Türkiye'deki yasak Gürcistan’ı zengin etti
Balıkçılar 1 Eylül’de başlayacak yeni sezon için hazırlıklarını aralıksız sürdürürken çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Türkiye’de uygulanan av yasakları nedeniyle Gürcistan karasularında avlanan hamsinin Türkiye’yi değil, Gürcistan’ı zengin ettiği öne sürüldü.
Tüm Türkiye’de 15 Nisan 2018 tarihinden itibaren balık av yasağı sezonu başladı. 1 Eylül’de bitecek yasağın ardından Türk balıkçıları denizlere açılarak balık avlamaya başlayacak.
Yaklaşan sezon öncesinde balıkçılar teknelerindeki ve av malzemelerinde eksikleri giderirken, 1 Eylül’ü ise iple çekiyorlar. Balıkçılar, yeni sezonda da balıkları Gürcistan’a kaçmadan yakalamak istediklerini belirterek, av yasağı şartlarının komşu ülkeler gibi olması gerektiğini vurguladı.
Yeni sezon öncesinde açıklamalarda bulunan Samsun Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Atıf Malkoç, yasakların balıkçıların ve ülkenin ekonomisine zarar verdiğini belirterek önemli bilgiler verdi.
“İstavritteki boy sıkıntısı bu sene de devam ediyor”
Yeni sezon öncesi geçen seneden kalan bazı sıkıntıların yine devam ettiğini ifade eden Malkoç, "Av sezonuna çok az bir süre kaldı. Her sene olduğu gibi bu sene de ‘daha iyi olacak’ diye ümit ediyoruz. İklimler de sezonun nasıl geçeceği hakkında bilgi veriyor. Havalar çok sıcak gidince balıklar bizim karasularımızdaki göçünü çok erken tamamlamak zorunda kalıyor. Havalar soğuk giderse balıklar bizim karasularımızda daha fazla kalır. Şu anda iklimlere bağlıyız.
Aldığımız haberlere göre denizde palamut ve hamsi görünüyor. İstavritte sıkıntılarımız devam ediyor. İstavritin boyu bu sene de ufak. 3 seneden beri yetkilileri uyarıyoruz. ‘İstavritin 8 santimetresinde havyar var’ diyoruz. İstavritte 12 santimetre şartı koşuluyor, komşularımız ise bunu 10 santimetrede avlayabiliyorlar.
1 Eylül itibariyle palamut, istavrit, çinakop, barbun ve mezgit sezonu başlayacak. Samsun, Türkiye’de karaya en fazla balık çıkartılan yer. Geçen sene av sezonu orta derecede çıktı. Çaça ve hamsi tuttuk. Sezon çok iyi geçmese de çok da kötü değildi. Bizim bölgemizde ortasu avcılığı yapıldığı için her sene standart bir şekilde avcılık yapıyoruz” şeklinde konuştu.
"Av yasakları ülkemizi değil, Gürcistan’ı zengin etti”
Türkiye’de uygulanan av yasaklarının komşu ülkelerde uygulanmadığının altını çizen Malkoç, "Hamsi sezonu başlayınca, deniz sıcak olursa hamsi göçünü çok erken tamamlıyor. Hamsiler, Gürcistan’a doğru kaçıyor. Son 6-7 senedir 24 metre yasağı var. 24 metreden aşağıya ağ atamıyoruz. Bu yasak çıktığından beri bizle birlikte ülke de kaybetti. Yasaktan önce Karadeniz’de 500 bin ton hamsi avlıyorduk. Yine 500 bin ton hamsi avlıyoruz ama bizim karasularımızda tutulmuyor. Bizim tarafımızda 150 bin tutuluyor, geri kalan kısmı Gürcistan ve Abhazya’da tutuluyor. 24 metre yasağı eski standartlarına getirilse biz en az 150 bin ton daha hamsi tutarız diye düşünüyorum. Ülkemizi her taraftan kıskaca almaya çalışıyorlar. Yarın bir gün dışarıdan bir kota koydurulursa balıkçılık bitme noktasına gelir.
