Türkiye'nin büyüme beklentisi düştü

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü 'Ekonomik Görünüm' raporuna göre, 2016 yılı için büyüme tahmini yüzde 3,9'dan yüzde 3,4'e çekildi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Türkiye için bu yılki büyüme tahminini korurken, gelecek yıl tahminini düşürdü.

OECD tahminlerini geriye çekti

OECD tarafından yayınlanan 'Ekonomik Görünüm' raporuna göre, bu yıl için büyüme beklentisi yüzde 3,1 olarak korundu. 2016 yılı için büyüme tahmini yüzde 3,9'dan yüzde 3,4'e çekilirken, 2017 yılı için beklenti ilk kez yüzde 4,1 olarak açıklandı.

Hükümet yüzde 4 beklentisinde 

Hükümet tarafından son açıklanan orta vadeli programda(OVP) bu yıl için büyüme beklentisi yüzde 3,0, gelecek yıl için yüzde 4,0ve 2017 yılı için yüzde 4,5 olarak belirlenmişti.

OECD, tüketici fiyatları tahminini bu yıl için yüzde 7,5'tenyüzde 7,4'e çekerken, gelecek yıl için tahminini yüzde 6,7'den yüzde 6,9'a yükseltti. 2017 yılı için beklenti yüzde 6,5 olarak belirlendi. OVP'de tüketici fiyat tahmini üç yıl için sırasıyla yüzde 7,5, yüzde 6,5 ve yüzde 5,5 şeklindeydi.

OECD, işsizlik oranı için beklentisini bu yıl yüzde 10,3'tenyüzde 10,5'e, gelecek yıl için yüzde 10,1'den yüzde 10,8'e çıkardı.2017 yılı tahmini yüzde 10,3 seviyesinde oluştu.

OECD'nin cari açık/GSYH tahmini bu yıl için yüzde 5,2'den yüzde 5,3'e revize edilirken, sonraki iki yıl için yüzde -4,9 olarak tahmin edildi.

Türkiye'ye iddialı reformlar gerek

Ancak OECD, Türkiye'nin ihtiyatlı makroekonomik politikaya ve iddialı yapısal reformlara ihtiyacı olduğunu da vurguladı.

OECD bugün yayınladığı Ekonomik Görünüm raporunda, kurda Ekim ayına kadar yaşanan değer kaybının Türkiye'nin rekabet gücünü artırdığını, ancak aynı zamanda hanehalkı güvenini zayıflattığını, şirket bilançoları üzerinde baskı yarattığını ve hali hazırda yüksek olan enflasyona katkı yaptığını ifade etti.

Büyük dış finansman ihtiyacının ve oynak uluslararası sermaye piyasalaranının Türkiye'de ihtiyatlı makroekonomik politikalar uygulanmasını gerektirdiğini ifade eden OECD, enflasyonun kontrol altında kalması için para politikasının sıkı olmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. OECD, enflasyonun ısrarcı şekilde hedefin üzerinde kalması halinde para politikasının daha da sıkılaştırılmasının gerekebileceğini de belirtti.

Mali şeffaflık gerekli

Ekonomiye mali destek için hareket alanı olduğuna işaret eden OECD, bununla birlikte genel hükümet seviyesinde mali şeffaflık konusunda eksikliklerin bu konuda yargıma varmayı zorlaştırdığını da savundu. OECD, programlanmış yapısal reformların uygulanmasında ilerleme sağlanmasının talebin yeniden dengelenmesi ve büyümenin güçlendirilmesi için kritik önemde olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin kişi başına karbon ayak izinin daha gelişmiş ekonomilerden düşük olduğunu, ancak OECD bölgesi içinde karbon ayak izini en hızlı artıran ülkeler arasında bulunduğunu belirten OECD, Türk hükümetinin 2020-2030 dönemi için açıkladığı emisyon rotasının somut enerji verimliliği tedbirleri ortaya konmasına yardım etmesini beklediklerini ifade etti.

OECD nedir?

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü bazen de İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı, uluslararası bir ekonomi örgütüdür.

Türkiye'de örgütün kurucu üyeleri arasında

OECD, 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi'ne dayanılarak, 1961'de kurulmuştur ve savaş yıkıntıları içindeki Avrupa'nın Marshall Planı çerçevesinde yeniden yapılandırılması amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (OEEC) doğrudan mirasçısıdır. Üyelerinin büyük bir bölümü AB ve İUT üyeleridir, çoğunluğu da gözlemci üyelerdir. OECD ülkeleri sanayileşip zengin olmuş ülkelerdir.

OECD amaçları nelerdir?

-Finansal istikrarın eşzamanlı olarak korunduğu üye ülkelerde ve hem de özellikle gelişmekte olan ülkelerde halkın yaşam standartının iyileştirilmesi, sürekli ve dengeli ekonomik gelişim sağlayan politikaya destek ve yardım, işsizliğin ortadan kaldırılması;
-Ekonomik genişleme politikasının uyandırılması ve sosyo-ekonomik eşgüdümlü gelişmenin desteklenmesi;
-Uluslararası yükümlülüklere uygun olarak çok taraflı ve ülkeler arasında ayrım gözetmeyen dünya ticaretinin geliştirilmesine destek verilmesi.
-OECD'ye üye veya bu örgüte üyelik talebinde bulunan ülkeler, sosyo-politik ve ekonomik yaşamda, aşağıda belirtilen üç ilkeyi vazgeçilmez değerler olarak benimsemişlerdir:
-Demokrasi;
-İnsan haklarına ve yurttaş özgürlüğüne bağlılık;

Bu ilkeler, aynı zamanda, yukarıda belirtilen amaçların gerçekleştirilmesine de hizmet ederler. OECD, bir taraftan bu ilkelerin üye ülkelerde güçlendirilmesine katkı sağlarken, diğer taraftan da örgüte üye olmayan ülkelerde ilkelerinin tanıtımını yapmaktadır.