Ukrayna büyüklüğündeki arazi kiralık!

Çin’in Ukrayna’dan 50 yıllığına kiralamak istediği Belçika büyüklüğündeki arazi, Ukrayna’nın 5′te 1′ine takabül ediyor

Çin, Ukrayna’da Belçika büyüklüğünde tarım arazisi kiralayacak. Xian Jiaotong Liverpool Üniversitesi Doç. Dr. Ahmet Göncü, Çin’in Bulgaristan’dan Arjantin’e, Afrika’dan ABD’ye birçok yerde toprak ve arazi satın aldığın ya da uzun süreli kiraladığını belirterek, “Ukrayna’da Çin’in 50 yıllığına kullanım hakkını almak istediği arazi Belçika büyüklüğünde ve Ukrayna’nın yüzölçümünün yaklaşık yüzde 5”i seviyesinde” dedi.

Çin’in yurt dışında edindiği tarım arazilerini değerlendiren Göncü, Çin’in kendi toplumunun artan gıda talebi nedeniyle arzı güven altına almaya ve düzenli olarak artırmaya çalıştığına işaret ederek, Çin’in kalkınma planında tarımda yüzde 95 oranında kendine yeterli olabilme hedefi bulunduğunu belirtti.

Göncü, dünya nüfusunun yaklaşık beşte birine sahip olan Çin’in ekilebilir toprak alanı açısından dünyadaki tarım alanlarının yüzde 9′una sahip olduğunu anlatan Göncü, Çin ekonomisi büyüdükçe zenginleşen Çinli nüfusun gıda talebinin giderek arttığını, Çin yönetiminin de enflasyon yaratmadan artan talebi karşılayabilmek için yurt dışında tarım arazileri satın aldığını veya uzun süreliğine kiraladığını söyledi.

Çin’in bu şekilde tarım ürünlerindeki arzı artırmaya çalıştığını vurgulayan Göncü, Çin’in ciddi miktarlarda tarım arazileri satın aldığı ülkelerin başında Ukrayna, Brezilya, Arjantin, ABD ve Afrika’nın geldiğini dile getirdi.

Göncü, 2009′da Çin’in yurt dışındaki tarım arazilerinin 2 milyon hektar civarında olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

“Ukrayna’da Çin’in 50 yıllığına kullanım hakkını almak istediği arazi Belçika büyüklüğünde ve Ukrayna’nın yüzölçümünün yaklaşık yüzde 5”i seviyesinde, Tabii Ukrayna’da savaş olması Çin açısından caydırıcı olabilir işin o kısmını zaman gösterecek.

Sonuçta Çin Bulgaristan’dan Arjantin’e, Afrika’ya, ABD’ye birçok yerde toprak ve arazi satın alıyor ya da uzun süreli kiralıyor. Yurt dışında kullanılan veya satın alınan arazinin toplam miktarıyla ilgili net bir veri yok. Ayrıca bunu açıklamak istediklerini de hiç zannetmiyorum. Sonuçta sadece Ukrayna’da ilgilendikleri arazi Belçika büyüklüğünde. Buna diğer ülkelerde aldıkları veya kiraladıkları arazileri katarsanız eminim oldukça büyük bir alan çıkacaktır.

Ancak Çin bu tarz bilgileri pek paylaşan bir ülke değil. Sonuçta tepki oluşmasından çekinmekteler. Zaten, Arjantin ve Brezilya gibi ülkelerde Çin belli bir tepki çekmiş durumda bunun yaygınlaşmasından çekinmekteler. Bu nedenle Çin, yurt dışındaki tarım arazileriyle ilgili bilgi vermekten kaçınıyor. Birçok gelişmekte olan ülke Çin’in genişlemeci ekonomik politikalarından rahatsız.”

Ekonomik krizler Çin tarafından alım fırsatı olarak değerlendiriliyor
Göncü, yurt dışında tarım arazileri satın alan tek ülkenin Çin olmadığını, George Soros gibi birçok yatırımcı ve yatırım fonunun da tarım alanlarına yatırım yaptığını, ancak aynı stratejiyi Çin uygulamaya başlayınca özellikle ABD ve diğer gelişmekte olan ülkelerde artan bir tepki oluştuğunu söyledi.

