Vatandaşın giyim harcaması azaldı

Giyimin cüzdandan aldığı pay 4 yılda yüzde 30 artsa da çoğu ürünün gardırop başına düşen sayısı azaldı

Türkiye’de giyim harcaması 4 yılda yüzde 30 artsa da tüketicinin gardırobundaki kıyafet sayısı azaldı. Cotton Council International (CCI/Uluslararası Pamuk Konseyi) ve Cotton Incorporated’ın işbirliğiyle hazırlanan Global Lifestyle Monitor raporuna göre, 2016’da Türkiye’deki tüketicilerin alışveriş harcamasında giyime ayırdığı bütçe yüzde 30’a yükseldi. 2 yılda bir yenilenen raporun 2012 sonuçlarında yüzde 23 olan bu oran, 2014’te ise yüzde 28 idi. Giyim bütçesinin yükselmesine rağmen alınan kıyafet miktarı artmadı. Kişi başına düşen giyim eşyasını da inceleyen rapora göre, Türkiye’deki gardıroplarda ortalama 5.7 kazak, 4.4 etek, 8.4 tişört, 3.9 paltoceket, 1.3 takım elbise bulunuyor. 2012’de kazak sayısı 7.1, etek sayısı 6.1, tişört sayısı 10.2, paltoceket sayısı 3.9, takım elbise sayısı 2.4 olarak hesaplanmıştı.

Bütçe yükselirken harcama kaleminin azalması elbette akla öncelikle fiyatı getiriyor. Nitekim, TÜİK’in giyim ve ayakkabı fiyat endeksine göz attığımızda da Haziran 2012’den Haziran 2016’ya yüzde 30’luk artış olduğunu görüyoruz. Ancak tek neden fiyat artışı değil. Raporda, önceki yıllara kıyasla değişen çarpıcı bir başlık da ‘daha uygun fiyat için kaliteden ödün verme oranı’. 2012’de yüzde 37 olan bu oran 2014’te yüzde 46’ya çıksa da 2016’da yüzde 28’e kadar inmiş durumda. Bu gösterge, tüketicinin daha çok harcasa bile daha uzun süre kullanabileceği giysilere yöneldiğini ortaya koyuyor. Bir başka deyişle, az ve öz alışveriş kavramı öne çıkmış görünüyor.

Rapora göre, alışveriş için markete ayrılan bütçe de yeniden yükselişe geçti. 2012’de yüzde 60 olan, 2014’te yüzde 48’e kadar gerileyen bu oran, 2016’da yüzde 52’ye çıktı. TÜİK’in Haziran 2012’deki gıda fiyat endeksiyle Haziran 2016’daki endeksini karşılaştırdığımızda ortaya çıkan yüzde 48’lik fark da bu değişimde etkili oldu.

Rapora göre, Türkiye’de tüketicilerin yüzde 70’i giysi alışverişi yapmaktan hoşlandığını dile getirdi. Yine yüzde 70’lik kesim ayda en az 1 kez kendisi için giysi satın aldığını belirtti. Tüketicilerin yüzde 59’u bağımsız mağazalardan, 51’i çok katlı mağazadan, yüzde 35’i pazardan, yüzde 33’ü zincir mağazadan, yüzde 28’i hipermarketten alışveriş yaptığını söyledi. İndirimde alışveriş oranı 2014’e kıyasla sadece 1 puan yükseldi. 2012’de indirimde en az 1 parçalık alışveriş yaptığını dile getirenler yüzde 87’lik paya sahipken, 2 yıl sonra bu oran yüzde 79’a düşmüş ve 9 puanlık bu gerileme tüketicinin indirime olan güveninin azalması şeklinde yorumlanmıştı. Online alışveriş alışkanlığını da inceleyen rapora göre, tüketicilerin yüzde 35’i internetten giysi satın aldığını belirtti. 35 yaş altında yüzde 41’e çıkan bu oran, 35 yaş üstünde yüzde 28’e indi. Tüketicilerin yüzde 86’sı bilgi gizliliğinden, yüzde 85’i ödeme güvenliğinden endişe duyduğunu dile getirdi.

10 ülkede 1000’er kişiyle görüşülerek oluşturulan raporun Türkiye sonuçlarında dikkat çeken bir başka nokta, tüketicinin giyim endüstrisiyle ilgili endişeleri. Birden fazla yanıt verilebilen ankette, en çok hangi konudan endişe ettiği sorulan tüketicilerin yüzde 83’ü ‘Çocuk işçi uygulamaları’ yanıtını verdi. Bunu yüzde 82 ile katkı maddeleri ve yüzde 81 ile GDO’lar izledi. Su ve hava kirliliğiyle hayvanların soyunun tükenmesi de yüzde 75’in üzerinde puan aldı. Tüketici, bu konulardaki ihmallerde yüzde 33 üreticiyi, yüzde 32 markayı, yüzde 18 mağazayı suçladı.

Türkiye’de tüketicilerin yüzde 72’si daha kaliteli giysi için daha fazla harcama yapacağını belirtirken, bu oran Avrupa ortalamasında yüzde 67, ABD’de yüzde 48’de kaldı.

*Tüketicinin Yüzde 85'i internetten aldığı giysinin kalitesinden endişe ediyor.

*Kıyafet seçilirken yüzde 54'lük oranla oranla en çok ailenin etkisinde kalınıyor.