Gündem
25 Ara 2013 15:11
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 00:47
Başbakan Erdoğan konuştu: İçimizdeki kötüleri ayıkladık!
Başbakan Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu..
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Konuşmamın hemen başında, önceki gün İzmir’de meydana gelen elim kazada şehit olan tüm personelimize Allah’tan rahmet diliyorum. Alaybey tershanesinde Değirmendere römorkörünün yan yatması sonucu bir başçavuşumuz, yedi denizci erimiz ve iki sivil personelimiz şehit oldu. Kaza ile ilgili, ilgili birimlerimiz gerekli incelemeleri başlattılar. 10 şehidimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.
22 Aralık tarihi 1914 yılında, Sarıkamış harekâtının başlatılmasının 92'nci yıl dönümüdür. Kars da dahil olmak üzere, Kafkasya’daki işgali sona erdirmek için başlatılan hareket, maalesef arkasında çok hazin bir tablo bırakmıştır. Çok sayıda Mehmetçik cepheye ulaşamadan, şehitlik mertebesine ulaştı. Benim büyük dedem de bu harekâtta şehit oldu. Önümüzdeki yıl inşallah Sarıkamış harekâtını da şehitlerimizin hatıralarına yaraşır şekilde, bir çok etkinlikle yad edeceğiz. Yine bu hafta içinde çok önemli bir ismi, 27 Aralık 1936’da hakka uğurladığımız, Mehmet Akif Ersoy’u da vefatının 77’nci sene-i devriyesinde rahmetle yad ediyoruz. Merhum Akif’e de bize İstiklal Marşı gibi bir manifesto bıraktığı için, safahat gibi muhteşem bir eser bıraktığı için, millet kavramının çerçevesini çizdiği için dualarımızı gönderiyor, kendisinden Allah razı olsun diyoruz.
"HİÇBİR ŞEYLERİ OYA YANSIMIYOR"
Bütçe kabul edildi. Tabi burası çok manidar. Muhalefetin ne kadar ciddi olduğunu, yaklaşım koyduğunu izleme bakımından, oylamaya ben önem veriyorum. Zira iktidar bütçesine bazı arkadaşlarımızın görevleri sebebiyle katılamamasına rağmen 318 oyla desteğini verirken, muhalefet 220’nin 117’siyle ancak orada bulunabildi. Yani bağırmaları çağırmaları hiçbir şeyleri oradaki oya yansımıyor. Bunların bu ülkede yasama organını ne kadar ciddi tuttuklarını ortaya koyması bakımından büyük önem arz ediyor. Yapılan tüm çirkin girişimlere, sözlü fiili saldırılara rağmen Ak Parti grubu bütçe görüşmelerini sürdürdü ve sonuçlandırdı. Bir kez daha AK Parti grubumuza şükranlarımızı ifade ediyor, 2014 bütçesinin hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.
AK Parti’nin değerli mensupları, Trabzon’dan biliyorsunuz Pazar günü akşam bakan arkadaşlarım, milletvekilleri arkadaşlarımla beraber Pakistan’a hareket ettik. İlk olarak Lahor’da Başbakan ile Şahbaz Şerif’in katılımıyla bir davet oldu ve Lahor’daki bu katılım gerçekten çok çok farklıydı. Oradan kalacağımız yere gidene kadar bu heyecanı gecenin yarısı olmasına rağmen kendilerinde hissettik. Ertesi gün programlarımıza geçtik. Daha sonra başkent İslamabad’a geçtik. Başbakan Navaz Şerif ile gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmeleri yaptık. Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin tarafından kabul edildik. Yoğun ilgiden dolayı bir kez daha şükranlarımı ifade ediyorum.
Özellikle kardeş Pakistan halkının sokaklara taşan yoğun ilgi ve alakalarını, sevgi gösterilerini, hatta bazı yerlerde aracı durdurup inmek suretiyle o vatandaşların arasına karıştığımızda ortaya gelen tablo çok çok manidardı. Tarihleri boyunca Türkiye ile Pakistan dünyaya örnek olacak bir dayanışma ve kardeşlik sergilediler. Pakistan ziyareti öncesinde hafta sonunda da Ordu ve Giresun’daydık.
