Turriste komisyon şoku!
MİB Başkanı Güner "Seyahat acentaları, getirdiği turistlerden yüzde 40-60 komisyon alıyor. Komisyon olunca, normalde 2 bin dolara sattığımız mala, turist komisyon yüzünden 5 bin dolar veriyor" dedi.
MİB Başkanı Güner "Seyahat acentaları, Türkiye'ye getirdiği turistlerden yüzde 40-60 arası bir komisyon alıyor. Esnafı bitirdiler. Komisyon olunca, normalde 2 bin dolara sattığımız mala, turist komisyon yüzünden 5 bin dolar veriyor. Ondan sonra da Türkiye pahalı bir ülke oluyor" dedi.
Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Ayhan Güner, seyahat acentalarının Türkiye'ye getirdiği turistlerden yüzde 40-60 arası bir komisyon aldığını öne sürerek, "Esnafı bitirdiler. Komisyon olunca, normalde 2 bin dolara sattığımız mala, turist komisyon yüzünden 5 bin dolar veriyor. Ondan sonra da Türkiye pahalı bir ülke oluyor" dedi.
AA muhabirine mücevher sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Güner, sektördeki vergi uygulamasına yönelik bilgi verdi.
Güner, daha önceki uygulamada Türkiye'ye gelen kıymetli taşlardan yüzde 20 Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alındığını anımsatarak, en son torba yasada çıkan kanunla borsa İstanbul üyeleri arasında yapılan işlemler ve ihracatta vergi uygulamasının kaldırıldığını, ancak iç pazarda satılmak üzere vitrine konan mücevherlerden yüzde 18 KDV alındığını anlattı.
Kıymetli madenlerin Türkiye'ye vergisiz girebilmesi için Elmas borsasına üyelik koşulu olduğunu vurgulayan Güner, "Burada amaç iç piyasadaki üreticiyi korumak. Bu yapılan uygulama esasında üretime destek. Yeni uygulamayla yüzde 20 ÖTV kaldırıldı ama bunun yerine hem yurtdışından gelen mala, hem de iç piyasada perakende satışlara KDV konuldu. Burada avantaj, üreticinin üretirken vergi ödememesi ve ihracat yapanların teşvik edilmesidir" diye konuştu.
'KANUN ÇIKTI SEKTÖR ATAĞA KALKTI'
Güner, geçen yılın ikinci yarısında çıkan vergi kanunuyla mücevher ihracatının yaklaşık yüzde 30 arttığına işaret ederek, "Kanun çıktı, mücevher sektörü atağa kalktı" dedi.
Türkiye'de 2023 hedeflerini tutturan 6 sektörden birinin de mücevher olduğuna dikkati çeken Güner, "Belçika, İsrail ve Dubai elmas borsalarının yıllık 100 milyar dolar cirosu var. Bizde bu rakam 40 milyon dolar düzeyinde. Bu yıl sonunda 100 milyon dolar olur. Kanun çıktıktan sonraki ciroda yüzde 300 artış var" ifadelerini kullandı.
'ANTALYA'DA 10 YILDA 3 BİN DÜKKAN KAPANDI'
Ayhan Güner, Türkiye'ye gelen pırlantanın yüzde 80'inin ihraç edildiğini, yüzde 20'sinin ise iç piyasada satıldığını aktararak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre sadece turistlere satılan mal miktarının 1,2 milyar dolar olduğunu dile getirdi.
Mücevher sektörünün turistlere sattığı mal miktarının çok daha fazla olabileceğini savunan Güner, şunları kaydetti:
"Seyahat acentaları komisyonculuğu bırakıp sadece turist getirmeyi hedeflerse ve rehberler de turistlere kendi ülke ve esnafını kötülemeyi bırakırsa bu hiç zor değil. Çünkü seyahat acentaları, Türkiye'ye getirdiği turistlerden yüzde 40-60 arası bir komisyon alıyor. Seyahat acentaları ve rehberler, turistleri kendi bildikleri, anlaştıkları dükkanlara sokuyor. 'Burası garantili yer. Bunun haricinde alırsanız biz mesul değiliz' diyor. Sonra da turistin aldığı malın fiyatı üzerinden komisyon alıyor. Esnafı bitirdiler. Komisyon olunca, normalde 2 bin dolara sattığımız mala, turist komisyon yüzünden 5 bin dolar veriyor. Ondan sonra da Türkiye pahalı bir ülke oluyor. Dubai üretim yeri değil ama bizim 5 mislimiz mücevher satıyor. Çünkü komisyon yok."