Gürcüler elimizdeki bütün balıkları alırlar. Hamsi, bizim bölgemizden çok çabuk geçiyor. 24 metrenin altına balık indiği zaman avlama şansımız hiç yok. Gürcistan’da metre yasağı, boy yasağı yok. Sadece kota var orada. Kota da para, parayı verdiğinizde sıkıntı olmuyor. Biz yetkilileri bu sıkıntılara karşı uyarıyoruz. Yasaklardan önce bu balıklar bizim denizlerimizde avlanılıyordu. Yasakların ardından hamsiler Gürcistan’da avlanmaya başlandı. Bu ülke bizim, batarsak hep beraber batarız. Türk balıkçılar Gürcistan’da avlandığı zaman avladıkları balıkların yarısını oraya bırakmak zorunda kalıyor. Gürcistan’da avlanıp, Hopa gümrüğümden içeri giren hamsinin maliyet 20 dolar 100 lira seviyesinde oluyor. Balıkçının para kazanması için hamsinin kasasını Türkiye’de 200 liradan satması gerekiyor. Bizdeki yasaklar Gürcistan gibi olsa da hamsi kaçmadan bizim karasularımızda tutsak, ülkemiz için de bizim için de daha iyi olur. Tuttuğumuz yarısını Gürcistan’a vermemizi onları zengin etti, bize yaramadı" dedi.
''Savaş, balıkçı-çiftlikçi savaşı”
Balık piyasasındaki savaşın ise Türkiye’de sayısı çoğalan balık çiftlikleri ile deniz balıkçılarının arasında yaşandığını belirten Malkoç, şunları söyledi:
"Balık çiftlikleri ülkemizde çok aşırı derecede çoğaldı. Türkiye’de balıkçı sıkıntısı değil, balıkçı - çiftlikçi sıkıntısı var. Biz hamsiyi 4 liraya sattığımızda çiftlik balıkları satılmaz. Çinakopun kilosu 10 lira olursa kimse çiftlik balığı almaz. Savaş böyle bir savaş. Balıkçılar azalsın, çiftlikler çoğalsın istiyorlar. Yetkilileri bu konulara dikkat çekmeye davet ediyoruz. Yunanistan, dünyaya en fazla çiftlik balığı ihraç eden ülkelerden bir tanesiydi. Şimdi bittiler. Türkiye onun önüne geçti. Türkiye’de böyle bir sorunla karşı karşıya kalmasın. Bu işlerin bir düzene girmesi lazım. Yeni sezonu 4 gözle bekliyoruz. İklim iyi olursa balıkçılık iyi olacak. Samsun’da 150 adet orta su teknesi var. Hepsi denize çıkacak. Bunların hepsi sezonda karaya balık getirecek. Durum, geçen seneden daha iyi olacağını gösteriyor. Yeni sezondan umutluyuz, inşallah herkes için iyi bir sezon olur.”
Sezona 1 aydan kısa bir süre kalırken, Samsunlu balıkçılar hazırlıklarını 1 Eylül’e kadar tamamlamak için mesai yapıyor.
Yaklaşan sezon öncesinde balıkçılar teknelerindeki ve av malzemelerinde eksikleri giderirken, 1 Eylül’ü ise iple çekiyorlar. Balıkçılar, yeni sezonda da balıkları Gürcistan’a kaçmadan yakalamak istediklerini belirterek, av yasağı şartlarının komşu ülkeler gibi olması gerektiğini vurguladı.
Yeni sezon öncesinde açıklamalarda bulunan Samsun Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Atıf Malkoç, yasakların balıkçıların ve ülkenin ekonomisine zarar verdiğini belirterek önemli bilgiler verdi.
“İstavritteki boy sıkıntısı bu sene de devam ediyor”
Yeni sezon öncesi geçen seneden kalan bazı sıkıntıların yine devam ettiğini ifade eden Malkoç, "Av sezonuna çok az bir süre kaldı. Her sene olduğu gibi bu sene de ‘daha iyi olacak’ diye ümit ediyoruz. İklimler de sezonun nasıl geçeceği hakkında bilgi veriyor. Havalar çok sıcak gidince balıklar bizim karasularımızdaki göçünü çok erken tamamlamak zorunda kalıyor. Havalar soğuk giderse balıklar bizim karasularımızda daha fazla kalır. Şu anda iklimlere bağlıyız.
Aldığımız haberlere göre denizde palamut ve hamsi görünüyor. İstavritte sıkıntılarımız devam ediyor. İstavritin boyu bu sene de ufak. 3 seneden beri yetkilileri uyarıyoruz. ‘İstavritin 8 santimetresinde havyar var’ diyoruz. İstavritte 12 santimetre şartı koşuluyor, komşularımız ise bunu 10 santimetrede avlayabiliyorlar.
