'Türkiye iflas edecek' diyen banka batıyor
‘Türkiye’nin iflas edeceğini’ belirten raporlar yayınlayan Deutsche Bank zorda. Deutsche Bank, 2015 yılını zararla kapatırken, geçen hafta hisselerde tarihinin en düşük seviyesini gördü.
Almanya'nın en büyük kuruluşlarından Deutsche Bank, 2015 yılını zararla kapatırken, geçen hafta hisselerde tarihinin en düşük seviyesini gördü.
Akşam'dan Selim Karahan'ın haberine göre, bankanın hisseleri geçen hafta tarihin en düşük seviyesine geriledi. 2015’i 6.8 milyar euro zararla kapayan banka 10 ülkede 9 bin çalışanını işten çıkardı. Bu tasarruf hamlesine rağmen borçlarını ödeyemeyeceği endişesiyle bankanın hisselerinde dibe vurdu.
Deutsche, şubat ayında tahvil geri alım programı açıklayınca bankaya yönelik endişeler kısa bir süreliğine dağılsa da bu yalancı bahar kısa sürdü.
Bankanın hisselerindeki kayıplar bu yılın ilk yarısında yüzde 41’i, 2008 krizi öncesi, 2007’nin nisan ayındaki zirvesine göre ise yüzde 87’yi buldu. 2008 sonunda Türkiye’nin nakit sıkıntısı çekerek krize girebileceğini açıklayarak felaket tellallığı yapan bankanın geleceğine yönelik endişeler bu tarihi diple yeniden alevlenmeye başladı.
Deutsche’nin çökmesini ve iflas etmesini beklediği Türk ekonomisi ise küresel krizin başladığı o yıllardan bu yana kalkınma hızıyla tüm dünyaya parmak ısırtıyor. 2016’nın ilk çeyreğinde yüzde 4.8’le Batı ülkelerinin hayal bile edemeyeceği bir büyüme hızını yakalayan Türk ekonomisi, son verilerle beraber 26. çeyrek üst üste büyümüş oldu.
Türkiye Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri de ‘batacak’ denilen raporun yayımlandığı tarihte 70 milyar dolar seviyesindeyken bugün 101 milyar dolara çıktı.
Deutsche Bank yöneticileri geçen yıl banka 6.8 milyar euro zarar etmesine rağmen yüksek maaşlarından vazgeçemedi. 2016 başında oluşturulan maaş ve bonus ödeme planına göre bölüm şefleri kişisel ve bankanın performanslarının yanında bölümlerinin kazançları üzerinden de bonus alacaktı. Söz konusu plan sunulduğunda ise hissedarlardan büyük tepki aldı. Yönetimin planı yeniden gözden geçirmesini isteyen hissedarlar yapılan oylamayla teklifi reddetti. Son yıllardaki sıkıntılara rağmen maaşların düzenli ve hızlı birşekilde artması böyle bir karar alınmasına yol açtı.
Küresel kriz sürecinde Deutsche Bank, IMF’den büyük kredi isteyecek ülkelerin başına Türkiye’yi koymuş ve “Nakit sıkıntısı nedeniyle Türkiye, 90 milyar dolara ihtiyaç duyabilir” iddiasında bulunmuştu. Fransız Le Monde, İngiliz Financial Times gibi gazeteler raporu “Türkiye felakete doğru koşuyor” şeklinde haberleştirmişti.
Akşam'dan Selim Karahan'ın haberine göre, bankanın hisseleri geçen hafta tarihin en düşük seviyesine geriledi. 2015’i 6.8 milyar euro zararla kapayan banka 10 ülkede 9 bin çalışanını işten çıkardı. Bu tasarruf hamlesine rağmen borçlarını ödeyemeyeceği endişesiyle bankanın hisselerinde dibe vurdu.
Deutsche, şubat ayında tahvil geri alım programı açıklayınca bankaya yönelik endişeler kısa bir süreliğine dağılsa da bu yalancı bahar kısa sürdü.
Bankanın hisselerindeki kayıplar bu yılın ilk yarısında yüzde 41’i, 2008 krizi öncesi, 2007’nin nisan ayındaki zirvesine göre ise yüzde 87’yi buldu. 2008 sonunda Türkiye’nin nakit sıkıntısı çekerek krize girebileceğini açıklayarak felaket tellallığı yapan bankanın geleceğine yönelik endişeler bu tarihi diple yeniden alevlenmeye başladı.
Deutsche’nin çökmesini ve iflas etmesini beklediği Türk ekonomisi ise küresel krizin başladığı o yıllardan bu yana kalkınma hızıyla tüm dünyaya parmak ısırtıyor. 2016’nın ilk çeyreğinde yüzde 4.8’le Batı ülkelerinin hayal bile edemeyeceği bir büyüme hızını yakalayan Türk ekonomisi, son verilerle beraber 26. çeyrek üst üste büyümüş oldu.
Türkiye Merkez Bankası’nın brüt döviz rezervleri de ‘batacak’ denilen raporun yayımlandığı tarihte 70 milyar dolar seviyesindeyken bugün 101 milyar dolara çıktı.
Deutsche Bank yöneticileri geçen yıl banka 6.8 milyar euro zarar etmesine rağmen yüksek maaşlarından vazgeçemedi. 2016 başında oluşturulan maaş ve bonus ödeme planına göre bölüm şefleri kişisel ve bankanın performanslarının yanında bölümlerinin kazançları üzerinden de bonus alacaktı. Söz konusu plan sunulduğunda ise hissedarlardan büyük tepki aldı. Yönetimin planı yeniden gözden geçirmesini isteyen hissedarlar yapılan oylamayla teklifi reddetti. Son yıllardaki sıkıntılara rağmen maaşların düzenli ve hızlı birşekilde artması böyle bir karar alınmasına yol açtı.
Küresel kriz sürecinde Deutsche Bank, IMF’den büyük kredi isteyecek ülkelerin başına Türkiye’yi koymuş ve “Nakit sıkıntısı nedeniyle Türkiye, 90 milyar dolara ihtiyaç duyabilir” iddiasında bulunmuştu. Fransız Le Monde, İngiliz Financial Times gibi gazeteler raporu “Türkiye felakete doğru koşuyor” şeklinde haberleştirmişti.