Türkler otomobil tercihinde ilk olarak...

Türkiye'deki tüketicilerin otomobil satın alma sürecinde önem verdikleri kriterler arasında yakıt tüketimi ilk sırada yer alıyor

Tüketici finansmanı şirketi TEB Cetelem, Cetelem Gözlemevi'nin desteğiyle hazırlanan "Otomobil Müşterilerinin Satın Alma Davranışları" raporunu açıkladı.

2012 yılından bu yana Türkiye'nin de içerisinde yer aldığı rapor, bu yıl 14 ülkeden yaklaşık 8 bin kişinin görüşüne başvurularak TNS Sofres tarafından hazırlandı. Bu yılki araştırmaya Türkiye, Belçika, Almanya, İspanya, Fransa, İtalya, Polonya, Portekiz, Birleşik Krallık gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra, Çin, Brezilya, Güney Afrika, Japonya ve ABD de dahil edilerek araştırma sahası genişletildi.

Dünya genelinde 80 milyonun üzerinde otomobil satışıyla bu sene yeni bir rekorun kırılacağı belirtilen rapora göre, küresel otomobil pazarında 2020'de yıllık 100 milyonun üzerinde satış rakamına ulaşılacak.

Gelişmiş ülkelerin pazarları giderek doyum noktasına ulaşırken, Avrupa, 1.000 kişiye düşen 582 binek araç sahipliği oranıyla dünya sıralamasında Japonya ve ABD'nin ardında yer alıyor. 2020 yılına kadar 1.000 kişiye düşen otomobil sayısındaki en büyük artıştan birinin de Türkiye'de yaşanacağı tahmin ediliyor. Türkiye'de bugün 171 olan 1.000 kişiye düşen araç sayısının 2020'de 236'ya çıkması bekleniyor.

Pazarların çoğunda ikinci el binek otomobil piyasasının sıfır otomobil piyasasına göre daha hareketli olması dikkati çekiyor. Örneğin; 2013 yılında Fransa, İngiltere ve İtalya'da satılan her bir sıfır araca karşın, üç adet ikinci el araç satılıyor.

Piyasa yapısı, motor ve araç tipi ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. İncelenen 14 ülkede sedan ve hatchback tipi araçların toplam otomobil satışlarının yüzde 80'ini oluşturduğu ve bu kasa tiplerinin araç pazarlarına egemen olduğu görülüyor.

Avrupa'da hafif ticari araçlar çoğunlukla işletmeler tarafından tercih edilirken, ABD'de arazi aracı olarak sınıflanan 'Pick-Up'lar çoğunlukla ortalama sürücüler tarafından tercih ediliyor. ABD pazarının yüzde 49'unu,Türkiye pazarının ise yüzde 28'ini hafif ticari araçlar oluşturuyor.

Elektrikli araçların kullanım oranındaki artış ise yavaş seyrediyor. Elektrikli araçların yola çıkışındaki gecikmenin nedenleri arasında; mevcut ürün gamının sınırlı olması, fiyatların eşdeğerdeki bir içten yanmalı motorlu araçtan çok daha yüksek olması, pil ömrünün ve şarj istasyonlarının yetersizliğine dair kaygılar yer alıyor.

Araştırmaya göre, 8 Avrupa ülkesinde yeni otomobil satın alan müşterilerin yaş ortalaması 2007'de 48 iken, 2012'de 52'ye yükseldi. En genç otomobil müşterileri, 35 yaş ile Çin'de, 40 yaş ile Güney Afrika'da ve 41 yaş ile Türkiye'de yer alıyor.

İngiltere, yüzde 35 ile otomobil satın alan kadın sayısının en fazla olduğu ülke konumunda bulunuyor. ABD'de yüzde 50'nin üzerinde olan bu oran, Japonya'da yüzde 40 seviyesinde.

Otomobil müşterileri içinde kadınlarının payının en düşük olduğu ülke Türkiye. Avrupa'daki araç sahiplerinin yüzde 31'ini kadınlar oluştururken, Türkiye'de bu oran yüzde 11'e düşüyor. Türkiye'ye en yakın Polonya'da bu oran yüzde 22 seviyesinde.

Araştırmaya katılan ülkelerde "fiyat" otomobil seçiminde bir numaralı belirleyici unsur olma özelliğini muhafaza ederken, ardından "yakıt tüketimi", "güvenlik ve yol tutuş" faktörleri geliyor. Türkiye'de ise "yakıt tüketimi" yüzde 58 ile otomobil tercihinde birinci kriter olarak öne çıkarken, "fiyat" ikinci, "güvenlik" üçüncü sırada geliyor.

Otomobil satın almadan önce, farklı ve çok sayıda bilgi kaynağı kullanılıyor. İnternet önemli bir yere sahip olmakla beraber, karar vermedeki esas faktör test sürüşleri oluyor. Sürücülerin ortalama yüzde 41'i test sürüşü yaptıklarını ve bunun kendileri için en önemli unsur olduğunu belirtiyor. Yakın çevrenin görüşleri de otomobil satın alma kararında etkili oluyor.

Otomobil alımında nakit ödeme şekli yaygın olarak tercih edilirken, kredi ile satın alma da giderek önem kazanıyor. Tüketicilerin ortalama üçte birinden fazlası otomobil satın alırken kredili finansman imkanını tercih ediyor.

TEB Cetelem Genel Müdürü Didier Engelhard, raporun açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, 2015 yılında dünya genelinde 80 milyon otomobil satışıyla rekor kırılırken, Türkiye'de sektörün büyüme oranının da buna paralel olarak ilerlediğini söyledi.

Türkiye'nin gelecek yıllarda da sektöre önemli katkılarda bulunmasının beklendiğini belirten Engelhard, şunları kaydetti:

"Şu anda Türkiye'de 1.000 kişiye düşen araç sayısı 171 iken, Avrupa'da bu rakam 582. Bununla birlikte 2020 yılında Avrupa'da artışın neredeyse durması beklenirken, Türkiye'de 1.000 kişiye düşen araç sayısının 236'ya çıkacağı öngörülüyor. İkinci el sektörünün de fiyat avantajının yanı sıra üreticilerin ve bayilerin marjlardan dolayı bu alana daha fazla önem vermesiyle daha da büyümesi bekleniyor. Cetelem Gözlemevi 2015 sonuçları gösteriyor ki; Türk otomobil kullanıcıları için otomobiller ve otomobil sahibi olma fikri pozitif algı oluşturmaya devam ediyor. Bu, otomobil sektörü için oldukça umut verici bir durum."