Çin gibi büyük bir ülkenin büyümesinin uzun süreli devam ettirebilmesi için hammadde ihtiyacını ve gıda güvenliğini sağlamak zorunda olduğuna dikkati çeken Göncü, “Özellikle gıda güvenliğini sağlayamamış bir Çin kendini yeterince güvende hissetmeyecek. Çin Komünist Partisi halkın gıda ihtiyaçlarını karşılayabilmeyi birinci öncelik olarak görüyor. Halkını doyuramayan bir Komünist Parti’nin Çin’de kalıcı olması söz konusu değil. Bu nedenle Çin hükümeti gerekirse yurt dışında toprak alarak gıda fiyatlarını ve arzını stabil tutmaya çalışacak” diye konuştu.

Çin’in tarım arazilerine olan ilgisinin artmasının nedenlerinin başında Çin ekonomisinin büyümeye devam etmesi ve bu büyümenin enflasyonunun kontrol altında tutulması için gıda fiyatları ve arzının stabil olmasının gerekliliğinin geldiğini vurgulayan Göncü, Çin’in, büyüme için de gerekli olan hammadde kaynakları yeterli olmadığı için yabancı ülkelere doğrudan yatırım yaparak ekonomi çarklarını döndürmeye devam etiğini belirtti.

Çin ekonomisinin büyük tasarruflarının Çin’in birçok kritik sektöre yurt dışında yatırım yapmasına imkan verdiğinin altını çizen Göncü, “Özellikle yurt dışında ekonomik krizler Çin tarafından alım fırsatı olarak da değerlendiriliyor. Aslında Çin’in bu yarışta asimetrik avantajı yabancı güçlerin Çin içindeki siyasete etki edecek araç ve kurumlarının olmayışıdır. Aslında tüm kavga da buradan çıkıyor.

Özellikle Batılı ülkeler birçok gelişmekte olan ülke siyaseti üzerinde kendi menfaatlerine göre yönlendirici olabilirken Çin’in karar mekanizmalarının dış etkiye hatta Çin vatandaşlarının etkilerine bile kapalı olması, Çin’in aldığı kararlarda salt kendi menfaatlerini maksimize edebilmesine olanak sağlıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Çin’de emlak satışları düşmeye devam ediyor
Çin’deki emlak piyasasıyla ilgili de değerlendirmede bulunan Göncü, Çin’de emlak satışlarının düşmeye devam ettiğini belirterek, “Son gelen verilere göre mayıs ayında 70 şehirden 35′inde ortalama yeni emlak fiyatlarında düşüş gerçekleşti. Fiyatların düşüşünde genel olarak emlak piyasasına güvenin azalması ve kredi imkanlarının eskiye oranla daha sınırlandırılması etkili oluyor” dedi.

Göncü, emlak sektörünün soğumasının Çin’in büyümesi üzerinde oluşturduğu baskının merkezi hükümetin yatırımlarda harcamaları artırmasıyla telafi edilmeye çalışıldığına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Yatırımların artırılması elbette ekonomide belli bir canlılık sağlıyor ancak bunun kalıcı olması zor. Emlak sektöründeyse ertelenen talep risk oluşturuyor. Faizlerde aşağıya yönlü bir hareket ve para politikasının gevşemesi emlak balonunun daha da şişmesine neden olacak gibi görünüyor. Çin’de emlak fiyatlarındaki artış kontrol altında tutulurken bunun büyümeye olumsuz etkilerinin giderilmesi için hükümet harcamaları artırılıyor. Bununla beraber parasal genişlemenin emlak fiyatlarını etkilememesi için munzam karşılıkları sadece KOBİ’ler ve tarım gibi belli sektörlerde uzmanlaşan devlet bankalarının kullanımı için düşürülüyor.”

Göncü, Çin emlak sektöründeki durumun kötüye gittiğini, bunun emlak piyasasındaki soğumanın eyaletlerin borçlarını ödemekte zorlandığı, arazi ve emlak projelerine gelir yaratmak için en çok muhtaç oldukları bir döneme denk gelmesinden kaynaklandığını ifade ederek, “Eyaletlerin bütçe dengelerindeki bozukluklar 2014 ve 2015 yılları boyunca emlak piyasasında ciddi bir risk oluşturmaya devam edecek” diye konuştu.

Eyaletlerin bütçe dengesinin çok kısa sürede düzeltilmesinin zor göründüğünü, kalıcı çözüm için yerel yönetimlerin gelirlerini çeşitlendirmesi ve yeni gelir kalemlerinin yerel bütçelere eklenmesi gerektiğini anlatan Göncü, Çin hükümetinin bu konu için bazı mali reform çalışmaları yaptığını söyledi.