Defalarca ziyaret ettiğimiz Giresun’da yaklaşık 50 bin kişinin bizi beklediğini gördük. Aynı coşkuyu paylaştıklarını gördük. Havalimanında Trabzonlu kardeşimizin bizleri beklediğini gördük. Kendilerinden orada vedalaşmak suretiyle Pakistan’a hareket ettik. Samsun ordu Giresun ve Trabzon’daki tüm vatandaşlarıma buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
Dün Pakistan dönüşü bizi karşılayan Ankaralı kardeşlerime teşekkür ediyorum. eksi altı derece soğuğa rağmen bizi bekleyen kardeşlerimize, buradan özellikle teşekkür ediyorum. bize itimat eden, güvenen, 11 yıldır yanımızda arkamızda duran her bir kardeşime sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
'AK PARTİ YOLSUZLUKLARA GÖZ YUMMAZ'
Daha bu yola çıkarken, milletimize bir söz verdik. Mahcup olmayacağız dedik, etmeyeceğiz dedik. milletimize ülkemize hayal kırıklığı yaşatmayacağız dedik. 11 yıldır hükümet görevimizde bu sözümüzü tuttuk. Mahcup olmadık, etmedik. Buradan aziz milletime bizi ekranları başında izleyen tüm kardeşlerime bir kez daha bunun sözünü veriyorum. Milletim gönlünü ferah tutsun. Biz her zaman hakkı söylemeye, doğruya doğru eğriye eğri demeye devam edeceğiz. Halkın önünde hesaba çekileceğimizi biliriz. Mahşer de hesaba çekileceğimizi de biliriz. Her adımı bu anlayışla bu korkuyla atarız. Bizi bu makamlara getiren, on bir yıl bizi burada tutan en başta dürüstlüğümüzdür. Yolsuzluklar karşısındaki sert tavizsiz duruşumuzdur. AK Parti yolsuzluklara göz yummaz. Zira bunu yaparsa varoluş zeminini ortadan kaldırmış olur.
‘HOCALARIMIZ ŞU ÖĞÜDÜ VERDİ…’
Bizi bu günlere dik duruşumuz ulaştırdı. Biz cesur olduğumuz için, Türkiye’ye aşkla bağlı olduğumuz için, eser ürettiğimiz için bugünlere geldik.
Bize okul yılarımızda hocalarımız şu öğüdü verirlerdi “sizin hayat şeridiniz bembeyaz derdiniz. Tek bir kusurunuz olursa, o şerit üzerinde o yanlış leke olarak dikkat çeker derlerdi. Hayat şeridi simsiyah olanların üzerindeki lekeler ise dikkat çekmez derlerdi.
BEMBEYAZ OLARAK YÜRÜYORUZ
Bizler AK Parti’nin ak kadroları olarak bembeyaz olarak yürüyoruz. En küçük bir siyahlık bizim sicilimizde dikkat çeker. Çektiğinde de biz gereği neyse onu yaparız. Bizim başkalarını örnek almamıza gerek yok. İyiler bize örnek olabilir ama bizim için sicili siyah olanlar bize örnek teşkil edemez. Biz kendi sicilimize bakarız ve en küçük bir leke olmaması için azami dikkat ederiz.
‘ARAMIZDAKİ KÖTÜLERİ AYIKLADIK’
11 yıl içinde ithamlar iftiralar çamur atma girişimleri oldu. Biz kötüleri aramızda ayıkladık. Hakkında iddia olanların aklanıp gelmesini sabırla bekledik. Bizim hassasiyetimiz sırf çamur atıldı diye de kimse kusura bakmasın o tür operasyonlara da aramızda girmeyiz. Çünkü biz bir şeyi, müdellel hale gelmediği sürece kabul etmemiz de mümkün değildir.
Bir gerçeğin üzerinde durmam lazım. Hukuk hakkın, adaletin, tecelli etmesi iyinin kötüden ayrılması için vardır. Siyasi partiler başkanlar hakimlerin yerine geçemez. Medya gazeteler televizyonlar yazarlar hakimin savcının yerine geçemez.
9 gündür bir operasyon yürütülüyor. Aman Allah’ım. Daha ilk gün adı konuldu büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. Tarihin en büyük yolsuzluğu. Daha ikinci günden itibaren gözaltı sorgu savunma, mahkeme aşamaları geçildi, medya tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. İçerden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. Güya gizlilik kaydı olan bir süreç.