1 Eylül itibariyle palamut, istavrit, çinakop, barbun ve mezgit sezonu başlayacak. Samsun, Türkiye’de karaya en fazla balık çıkartılan yer. Geçen sene av sezonu orta derecede çıktı. Çaça ve hamsi tuttuk. Sezon çok iyi geçmese de çok da kötü değildi. Bizim bölgemizde ortasu avcılığı yapıldığı için her sene standart bir şekilde avcılık yapıyoruz” şeklinde konuştu.
"Av yasakları ülkemizi değil, Gürcistan’ı zengin etti”
Türkiye’de uygulanan av yasaklarının komşu ülkelerde uygulanmadığının altını çizen Malkoç, "Hamsi sezonu başlayınca, deniz sıcak olursa hamsi göçünü çok erken tamamlıyor. Hamsiler, Gürcistan’a doğru kaçıyor. Son 6-7 senedir 24 metre yasağı var. 24 metreden aşağıya ağ atamıyoruz. Bu yasak çıktığından beri bizle birlikte ülke de kaybetti. Yasaktan önce Karadeniz’de 500 bin ton hamsi avlıyorduk. Yine 500 bin ton hamsi avlıyoruz ama bizim karasularımızda tutulmuyor. Bizim tarafımızda 150 bin tutuluyor, geri kalan kısmı Gürcistan ve Abhazya’da tutuluyor. 24 metre yasağı eski standartlarına getirilse biz en az 150 bin ton daha hamsi tutarız diye düşünüyorum. Ülkemizi her taraftan kıskaca almaya çalışıyorlar. Yarın bir gün dışarıdan bir kota koydurulursa balıkçılık bitme noktasına gelir.
Gürcüler elimizdeki bütün balıkları alırlar. Hamsi, bizim bölgemizden çok çabuk geçiyor. 24 metrenin altına balık indiği zaman avlama şansımız hiç yok. Gürcistan’da metre yasağı, boy yasağı yok. Sadece kota var orada. Kota da para, parayı verdiğinizde sıkıntı olmuyor. Biz yetkilileri bu sıkıntılara karşı uyarıyoruz. Yasaklardan önce bu balıklar bizim denizlerimizde avlanılıyordu. Yasakların ardından hamsiler Gürcistan’da avlanmaya başlandı. Bu ülke bizim, batarsak hep beraber batarız. Türk balıkçılar Gürcistan’da avlandığı zaman avladıkları balıkların yarısını oraya bırakmak zorunda kalıyor. Gürcistan’da avlanıp, Hopa gümrüğümden içeri giren hamsinin maliyet 20 dolar 100 lira seviyesinde oluyor. Balıkçının para kazanması için hamsinin kasasını Türkiye’de 200 liradan satması gerekiyor. Bizdeki yasaklar Gürcistan gibi olsa da hamsi kaçmadan bizim karasularımızda tutsak, ülkemiz için de bizim için de daha iyi olur. Tuttuğumuz yarısını Gürcistan’a vermemizi onları zengin etti, bize yaramadı" dedi.
''Savaş, balıkçı-çiftlikçi savaşı”
Balık piyasasındaki savaşın ise Türkiye’de sayısı çoğalan balık çiftlikleri ile deniz balıkçılarının arasında yaşandığını belirten Malkoç, şunları söyledi:
"Balık çiftlikleri ülkemizde çok aşırı derecede çoğaldı. Türkiye’de balıkçı sıkıntısı değil, balıkçı - çiftlikçi sıkıntısı var. Biz hamsiyi 4 liraya sattığımızda çiftlik balıkları satılmaz. Çinakopun kilosu 10 lira olursa kimse çiftlik balığı almaz. Savaş böyle bir savaş. Balıkçılar azalsın, çiftlikler çoğalsın istiyorlar. Yetkilileri bu konulara dikkat çekmeye davet ediyoruz. Yunanistan, dünyaya en fazla çiftlik balığı ihraç eden ülkelerden bir tanesiydi. Şimdi bittiler. Türkiye onun önüne geçti. Türkiye’de böyle bir sorunla karşı karşıya kalmasın. Bu işlerin bir düzene girmesi lazım. Yeni sezonu 4 gözle bekliyoruz. İklim iyi olursa balıkçılık iyi olacak. Samsun’da 150 adet orta su teknesi var. Hepsi denize çıkacak. Bunların hepsi sezonda karaya balık getirecek. Durum, geçen seneden daha iyi olacağını gösteriyor. Yeni sezondan umutluyuz, inşallah herkes için iyi bir sezon olur.”
Sezona 1 aydan kısa bir süre kalırken, Samsunlu balıkçılar hazırlıklarını 1 Eylül’e kadar tamamlamak için mesai yapıyor.