Yeni tüketici kanununda sizi neler bekliyor?
Yeni Tüketici Kanunu’yla birlikte artık ruhsatsız konut satışı yapılamayacak. Tüketiciye 14 gün Cayma Hakkı, sonrasında Dönme Hakkı tanınacak, inşaatı tamamlama sigortası zorunluluğu gibi uygulamalar gelecek.
Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay’la konuyla ilgili fikirlerini almak üzere konuştuk. Okay, böyle bir uygulamanın gerekli görülmesinin sektörde ciddi sıkıntıları olan projelerin varlığından kaynaklandığından bahsetti.
Ancak kurunun yanında yaş da yanması ihtimali üzerinde duran Okay, zaten zor şartlarda fakat dürüst şekilde inşaat yapan firmaların ve zor şartlarda konut alımı yapacak tüketicinin daha da zorlanabileceği maddi yükümlülüklerin doğabileceğine dikkat çekti.
Okay, “Vatandaşların mağdur olmaması için bir takım tedbirler alınmasının gerekli olduğunu düşünüyor ve çeşitli platformlarda Ant Yapı olarak bu konuları dile getirerek, gerekli uyarıları yapıyorduk. Konut alıcılarının çok dikkatli olması gerektiğini özellikle sektöre yeni girmiş, tecrübesiz firmaların çok ucuz projelerinden araştırmadan, ruhsatsız ya da inşaat halindeyken konut almanın çok riskli olduğunu belirtiyorduk.” dedi.
Sektörde sorumluluk alarak vatandaşı bilgilendirmek için çabalayan Mehmet Okay, çıkan tedbirlerin tüm inşaat firmalarını aynı kefeye koyularak bir takım ek mali külfetler getirmesinin zaten zor olan piyasa şartlarını biraz daha zorlayacağını ve fiyatları aşağı çekmek için çaba gösteren firmaların işini zorlaştıracağından bahsetti.
Mehmet Okay, ruhsat alınması şartının gerekli olduğunu ifade ederken yeni kanunla ilgili “Ruhsat alınması şartı çok doğru ancak, Noter anlaşması şartı fazladan gereksiz ek bir maliyet getiriyor. Bankalar ile konut kredisi anlaşmalı çalışan bizim gibi firmalarda zaten İnşaatın bitirilmesi firma ve Bankalarca garanti edilmişken, ek bir “İnşaatı tamamlama sigortası” maliyeti getirilmiş oluyor. Cayma hakkı konusunda da inşaatın tamamlanma oranının dikkate alınmasıyla daha hakkaniyetli doğru bir çözüm bulunmuş olurdu.” dedi.
Nihayetinde sektöre yıllarca emek veren, tecrübeli, düzgün iş yapan firmaların diğerlerinden ayrılması halinde sektörün hak ettiği yere ulaşabileceğini düşünen Okay, sektörde sorumsuz davranan firmaları disipline sokacak bu uygulamaların bir yandan da bir takım gereksiz maliyetlerin doğmasıyla birlikte fiyatları yükselteceğini ve konut alıcısının biraz daha maddi yük altında ezilmek zorunda olacağını anlattı.
Sonuç itibariyle Okay’a göre, hem zor şartlarda üretim yapan inşaat firmaları hem de şartlarını zorlayan konut alıcılarını biraz daha zorlayacak bir süreç yaşanabilir.
Ancak kurunun yanında yaş da yanması ihtimali üzerinde duran Okay, zaten zor şartlarda fakat dürüst şekilde inşaat yapan firmaların ve zor şartlarda konut alımı yapacak tüketicinin daha da zorlanabileceği maddi yükümlülüklerin doğabileceğine dikkat çekti.
Okay, “Vatandaşların mağdur olmaması için bir takım tedbirler alınmasının gerekli olduğunu düşünüyor ve çeşitli platformlarda Ant Yapı olarak bu konuları dile getirerek, gerekli uyarıları yapıyorduk. Konut alıcılarının çok dikkatli olması gerektiğini özellikle sektöre yeni girmiş, tecrübesiz firmaların çok ucuz projelerinden araştırmadan, ruhsatsız ya da inşaat halindeyken konut almanın çok riskli olduğunu belirtiyorduk.” dedi.
Sektörde sorumluluk alarak vatandaşı bilgilendirmek için çabalayan Mehmet Okay, çıkan tedbirlerin tüm inşaat firmalarını aynı kefeye koyularak bir takım ek mali külfetler getirmesinin zaten zor olan piyasa şartlarını biraz daha zorlayacağını ve fiyatları aşağı çekmek için çaba gösteren firmaların işini zorlaştıracağından bahsetti.
Mehmet Okay, ruhsat alınması şartının gerekli olduğunu ifade ederken yeni kanunla ilgili “Ruhsat alınması şartı çok doğru ancak, Noter anlaşması şartı fazladan gereksiz ek bir maliyet getiriyor. Bankalar ile konut kredisi anlaşmalı çalışan bizim gibi firmalarda zaten İnşaatın bitirilmesi firma ve Bankalarca garanti edilmişken, ek bir “İnşaatı tamamlama sigortası” maliyeti getirilmiş oluyor. Cayma hakkı konusunda da inşaatın tamamlanma oranının dikkate alınmasıyla daha hakkaniyetli doğru bir çözüm bulunmuş olurdu.” dedi.
Nihayetinde sektöre yıllarca emek veren, tecrübeli, düzgün iş yapan firmaların diğerlerinden ayrılması halinde sektörün hak ettiği yere ulaşabileceğini düşünen Okay, sektörde sorumsuz davranan firmaları disipline sokacak bu uygulamaların bir yandan da bir takım gereksiz maliyetlerin doğmasıyla birlikte fiyatları yükselteceğini ve konut alıcısının biraz daha maddi yük altında ezilmek zorunda olacağını anlattı.
Sonuç itibariyle Okay’a göre, hem zor şartlarda üretim yapan inşaat firmaları hem de şartlarını zorlayan konut alıcılarını biraz daha zorlayacak bir süreç yaşanabilir.