Güner, sadece Antalya'da son 10 yılda 3 bin mücevher dükkanı kapandığını aktaran Güner, "Bu konuyla ilgili Başbakan'la görüştüm. 'Bana rapor hazırla' dedi. Şimdi rapor hazırlıyorum, vereceğim. Sonuç olarak bir yerde kuyumcu kapandığı zaman yerine ne açılıyor? Tişört satan, lokum satan dükkan açılıyor. Biz 1.000 dolara yüzük satmak varken, 10 dolara tişört satıyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Kapalıçarşı'da satılan ürünlerin tamamının yüksek katma değerli olduğunu ifade eden Güner, "Turistlerin Kapalıçarşı'ya gelmesi sağlanırsa, turistlere sattığımız mal 1,2 milyar dolardan 5 milyar dolara çıkar" dedi.
Güner, değerli taşlara vergi uygulamasının seçimlerde politika konusu edildiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mücevher sektörü, katma değer üreten bir sektör. İktidar ya da muhalefet mücevher sektörüne Türkiye'ye katma değer getiren bir sektör olarak bakarsa, Türkiye bu işten kazanç elde eder. Hindistan'da 2013'te sadece bir tek kentte 11 milyar dolar ham madde girişi, 28 milyar dolar çıkışı var. Taş kesim işinden 17 milyar dolar katma değer sağlamış. Eğer Türkiye'de bu kadar katma değerli bir başka sektör varsa, konuşsunlar. Biz, Hindistan'dan sonra dünyanın en büyük 2. üreticisiyiz. Bu üretimi kullanmamız lazım. Bizim insan gücümüz, altyapımız, sanatçımız ve potansiyelimiz var. Türkiye'de taş kesim atölyeleri yapabiliriz. 'Megakent Projesi' açıkladılar, bununla beraber taş kesim köyü kursunlar. Üretime katkı, ancak böyle olur."
Mücevher İhracatçıları Birliği (MİB) Başkanı Ayhan Güner, seyahat acentalarının Türkiye'ye getirdiği turistlerden yüzde 40-60 arası bir komisyon aldığını öne sürerek, "Esnafı bitirdiler. Komisyon olunca, normalde 2 bin dolara sattığımız mala, turist komisyon yüzünden 5 bin dolar veriyor. Ondan sonra da Türkiye pahalı bir ülke oluyor" dedi.
AA muhabirine mücevher sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Güner, sektördeki vergi uygulamasına yönelik bilgi verdi.
Güner, daha önceki uygulamada Türkiye'ye gelen kıymetli taşlardan yüzde 20 Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) alındığını anımsatarak, en son torba yasada çıkan kanunla borsa İstanbul üyeleri arasında yapılan işlemler ve ihracatta vergi uygulamasının kaldırıldığını, ancak iç pazarda satılmak üzere vitrine konan mücevherlerden yüzde 18 KDV alındığını anlattı.
Kıymetli madenlerin Türkiye'ye vergisiz girebilmesi için Elmas borsasına üyelik koşulu olduğunu vurgulayan Güner, "Burada amaç iç piyasadaki üreticiyi korumak. Bu yapılan uygulama esasında üretime destek. Yeni uygulamayla yüzde 20 ÖTV kaldırıldı ama bunun yerine hem yurtdışından gelen mala, hem de iç piyasada perakende satışlara KDV konuldu. Burada avantaj, üreticinin üretirken vergi ödememesi ve ihracat yapanların teşvik edilmesidir" diye konuştu.
