Yastık altından 4.4 ton altın çıktı
Altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikasının ikinci ihraç döneminde yaklaşık 2 ton altın yastık altından çıkarken, bu rakam ilk dönemle birlikte 4.4 tonu buluyor.
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 26 Mart'ta başlayan ve 81 ilde 324 şubede 4 etap halinde gerçekleştirilen altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ikinci talep toplama sürecinin 20 Nisan itibarıyla tamamlandığını söyledi.
Bu dönemde yaklaşık 10 bin 500 vatandaşın, 2 ton altınını yastık altından çıkararak, Hazinenin bu iki enstrümanına yatırım yaptığına işaret eden Şimşek, geçen yıl gerçekleştirilen ihraçlarda olduğu gibi bu dönemde de taleplerin yarısından fazlasının altına dayalı kira sertifikasına geldiğini bildirdi.
Şimşek, ikinci ihraçta taleplerin yüzde 57.9'unun altına dayalı kira sertifikasına, yüzde 42.1'nin altın tahviline yönelik olduğunu belirterek, "Geçen yıl gerçekleştirilmiş ilk ihraçla birlikte yaklaşık 4.4 ton altın yastık altından çıkarılarak ekonomiye kazandırılmıştır. Bu tutarın güncel altın fiyatlarıyla karşılığı yaklaşık 770 milyon liradır" diye konuştu.
Altın tahvili ve kira sertifikasına kadın yatırımcı ilgisinin daha yüksek olmaya devam ettiğini vurgulayan Şimşek, "Kadın vatandaşlarımızdan gelen talep yüzde 55.2, erkeklerden gelen talep yüzde 44.8 düzeyindedir. Yatırımcıların yüzde 48.9'unu 25-44 yaşındaki vatandaşlar oluşturmuştur" ifadesini kullandı.
ALTINLARIN YÜZDE 52.7'Sİ İSTANBUL, İZMİR, ANKARA, BURSA VE ANTALYA'DAN
Şimşek, altınların yüzde 52.7'sinin İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Antalya illerinde toplandığını aktardı.
Bu süreçte 23 binin üzerinde vatandaşın altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikasının avantajlarından yararlanmaya başladığını anlatan Şimşek, şunları söyledi:
"Vatandaşların, yastık altında sakladıkları altınları kendilerine ilave bir getiri sağlamadığı gibi, çalınma, kaybolma gibi risklere de maruz kalmaktadır. Hazinenin geliştirmiş olduğu altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası sayesinde vatandaşlar hiçbir kayba uğramadan altınlarını devlet güvencesi altında saklayabilmekte, aynı zamanda yıllık vergisiz net yüzde 2.4 getiri elde edebilmektedir. Bunun yanı sıra vatandaşlarımızın ara dönemde istedikleri zaman bu senetleri aracı bankaya satarak Türk lirası olarak çekebilme imkanlarının olması, yatırılan altının vade sonunda fiziki altın olarak geri alınabilme opsiyonu ve altınların devlet güvencesinde hiçbir maliyete katlanmadan saklanıyor olması projeyi vatandaşlarımız için her açıdan çok avantajlı hale getirmektedir."
Bu dönemde yaklaşık 10 bin 500 vatandaşın, 2 ton altınını yastık altından çıkararak, Hazinenin bu iki enstrümanına yatırım yaptığına işaret eden Şimşek, geçen yıl gerçekleştirilen ihraçlarda olduğu gibi bu dönemde de taleplerin yarısından fazlasının altına dayalı kira sertifikasına geldiğini bildirdi.
Şimşek, ikinci ihraçta taleplerin yüzde 57.9'unun altına dayalı kira sertifikasına, yüzde 42.1'nin altın tahviline yönelik olduğunu belirterek, "Geçen yıl gerçekleştirilmiş ilk ihraçla birlikte yaklaşık 4.4 ton altın yastık altından çıkarılarak ekonomiye kazandırılmıştır. Bu tutarın güncel altın fiyatlarıyla karşılığı yaklaşık 770 milyon liradır" diye konuştu.
Altın tahvili ve kira sertifikasına kadın yatırımcı ilgisinin daha yüksek olmaya devam ettiğini vurgulayan Şimşek, "Kadın vatandaşlarımızdan gelen talep yüzde 55.2, erkeklerden gelen talep yüzde 44.8 düzeyindedir. Yatırımcıların yüzde 48.9'unu 25-44 yaşındaki vatandaşlar oluşturmuştur" ifadesini kullandı.
ALTINLARIN YÜZDE 52.7'Sİ İSTANBUL, İZMİR, ANKARA, BURSA VE ANTALYA'DAN
Şimşek, altınların yüzde 52.7'sinin İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Antalya illerinde toplandığını aktardı.
Bu süreçte 23 binin üzerinde vatandaşın altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikasının avantajlarından yararlanmaya başladığını anlatan Şimşek, şunları söyledi:
"Vatandaşların, yastık altında sakladıkları altınları kendilerine ilave bir getiri sağlamadığı gibi, çalınma, kaybolma gibi risklere de maruz kalmaktadır. Hazinenin geliştirmiş olduğu altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası sayesinde vatandaşlar hiçbir kayba uğramadan altınlarını devlet güvencesi altında saklayabilmekte, aynı zamanda yıllık vergisiz net yüzde 2.4 getiri elde edebilmektedir. Bunun yanı sıra vatandaşlarımızın ara dönemde istedikleri zaman bu senetleri aracı bankaya satarak Türk lirası olarak çekebilme imkanlarının olması, yatırılan altının vade sonunda fiziki altın olarak geri alınabilme opsiyonu ve altınların devlet güvencesinde hiçbir maliyete katlanmadan saklanıyor olması projeyi vatandaşlarımız için her açıdan çok avantajlı hale getirmektedir."