Turizm krizi makarnayı vurdu
Turizmdeki kriz makarnacıları da vurdu Türkiye ve Rusya arasında yaşanan kriz nedeniyle kötü günler geçiren turizm sektöründeki sıkıntı dalga dalga diğer sektörlere de yansıdı.
Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Başkanı ABDülkadir Külahçıoğlu, makarnada yurtiçi tüketimin yıllık 550 bin ton olduğunu söyledi. Otel, restoran ve pastanelerin payının ise toplam tüketimin yüzde 20’sine denk geldiğini kaydeden Külahçıoğlu, “Bu da yıllık 110 bin ton demek. Sadece otellerin yaptığı alım 60 bin tondu. Turizmdeki yaşanan olumsuzluklar nedeniyle otellere yapığımız satışta yüzde 60 gerileme yaşandı. Yani otellere verdiğimiz üründe 36 bin tonluk kayıp var” dedi.
Türkiye’de makarna sektöründe aşırı bir rekabet olduğunu kaydeden Külahçıoğlu, bu nedenle makarnanın gerçek değerinde satılmadığına dikkat çekti. Makarnada fiyatların özellikle discount (indirim) marketler nedeniyle oldukça düşük olduğunu belirten Külahçıoğlu, “Türkiye’de indirim marketlerinin yıllık alım hacmi 130 bin ton. Sektörün üretim kapasitesi ise yaklaşık 2 milyon ton. İndirim marketlerinin ciddi alım gücü var. Bu durum fiyatların düşmesine yol açıyor. Ya üretici ihracattan kazandığını iç piyasada destekleyerek zararına mal satıyor ya da kaliteden taviz veriyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Fiyatların artması lazım. Bu yüzden 1 paket makarnanın 1 liranın altında fiyatla satılmaması gerekiyor” diye konuştu.
Türk makarna sektörünün dünyada üretim açısından üçüncü, ihracat açısından ise ikinci sırada olduğunu ifade eden Külahçıoğlu, şöyle devam etti; “Yıllık 735 bin tonluk ihracatın yüzde 58’ini Afrika ülkelerine yapıyoruz. Avrupa Birliği ülkelerine ise kota nedeniyle yıllık ancak 20 bin tonluk ihracat gerçekleştirebiliyoruz. Bunun da parasal değeri sadece 17 milyon dolar yani %1’in bile altında. 10 gün önce İtalya’da Uluslararası Makarna Birliği’nin (IPO) Başkanlar Kurulu toplantısına katıldık. Kotaların kalkması için gerekli girişimleri yaptık. Bu yıl içinde kotaların kalması konusunda olumlu gelişmeler olmasını bekliyoruz. Bu gerçekleştiği taktirde, 3.7 milyar dolar olan AB makarna pazarından 3 yıl içinde 2 milyar dolarlık payı rahatlıkla alabiliriz.”
Türk makarnasının dünyada marka olduğunu kota nedeniyle Avrupa dışında tüm dünyada bu konuda İtalya’yı bile solladıklarını aktaran Külahçıoğlu, ABD pazarı ile de yakından ilgilendiklerini söyledi. ABD’de yıllık 3 milyon tonluk tüketim olduğunu belirten Külahçıoğlu, bunun parasal değerinin ise 3 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Külahçıoğlu, “ABD geçmişte Türk makarnasına anti damping ve telafi edici vergiler koymuş. ABD 5 yılda bir gözden geçirme yapıyor. Bu toplantılarda ülkeler gelerek kedilerini savunuyor. İki dönem bu gözden geçirmeye katılamadık. Ancak son gözden geçirmede yaptığımız savunmayla 6 üyenin 2’sini ikna ettik. İki yıl sonra yapılacak toplantıda 6 üyenin 4’ünü ikna edersek bu pazara da gireceğiz. Türk Makarnası bunu başarabilecek güçte” şeklinde konuştu.
Külahçıoğlu, makarnadaki KDV’nin yüksekliğinden de şikayet ederek, “Pirinç ve bulgurun KDV’si yüzde 1. Makarnanın ise yüzde 8. Makarnada KDV’nin düşürülmesi için Maliye Bakanlığı nezdinde gerekli girişimleri yaptık” dedi.
Türkiye’de makarna sektöründe aşırı bir rekabet olduğunu kaydeden Külahçıoğlu, bu nedenle makarnanın gerçek değerinde satılmadığına dikkat çekti. Makarnada fiyatların özellikle discount (indirim) marketler nedeniyle oldukça düşük olduğunu belirten Külahçıoğlu, “Türkiye’de indirim marketlerinin yıllık alım hacmi 130 bin ton. Sektörün üretim kapasitesi ise yaklaşık 2 milyon ton. İndirim marketlerinin ciddi alım gücü var. Bu durum fiyatların düşmesine yol açıyor. Ya üretici ihracattan kazandığını iç piyasada destekleyerek zararına mal satıyor ya da kaliteden taviz veriyor. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Fiyatların artması lazım. Bu yüzden 1 paket makarnanın 1 liranın altında fiyatla satılmaması gerekiyor” diye konuştu.
Türk makarna sektörünün dünyada üretim açısından üçüncü, ihracat açısından ise ikinci sırada olduğunu ifade eden Külahçıoğlu, şöyle devam etti; “Yıllık 735 bin tonluk ihracatın yüzde 58’ini Afrika ülkelerine yapıyoruz. Avrupa Birliği ülkelerine ise kota nedeniyle yıllık ancak 20 bin tonluk ihracat gerçekleştirebiliyoruz. Bunun da parasal değeri sadece 17 milyon dolar yani %1’in bile altında. 10 gün önce İtalya’da Uluslararası Makarna Birliği’nin (IPO) Başkanlar Kurulu toplantısına katıldık. Kotaların kalkması için gerekli girişimleri yaptık. Bu yıl içinde kotaların kalması konusunda olumlu gelişmeler olmasını bekliyoruz. Bu gerçekleştiği taktirde, 3.7 milyar dolar olan AB makarna pazarından 3 yıl içinde 2 milyar dolarlık payı rahatlıkla alabiliriz.”
Türk makarnasının dünyada marka olduğunu kota nedeniyle Avrupa dışında tüm dünyada bu konuda İtalya’yı bile solladıklarını aktaran Külahçıoğlu, ABD pazarı ile de yakından ilgilendiklerini söyledi. ABD’de yıllık 3 milyon tonluk tüketim olduğunu belirten Külahçıoğlu, bunun parasal değerinin ise 3 milyar dolar olduğuna dikkat çekti. Külahçıoğlu, “ABD geçmişte Türk makarnasına anti damping ve telafi edici vergiler koymuş. ABD 5 yılda bir gözden geçirme yapıyor. Bu toplantılarda ülkeler gelerek kedilerini savunuyor. İki dönem bu gözden geçirmeye katılamadık. Ancak son gözden geçirmede yaptığımız savunmayla 6 üyenin 2’sini ikna ettik. İki yıl sonra yapılacak toplantıda 6 üyenin 4’ünü ikna edersek bu pazara da gireceğiz. Türk Makarnası bunu başarabilecek güçte” şeklinde konuştu.
Külahçıoğlu, makarnadaki KDV’nin yüksekliğinden de şikayet ederek, “Pirinç ve bulgurun KDV’si yüzde 1. Makarnanın ise yüzde 8. Makarnada KDV’nin düşürülmesi için Maliye Bakanlığı nezdinde gerekli girişimleri yaptık” dedi.