'KANUN ÇIKTI SEKTÖR ATAĞA KALKTI'
Güner, geçen yılın ikinci yarısında çıkan vergi kanunuyla mücevher ihracatının yaklaşık yüzde 30 arttığına işaret ederek, "Kanun çıktı, mücevher sektörü atağa kalktı" dedi.
Türkiye'de 2023 hedeflerini tutturan 6 sektörden birinin de mücevher olduğuna dikkati çeken Güner, "Belçika, İsrail ve Dubai elmas borsalarının yıllık 100 milyar dolar cirosu var. Bizde bu rakam 40 milyon dolar düzeyinde. Bu yıl sonunda 100 milyon dolar olur. Kanun çıktıktan sonraki ciroda yüzde 300 artış var" ifadelerini kullandı.
'ANTALYA'DA 10 YILDA 3 BİN DÜKKAN KAPANDI'
Ayhan Güner, Türkiye'ye gelen pırlantanın yüzde 80'inin ihraç edildiğini, yüzde 20'sinin ise iç piyasada satıldığını aktararak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre sadece turistlere satılan mal miktarının 1,2 milyar dolar olduğunu dile getirdi.
Mücevher sektörünün turistlere sattığı mal miktarının çok daha fazla olabileceğini savunan Güner, şunları kaydetti:
"Seyahat acentaları komisyonculuğu bırakıp sadece turist getirmeyi hedeflerse ve rehberler de turistlere kendi ülke ve esnafını kötülemeyi bırakırsa bu hiç zor değil. Çünkü seyahat acentaları, Türkiye'ye getirdiği turistlerden yüzde 40-60 arası bir komisyon alıyor. Seyahat acentaları ve rehberler, turistleri kendi bildikleri, anlaştıkları dükkanlara sokuyor. 'Burası garantili yer. Bunun haricinde alırsanız biz mesul değiliz' diyor. Sonra da turistin aldığı malın fiyatı üzerinden komisyon alıyor. Esnafı bitirdiler. Komisyon olunca, normalde 2 bin dolara sattığımız mala, turist komisyon yüzünden 5 bin dolar veriyor. Ondan sonra da Türkiye pahalı bir ülke oluyor. Dubai üretim yeri değil ama bizim 5 mislimiz mücevher satıyor. Çünkü komisyon yok."
Güner, sadece Antalya'da son 10 yılda 3 bin mücevher dükkanı kapandığını aktaran Güner, "Bu konuyla ilgili Başbakan'la görüştüm. 'Bana rapor hazırla' dedi. Şimdi rapor hazırlıyorum, vereceğim. Sonuç olarak bir yerde kuyumcu kapandığı zaman yerine ne açılıyor? Tişört satan, lokum satan dükkan açılıyor. Biz 1.000 dolara yüzük satmak varken, 10 dolara tişört satıyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Kapalıçarşı'da satılan ürünlerin tamamının yüksek katma değerli olduğunu ifade eden Güner, "Turistlerin Kapalıçarşı'ya gelmesi sağlanırsa, turistlere sattığımız mal 1,2 milyar dolardan 5 milyar dolara çıkar" dedi.
Güner, değerli taşlara vergi uygulamasının seçimlerde politika konusu edildiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mücevher sektörü, katma değer üreten bir sektör. İktidar ya da muhalefet mücevher sektörüne Türkiye'ye katma değer getiren bir sektör olarak bakarsa, Türkiye bu işten kazanç elde eder. Hindistan'da 2013'te sadece bir tek kentte 11 milyar dolar ham madde girişi, 28 milyar dolar çıkışı var. Taş kesim işinden 17 milyar dolar katma değer sağlamış. Eğer Türkiye'de bu kadar katma değerli bir başka sektör varsa, konuşsunlar. Biz, Hindistan'dan sonra dünyanın en büyük 2. üreticisiyiz. Bu üretimi kullanmamız lazım. Bizim insan gücümüz, altyapımız, sanatçımız ve potansiyelimiz var. Türkiye'de taş kesim atölyeleri yapabiliriz. 'Megakent Projesi' açıkladılar, bununla beraber taş kesim köyü kursunlar. Üretime katkı, ancak böyle olur."