"Türkiye, Batı-Doğu arasında köprü olabilir"
Çin'in 40 milyar dolar vermeyi taahhüt ettiği İpek Yolu'nun yeniden canlandırılması projesiyle, 65 ülkede "refah kuşağı" oluşacak.
Uzmanlar, Çin'in İpek Yolu'nun yeniden canlandırılmasına ilişkin projelerini ve Türkiye'ye olası etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Selçuk Çolakoğlu, projeye en fazla destek veren ve katılım yönünde istekli olan ülkelerden birisinin de Türkiye olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, doğu-batı ulaşım koridorunun yeniden canlandırılmasına önem verdiğini ifade eden Çolakoğlu, şunları kaydetti:
"Ankara 1990'lardan beri Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle bir türlü güvenilir ve etkin bir lojistik karayolu ve demiryolu köprüsü kuramadı. Bu da Türkiye'nin bölge ülkeleriyle ticaretine ve ekonomik işbirliğine olumsuz yansıdı. Şimdi Çin, 40 milyar dolardan fazla bir bütçe tahsis etmeyi taahhüt ederek yeni bir İpek Yolu inşa etmek istiyor. Yeni İpek Yolu projesi, Türkiye'yi Güney Asya pazarına daha rahat ulaşma fırsatı da sunuyor."
Şanghay Üniversitesi öğretim görevlisi Altay Atlı da Çin ekonomisinin yapısal bir dönüşüm içerisinde olduğunu belirterek, "Avrupa’ya doğru kara ve deniz hatlarının geliştirilmesi, bu yollardan ticaretin hız kazandırılması Çin için çok önemli" dedi.
Projeye sadece doğudan batıya, Avrupa’dan Asya’ya taşımacılığın geliştirilmesi olarak bakmamak gerektiğini belirten Atlı, şöyle devam etti:
"Burada amaç sadece Çin mallarını Avrupa pazarlarına daha uygun şartlarla taşımak değil. Projenin geçtiği hat üzerinde bir refah kuşağı yaratması öngörülüyor. Bu da sadece Çin i çin değil tüm bölge için fayda sağlayacak. Örneğin Orta Asya, Pakistan, Afganistan, Ortadoğu. Buralarda ortak bir proje ve ortak finansman ile ekonomik kalkınmayı sağlayacak yatırımların yapılması herkes için bir kazanım sağlayacak. Çin için bu ülkelerde nüfuzunu artırmak önemli ama bölge ülkeleri için de kalkınma finansmanı lazım.İpek Yolu bunu sağlayabilirse, başarı kazanacak, işte o zaman İpek Yolu’nun canlandığını söyleyebileceğiz."
Çin'in Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang ise barış, kalkınma, işbirliği ve ortak kazancın yeni çağın ana teması haline geldiğini ifade ederek, "Fakat aynı anda benzeri görülmemiş ciddi meydan okumalarla karşılaştık. Bu bağlamda, İpek Yolu ruhunu geliştirmek daha da önemli ve değerli olmuştur" dedi.
Yu, Çin ve Türkiye arasında sağlam işbirliği temeli, ayrıca geniş gelişme perspektifi bulunduğunu ifade ederek, "Çin ve Türkiye'nin stratejik işbirliği ilişkisinin 'Bir Kuşak, Bir Yol' çerçevesinde daha da gelişeceğine inanıyoruz" diye konuştu.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, İpek Yolunun yeniden canlandırılmasına ilişkin, "İpek Yolu Ekonomik Kuşağı” ve "21. Yüzyıl Deniz Üzerindeki İpek Yolu” olarak gündeme getirdiği "Bir Kuşak Bir Yol” projesi, Doğu Asya ile Avrupa ekonomilerini birbirine bağlıyor. Proje, hattın 65 ülkeden geçmesini içeriyor ve ülkelerin toplam ekonomi büyüklüğü 21 trilyon doları buluyor.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Selçuk Çolakoğlu, projeye en fazla destek veren ve katılım yönünde istekli olan ülkelerden birisinin de Türkiye olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, doğu-batı ulaşım koridorunun yeniden canlandırılmasına önem verdiğini ifade eden Çolakoğlu, şunları kaydetti:
"Ankara 1990'lardan beri Kafkasya ve Orta Asya ülkeleriyle bir türlü güvenilir ve etkin bir lojistik karayolu ve demiryolu köprüsü kuramadı. Bu da Türkiye'nin bölge ülkeleriyle ticaretine ve ekonomik işbirliğine olumsuz yansıdı. Şimdi Çin, 40 milyar dolardan fazla bir bütçe tahsis etmeyi taahhüt ederek yeni bir İpek Yolu inşa etmek istiyor. Yeni İpek Yolu projesi, Türkiye'yi Güney Asya pazarına daha rahat ulaşma fırsatı da sunuyor."
Şanghay Üniversitesi öğretim görevlisi Altay Atlı da Çin ekonomisinin yapısal bir dönüşüm içerisinde olduğunu belirterek, "Avrupa’ya doğru kara ve deniz hatlarının geliştirilmesi, bu yollardan ticaretin hız kazandırılması Çin için çok önemli" dedi.
Projeye sadece doğudan batıya, Avrupa’dan Asya’ya taşımacılığın geliştirilmesi olarak bakmamak gerektiğini belirten Atlı, şöyle devam etti:
"Burada amaç sadece Çin mallarını Avrupa pazarlarına daha uygun şartlarla taşımak değil. Projenin geçtiği hat üzerinde bir refah kuşağı yaratması öngörülüyor. Bu da sadece Çin i çin değil tüm bölge için fayda sağlayacak. Örneğin Orta Asya, Pakistan, Afganistan, Ortadoğu. Buralarda ortak bir proje ve ortak finansman ile ekonomik kalkınmayı sağlayacak yatırımların yapılması herkes için bir kazanım sağlayacak. Çin için bu ülkelerde nüfuzunu artırmak önemli ama bölge ülkeleri için de kalkınma finansmanı lazım.İpek Yolu bunu sağlayabilirse, başarı kazanacak, işte o zaman İpek Yolu’nun canlandığını söyleyebileceğiz."
Çin'in Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang ise barış, kalkınma, işbirliği ve ortak kazancın yeni çağın ana teması haline geldiğini ifade ederek, "Fakat aynı anda benzeri görülmemiş ciddi meydan okumalarla karşılaştık. Bu bağlamda, İpek Yolu ruhunu geliştirmek daha da önemli ve değerli olmuştur" dedi.
Yu, Çin ve Türkiye arasında sağlam işbirliği temeli, ayrıca geniş gelişme perspektifi bulunduğunu ifade ederek, "Çin ve Türkiye'nin stratejik işbirliği ilişkisinin 'Bir Kuşak, Bir Yol' çerçevesinde daha da gelişeceğine inanıyoruz" diye konuştu.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in, İpek Yolunun yeniden canlandırılmasına ilişkin, "İpek Yolu Ekonomik Kuşağı” ve "21. Yüzyıl Deniz Üzerindeki İpek Yolu” olarak gündeme getirdiği "Bir Kuşak Bir Yol” projesi, Doğu Asya ile Avrupa ekonomilerini birbirine bağlıyor. Proje, hattın 65 ülkeden geçmesini içeriyor ve ülkelerin toplam ekonomi büyüklüğü 21 trilyon doları buluyor.