‘BU İNSANLARI KİRLETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK’
O zaman kusura bakmasınlar. Yürütmenin uzantısı, yargının belli bir yapı içerisindeki safhası demek ki bunlar servis yapıyorlar. Bize düşen nedir? Burayı da temizlemektir. Bir taraftan beraati zimmet asıldır diyeceksin, öbür taraftan da servis yapmaya devam edeceksin. Bu insanları kirletmeye kimsenin hakkı yok.
‘BU MUDUR HUKUK?’
Bugüne kadar bir çok olay yaşadık. Bu olayları yaşayanlar, belli bir müddet sonra beraat ettiler. Bu beraat eden insanların o süreç içindeki kirletilmelerinin bedelini kim ödeyecek? Fotoğraflar, belgeler, iddialar her gün manşetlerde, ekranlarda. Ve garip garp montajlar. Yani bunlar bunu bundan sonra da yapabilecek karakterdedir. Bunun üzerine yetiştiler. Bu mudur hukuk? Yürütmenin içinde olanlara da söylüyorum. Bu mudur yürütme?
Eğer kararı muhalefet verecekse, mahkemeye ne ihtiyaç var? Kararı medya verecekse uzun hukuk süreçlerine ne
‘EVİNDEN 2,5 MİLYON EURO ÇIKAN ŞAHSI SİZ NEDEN MİLLETVEKİLİ YAPTINIZ?’
Günlerdir Halk Bank Genel Müdürü evinden çıkan kutular konuşuluyor. Kim bunların servisini sizlere yaptı? Eğer evinde para çıktı diye, bir insan anında suçlu oluyorsa, buradan ben CHP’nin genel müdürüne soruyorum. Evinden 2,5 milyon Euro çıkan şahsı siz neden milletvekili yaptınız? Bu operasyon başlayıncaya kadar CHP hukuk sistemine savcılara polislere demediği hakaret bırakmadı. Şimdi yargıyı savunuyor, inşallah böyle kalırsın. Şimdi çıkmış bu savunmayı yapıyor, daha bir hafta öncesine kadar polise demediğini bırakmayan CHP, şimdi sahip çıkıyor.
Konuşmamın hemen başında, önceki gün İzmir’de meydana gelen elim kazada şehit olan tüm personelimize Allah’tan rahmet diliyorum. Alaybey tershanesinde Değirmendere römorkörünün yan yatması sonucu bir başçavuşumuz, yedi denizci erimiz ve iki sivil personelimiz şehit oldu. Kaza ile ilgili, ilgili birimlerimiz gerekli incelemeleri başlattılar. 10 şehidimize tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.
22 Aralık tarihi 1914 yılında, Sarıkamış harekâtının başlatılmasının 92'nci yıl dönümüdür. Kars da dahil olmak üzere, Kafkasya’daki işgali sona erdirmek için başlatılan hareket, maalesef arkasında çok hazin bir tablo bırakmıştır. Çok sayıda Mehmetçik cepheye ulaşamadan, şehitlik mertebesine ulaştı. Benim büyük dedem de bu harekâtta şehit oldu. Önümüzdeki yıl inşallah Sarıkamış harekâtını da şehitlerimizin hatıralarına yaraşır şekilde, bir çok etkinlikle yad edeceğiz. Yine bu hafta içinde çok önemli bir ismi, 27 Aralık 1936’da hakka uğurladığımız, Mehmet Akif Ersoy’u da vefatının 77’nci sene-i devriyesinde rahmetle yad ediyoruz. Merhum Akif’e de bize İstiklal Marşı gibi bir manifesto bıraktığı için, safahat gibi muhteşem bir eser bıraktığı için, millet kavramının çerçevesini çizdiği için dualarımızı gönderiyor, kendisinden Allah razı olsun diyoruz.
"HİÇBİR ŞEYLERİ OYA YANSIMIYOR"
Bütçe kabul edildi. Tabi burası çok manidar. Muhalefetin ne kadar ciddi olduğunu, yaklaşım koyduğunu izleme bakımından, oylamaya ben önem veriyorum. Zira iktidar bütçesine bazı arkadaşlarımızın görevleri sebebiyle katılamamasına rağmen 318 oyla desteğini verirken, muhalefet 220’nin 117’siyle ancak orada bulunabildi. Yani bağırmaları çağırmaları hiçbir şeyleri oradaki oya yansımıyor. Bunların bu ülkede yasama organını ne kadar ciddi tuttuklarını ortaya koyması bakımından büyük önem arz ediyor. Yapılan tüm çirkin girişimlere, sözlü fiili saldırılara rağmen Ak Parti grubu bütçe görüşmelerini sürdürdü ve sonuçlandırdı. Bir kez daha AK Parti grubumuza şükranlarımızı ifade ediyor, 2014 bütçesinin hayırlara vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum.
AK Parti’nin değerli mensupları, Trabzon’dan biliyorsunuz Pazar günü akşam bakan arkadaşlarım, milletvekilleri arkadaşlarımla beraber Pakistan’a hareket ettik. İlk olarak Lahor’da Başbakan ile Şahbaz Şerif’in katılımıyla bir davet oldu ve Lahor’daki bu katılım gerçekten çok çok farklıydı. Oradan kalacağımız yere gidene kadar bu heyecanı gecenin yarısı olmasına rağmen kendilerinde hissettik. Ertesi gün programlarımıza geçtik. Daha sonra başkent İslamabad’a geçtik. Başbakan Navaz Şerif ile gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmeleri yaptık. Cumhurbaşkanı Memnun Hüseyin tarafından kabul edildik. Yoğun ilgiden dolayı bir kez daha şükranlarımı ifade ediyorum.
Özellikle kardeş Pakistan halkının sokaklara taşan yoğun ilgi ve alakalarını, sevgi gösterilerini, hatta bazı yerlerde aracı durdurup inmek suretiyle o vatandaşların arasına karıştığımızda ortaya gelen tablo çok çok manidardı. Tarihleri boyunca Türkiye ile Pakistan dünyaya örnek olacak bir dayanışma ve kardeşlik sergilediler. Pakistan ziyareti öncesinde hafta sonunda da Ordu ve Giresun’daydık.
Defalarca ziyaret ettiğimiz Giresun’da yaklaşık 50 bin kişinin bizi beklediğini gördük. Aynı coşkuyu paylaştıklarını gördük. Havalimanında Trabzonlu kardeşimizin bizleri beklediğini gördük. Kendilerinden orada vedalaşmak suretiyle Pakistan’a hareket ettik. Samsun ordu Giresun ve Trabzon’daki tüm vatandaşlarıma buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.
Dün Pakistan dönüşü bizi karşılayan Ankaralı kardeşlerime teşekkür ediyorum. eksi altı derece soğuğa rağmen bizi bekleyen kardeşlerimize, buradan özellikle teşekkür ediyorum. bize itimat eden, güvenen, 11 yıldır yanımızda arkamızda duran her bir kardeşime sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
'AK PARTİ YOLSUZLUKLARA GÖZ YUMMAZ'
Daha bu yola çıkarken, milletimize bir söz verdik. Mahcup olmayacağız dedik, etmeyeceğiz dedik. milletimize ülkemize hayal kırıklığı yaşatmayacağız dedik. 11 yıldır hükümet görevimizde bu sözümüzü tuttuk. Mahcup olmadık, etmedik. Buradan aziz milletime bizi ekranları başında izleyen tüm kardeşlerime bir kez daha bunun sözünü veriyorum. Milletim gönlünü ferah tutsun. Biz her zaman hakkı söylemeye, doğruya doğru eğriye eğri demeye devam edeceğiz. Halkın önünde hesaba çekileceğimizi biliriz. Mahşer de hesaba çekileceğimizi de biliriz. Her adımı bu anlayışla bu korkuyla atarız. Bizi bu makamlara getiren, on bir yıl bizi burada tutan en başta dürüstlüğümüzdür. Yolsuzluklar karşısındaki sert tavizsiz duruşumuzdur. AK Parti yolsuzluklara göz yummaz. Zira bunu yaparsa varoluş zeminini ortadan kaldırmış olur.
‘HOCALARIMIZ ŞU ÖĞÜDÜ VERDİ…’
Bizi bu günlere dik duruşumuz ulaştırdı. Biz cesur olduğumuz için, Türkiye’ye aşkla bağlı olduğumuz için, eser ürettiğimiz için bugünlere geldik.
