriliyor. Daha sonra bu ev satılarak daha büyük ve şehir merkezi tercih ediliyor.
Ancak... Unutulmaması ve gözden kaçırılmaması gereken bir nokta var ki; o da alınan evin gözetimi... Şehir dışındaki projeler ev sahibinin gözetiminde olmalı. Çünkü bir kazanç ve yatırım kapısıdır. Size önemli bir kazanç vadeder. Sürekli bir eliniz üzerinde olmalıdır.
Eğer merkez dışında bir ev aldıysanız önce kiracı tarafıyla özenle ilgilenmeniz gerekir. Evinizin güvenli ellerde olduğundan emin olmalısınız. Ardından da bu evin ne zaman ve ne kadar değerlendiği ayrıca ne zaman satılıp kâr sağlanacağını da iyi bilmeniz gerekir...