Yenilenebilir enerjide çok şanslıyız

Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen UEVF 2013 – 4. Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda  “Enerji Arz Güvenliği ve İklim Değişikliği Bağlamında Yenilenebilir Enerji” konulu bir toplantı düzenlendi. Güneş ve rüzgar enerjisi yatırımları alanında Türkiye’nin en büyük pazarlardan biri olduğuna vurgu yapıldı.

UEVF 2013 - 4. Ulusal Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı’nda “Enerji Arz Güvenliği ve İklim Değişikliği Bağlamında Yenilenebilir Enerji” başlıklı bir panel düzenlendi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Yusuf Yazar’ın oturum başkanı olduğu panele Prof. Dr. Bülent Yeşilata (Harran Üniversitesi), Prof. Dr. Raşit Turan (Güneş Enerjisi Uygulama ve Araştırma Merkezi – GÜNAM), Mustafa Serdar Ataseven (Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği – TÜREB) ve Yalçın Kıroğlu (Lisansız Elektrik Üreticileri Derneği – Lİ-DER) katıldı.

Lisanssız üretim sınırı 2,5 MW’a çıkabilir

Lİ-DER Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Kıroğlu ise lisanssız elektrik üretimi yasasının İstanbul’daki Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ya da hızlı tren uygulaması kadar devrim niteliğinde bir yasa olduğunu söyledi. 9 Ocak 2013 tarihinde TBMM’de Lisansız Elektrik Üretimi Yasası ile ilgili görüşmelerde bulunduklarını, 500 kw olan yasal elektrik üretim miktarının 1 MW çıkarılmasının mümkün olduğunu hatta Bakanlar Kurulu Kararı ile 2,5 MW seviyesine çıkma imkanının bulunduğunu ifade etti. Kıroğlu şöyle devam etti:

“Enerjinin tüketildiği yerde üretilmesi en çok elektrik kullanımındaki kayıp kaçak oranının azaltılmasına imkan verecektir. Ocak 2013 tarihi itibariyle lisanssız elektrik üretimi için ülkemizdeki 21 elektrik dağıtım şirketine toplam 517 başvuru olmuştur.”

Güneş enerjisi tek alternatif

GÜNAM Başkanı Prof. Dr. Raşit Turan sunumunda, dünyanın bir yılda ihtiyacı olan elektrik enerjisinin 20 terawatt (TW) olduğunu, güneş enerjisinin ise 120 bin terawatt enerji ürettiğini belirterek, 2100 yılında dünya enerji ihtiyacının yüzde 60’lık bölümünün güneş enerjisinden sağlanacağının tahmin edildiğini aktardı. Türkiye’nin Avrupa’da en çok güneş ışığı alan ülke olduğunu, dünyanın en büyük güneş enerjisi kullanan ülkesi Almanya’dan ise 2 kata fazla güneş ışığı aldığını belirterek, “Türkiye’nin bir yılda ihtiyacı olan elektrik enerjisini üretmek için 950 kilometrekarelik (km2) bir güneş enerjisi santraline ihtiyaç var. Bunun maliyeti ise 300 milyar dolardır. Bu para Türkiye’nin 6 yıllık enerji ithalatına eşittir.” dedi. Turan ayrıca ülkemizde enerji arzı sağlamak için rüzgar ve güneş enerjisinin tek alternatif seçenek olduğunun yakın zamanda anlaşılacağına dikkat çekerek “Türkiye’de güneş paneli üretmenin mümkün. Bunu başarabilmek için biraz inanca, güvene ve cesarete ihtiyaç var.” şeklinde konuştu.

Rüzgara 10 yılda 18 GW yatırım

TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven sunumunda Avrupa Birliği rüzgar enerjisi kurulu gücünün 100 gigawatt (GW) seviyesine ulaştığını, Türkiye’de ise tüm enerji üretimi için kurulu gücün 55 – 57 GW seviyesinde olduğuna dikkat çekti. AB’nin tüm enerji üretimi içerisinde rüzgar enerjisinin yüzde 10 oranına ulaştığını ancak bu oranın Türkiye’de yüzde 3 olduğunu sözlerine ekleyerek, “ AB’de rüzgar enerjisi lideri Almanya, dünyada ise Çin’dir. Çin’in rüzgar enerjisi kurulu gücü 62,7 GW, Amerika’nın 47 GW, Türkiye’nin ise 2,3 GW’tır. Türkiye’nin 2023 yılı hedefi olan 20 GW kurulu güce ulaşması için önümüzdeki 10 yıl içinde toplam 18 GW’lık yatırım yapması gerekmektedir.” diye konuştu.