Bize okul yılarımızda hocalarımız şu öğüdü verirlerdi “sizin hayat şeridiniz bembeyaz derdiniz. Tek bir kusurunuz olursa, o şerit üzerinde o yanlış leke olarak dikkat çeker derlerdi. Hayat şeridi simsiyah olanların üzerindeki lekeler ise dikkat çekmez derlerdi.
BEMBEYAZ OLARAK YÜRÜYORUZ
Bizler AK Parti’nin ak kadroları olarak bembeyaz olarak yürüyoruz. En küçük bir siyahlık bizim sicilimizde dikkat çeker. Çektiğinde de biz gereği neyse onu yaparız. Bizim başkalarını örnek almamıza gerek yok. İyiler bize örnek olabilir ama bizim için sicili siyah olanlar bize örnek teşkil edemez. Biz kendi sicilimize bakarız ve en küçük bir leke olmaması için azami dikkat ederiz.
‘ARAMIZDAKİ KÖTÜLERİ AYIKLADIK’
11 yıl içinde ithamlar iftiralar çamur atma girişimleri oldu. Biz kötüleri aramızda ayıkladık. Hakkında iddia olanların aklanıp gelmesini sabırla bekledik. Bizim hassasiyetimiz sırf çamur atıldı diye de kimse kusura bakmasın o tür operasyonlara da aramızda girmeyiz. Çünkü biz bir şeyi, müdellel hale gelmediği sürece kabul etmemiz de mümkün değildir.
Bir gerçeğin üzerinde durmam lazım. Hukuk hakkın, adaletin, tecelli etmesi iyinin kötüden ayrılması için vardır. Siyasi partiler başkanlar hakimlerin yerine geçemez. Medya gazeteler televizyonlar yazarlar hakimin savcının yerine geçemez.
9 gündür bir operasyon yürütülüyor. Aman Allah’ım. Daha ilk gün adı konuldu büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonu. Tarihin en büyük yolsuzluğu. Daha ikinci günden itibaren gözaltı sorgu savunma, mahkeme aşamaları geçildi, medya tarafından doğrudan infaz yapılmaya başlandı. İçerden dışarıya sürekli bilgi sızıyor. Güya gizlilik kaydı olan bir süreç.
‘BU İNSANLARI KİRLETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK’
O zaman kusura bakmasınlar. Yürütmenin uzantısı, yargının belli bir yapı içerisindeki safhası demek ki bunlar servis yapıyorlar. Bize düşen nedir? Burayı da temizlemektir. Bir taraftan beraati zimmet asıldır diyeceksin, öbür taraftan da servis yapmaya devam edeceksin. Bu insanları kirletmeye kimsenin hakkı yok.
‘BU MUDUR HUKUK?’
Bugüne kadar bir çok olay yaşadık. Bu olayları yaşayanlar, belli bir müddet sonra beraat ettiler. Bu beraat eden insanların o süreç içindeki kirletilmelerinin bedelini kim ödeyecek? Fotoğraflar, belgeler, iddialar her gün manşetlerde, ekranlarda. Ve garip garp montajlar. Yani bunlar bunu bundan sonra da yapabilecek karakterdedir. Bunun üzerine yetiştiler. Bu mudur hukuk? Yürütmenin içinde olanlara da söylüyorum. Bu mudur yürütme?
Eğer kararı muhalefet verecekse, mahkemeye ne ihtiyaç var? Kararı medya verecekse uzun hukuk süreçlerine ne
‘EVİNDEN 2,5 MİLYON EURO ÇIKAN ŞAHSI SİZ NEDEN MİLLETVEKİLİ YAPTINIZ?’
Günlerdir Halk Bank Genel Müdürü evinden çıkan kutular konuşuluyor. Kim bunların servisini sizlere yaptı? Eğer evinde para çıktı diye, bir insan anında suçlu oluyorsa, buradan ben CHP’nin genel müdürüne soruyorum. Evinden 2,5 milyon Euro çıkan şahsı siz neden milletvekili yaptınız? Bu operasyon başlayıncaya kadar CHP hukuk sistemine savcılara polislere demediği hakaret bırakmadı. Şimdi yargıyı savunuyor, inşallah böyle kalırsın. Şimdi çıkmış bu savunmayı yapıyor, daha bir hafta öncesine kadar polise demediğini bırakmayan CHP, şimdi sahip çıkıyor.