Bakan açıkladı: Volkswagen'in iki modelinin satışı duruyor

Bilim ve Sanayi Bakanı Fikri Işık, yerli otomobil ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Işık, İsveçli SAAB ile çalışmanın Türkiye'ye maliyetinin 40 milyon Euro olduğunu belirtti.

NTV canlı yayınında konuşan Bakan Işık şunları söyledi: "Belki ilk defa bir bilgiyi de sizin aracılığınızla paylaşalım. Şu anda Volkwagen’in EA189- EU5  tipinde iki araçları var Türkiye’de. Bunların satışını da bu akşam itibariyle durduracak. Bu gönüllü bir durdurma. Askıya alacak satışı ve bu teknik güncellemeler yapıldıktan sonra tekrar satışa sunacak. Bu noktada ben firmamızın duyarlılığına teşekkür ediyorum. Bu noktayı yakınen takip ediyoruz. Bir taraftan emisyon noktasındaki hassasiyetimizi sürdürüyoruz. Bu noktada firmanın hassasiyeti önemli. Bu akşam itibariyle dediğim gibi Jetta ve Caddy’de 1.6 dizel motor satışı firmanın askıya aldığını belki sizlerin aracılığıyla kamu oyuyla da paylaşmış oldum."

Işık, yerli otomobille ilgili olarak şöyle devam etti:

"Önümüzde iki seçenek vardı. Tüm sürecin tamamen bizden geçmesi 3 yıl gibi bir süreç ve 1 milyar dolar masraf. Bu da Amerika'yı yeniden keşfetmek gibi bir şey. İkinci yol da bu konuda kendisini ispatlamış bir marka ile birlikte çalışmak. Biz de Saab markası ile hareket ettik bu da 40 milyon Euro gibi bir maliyet ortaya çıktı.

Saab alanında kendini kanıtlamış ve şu anda üretim yapmayan bir firma. Şu anda Saab9-3'ün üç modelinin fikri mülkiyet haklarını almak durumdayız. Tüm Ar-Ge'de fikri mülkiyet Türkiye'nin olacak. İsim de Türk olacak. Bizim için bu iş birliğine girmemiz önemli. Bu prototipler çıktı ama bu daha işin başlangıcı. Tabi bu şu anlama gelmiyor. Sadece elektrikli yapacağız ama içten yanmalı motor seçeneğini de göz ardı etmeyeceğiz.

Bu projeyle aynı zamanda teknolojiyi geliştirme görevimizi de yerine götürüyoruz. Dünyaya burada ben de varım diyorsunuz. Lütfen kimse olaya sadece yerli otomobil diye bakmasın. Türkiye geleceğin teknolojilerini üretmeye bu projeyle yakın hale geliyor. Yazılım mesela, siz kendi yazılımınızı geliştirseniz, nesnelerin internetini siz otomotiv teknolojilerine aktarırsanız, diğer tüm konularda da iddialı hale gelirsiniz.

Sadece yerli markamız olsun diye yapmıyoruz. Teknoloji geliştirme alanı olarak görüyoruz. Bu teknoloji ile biz ortalama 100 km'de araçlar kaç litre mazot yakıyor, ortalama 5 litre. Biz bu teknoloji ile ortalama 2 litreye indirmeyi planlıyoruz. Bu durumda her 100 km'de 3 litre tasarruf edilmesi anlamına geliyor. İstanbul mesela büyükşehir. Biz büyükşehirlerimizde artık mazot solumak istemiyoruz. Ayda 50-60 liraya İstanbul içinde İzmit'te, Kocaeli'de dolaşabilecek. Emisyon konusunda Türkiye'yi Avrupa'nın da ötesine geçirmiş olacağız. Yakıt tasarrufu yapacağız.

Batarya bizim için çok önemli. Üretimini biz TÜBİTAK olarak yapmayacağız. Şu anda 20 milyon dolarlık yatırımla Türkiye'nin batarya ihtiyacını karşılayıp, dünyaya satma ihtimalimiz var. Özel sektör ile görüşmelerimiz var. Bunları Türkiye artık yapmak durumunda. Batarya sadece otomotivle sınırlı kalmıyor. Cep telefonuna geçiyorsunuz mesela. Batarya dünyada çok önemli bir alan. Birileri bu işi siyasi diye düşünebilir. İktidarla gelir geçer, baki olan ülkedir. Teknolojinin paradigma geçişi yaşadığı bir dönemde, biz de Türkiye olarak bu alanda kendimizi dahil edebilirsek bu alandaki sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz.