Turist arttı, gelir düştü
İlk 6 ay turist sayısında da gelirde de ciddi artışlar var ama kur artışı gelir hedefini saptırdı. Yılın ilk çeyreğinde kişi başına harcama 723 dolar, 2. çeyrekte 636 dolar olarak gerçekleşti. 6 liranın üstündeki dolarla kişi başı harcama 500 doların altına indi.
Döviz kurlarının yükselişinden kârlı çıkan sektörlerin başında turizm geliyor. Rekor rakamlara ulaşılmasında Rusya pazarının dönüşü, Avrupa pazarının artışa geçmesi, İran ve Çin gibi bazı pazarlardaki hareketliliğin katkısı da var ancak asıl etkili faktör, kur yükselişi ve Türkiye’nin “ucuz tatil cenneti” ne dönüşmesi… Bu yıl ilk 6 ayda 16 milyon turist gelmiş. İyi bir rakam. Turizm mevsiminin asıl hazirandan sonra açıldığını düşündüğümüzde, yılın 35 milyonun üzerinde kapanması, 40 milyon beklentisinin de ihtimal dışı olmadığını görüyoruz.
Dikkat çekilmesi gereken şey turist başına gelirdeki büyük aşınma… Kur çıkışının bir sonucu turist sayısının artışı ise ikinci sonucu da bu aşınma. İlk çeyrekte kişi başına harcama 723 dolar. 2. çeyrekte 636 dolar! 100 dolar civarında düşmüş! Hazirandan sonra kur yükselişi daha da arttı. Şu sıralar kişi başına harcamanın 500 dolarlara doğru gerilemiş olması muhtemel. Bu rakamları ilerleyen aylarda göreceğiz.
2014 ilk çeyrekte turist başına harcama 950 dolar seviyeleri ile tarihindeki en yüksek rakama ulaşmıştı. Şu sıralar neredeyse yarısı düzeyinde bir seviyedeyiz. 2014’ten sonra trend olarak düşüş var; 828, 756, 705 ve nihayet 2017’de 681 dolar… Şimdi 636 dolar! 30 Haziran’da dolar 4.56 TL’ydi. Şu sıralar 6 TL! Bir turist haziranda aldığı hizmetlerin aynısını bugün aldığında ödemesi gereken para 483 dolar! Zamları dikkate aldığımızda belki 500 doların biraz üzerinde!
Aslında turistler TL cinsinden daha yüksek harcama yapmışlar. Ama daha az dolar bozdurmuşlar. Başka bir ifade ile onlar daha çok harcamış ama Türkiye daha az döviz kazanmış. Son 5 yılın rakamlarının ortaya koyduğu tablo bu. Örnek verelim: 2014 ortalamasında turist başına harcama 828 dolar. O yılın ortalama dolar kuru ile bu 1.821 TL harcama demek. Merkez Bankası’nın enflasyonla düzeltme hesaplarına göre 2014’te 1.821 liraya doldurulan mal ve hizmet sepeti 2018’de 2.689 liraya doluyor. Oysaki haziran itibariyle turist başına 636 dolar. Haziran kuruna göre 2 bin 945 TL harcama yapmışlar. 256 lira daha fazla bir harcama! Kur şu sıralar 6 liranın üzerinde. Bir turistin hazirandaki 2 bin 945 liralık mal ve hizmet sepeti için ödemesi gereken para 483 dolar!
2010’da 33 milyon turistle 25 milyar gelir elde edilmişken 2017’de 38.6 milyon turistle 26 milyar dolar gelir sağlandı. Bu yıl ilk 6 ayda %30.6 artışla 11.5 milyar dolarlık gelir elde edildi. Bu trend devam edebilse yıl sonu 34 milyar dolara ulaşılır. Peki bu mümkün görünüyor mu? Çok zor! Sorun şurada; turist sayısında 40 milyon kişiye ulaşılsa dahi gelirde 2017 seviyesi için ortalama harcamanın 650 dolarda tutunması gerekiyor. 34 milyar dolara ulaşılması için 850 dolar olması gerekiyor. Kur 6 lira seviyelerindeyken, kur arttıkça kişi başına harcama düşüyorken bu çok zor!
Oda fiyatlarında da ciddi düşüş oldu
Aynı tabloyu otel fiyatlarında da görüyoruz. 3 yıl öncesine kadar 150-200 euro ortalama fiyatlara sahip olan İstanbul’da şimdi bu rakamlar yok. Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) araştırmasına göre tüm yıldız kategorilerinde ortalama oda fiyatlı 88 euro! İstanbul, Antalya gibi en lüks otellerin yer aldığı şehirlerden biri, “oda fiyatı en pahalı 20 şehir” içinde bulunmuyor. Dünya çapında araştırma ve veri analiz şirketi STR Global’in verilerinden hareketle TÜROB’un yaptığı araştırmanın birkaç önemli bulgusu şöyle:
■ Oda fiyatlarının en pahalı olduğu ilk 3 şehir sırasıyla Paris, Tel Aviv ve New York. Paris’te ortalama günlük satılan oda bedeli 263 euro! Bu rakamla Paris dünyanın en pahalı şehri.
■ İsrail’in Tel Aviv kenti 239 euro ile dünyanın en pahalı 2. şehri. 3. sırada 236 euro ile New York var. Zürih 216 euro ile 4., Cenevre 215 euro ile 5. sırada. Daha sonra sırasıyla Roma 182 euro, Londra 181 euro, Kopenhag 179 euro, Amsterdam 178 euro ve Dublin 168 euro ile ilk 10’daki diğer şehirler.
■ STR’nin araştırmasında yer alan ve Haziran 2018’de ortalama doluluk oranı yüzde 57 olan İstanbul’da ortalama oda fiyatı 88 euro. Bu fiyat ile İstanbul konaklama sektöründe dünya genelinde ilk 20 şehir arasına giremiyor.
Zengin turist profili üzerinde çalışılmalı
Türkiye’nin turizm kapasitesinden hakkıyla yararlanabilmesi için ucuz tatil cenneti olmaktan çıkması gerekiyor. “Ucuzcuları” gözden çıkarma lüksümüz yok elbette. Ancak zengin turist için de fazlasıyla olanaklar var. Kişi başına gelirin bin dolar seviyelerine, hatta üstüne çıkarılması mümkün. Birçok turizm ülkesinde böyle. İspanya’da 1.050, İtalya’da 1.100, Fransa’da 1.400 euro. Dolar değil, euro!
Turizmciler sık sık sağlık, yat, golf, kruvaziyer, kongre, fuar turizmine dikkat çekiyor. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “Kişi başına gelirde maalesef gerileme söz konusu. Bunu artırıcı uygulamaları devreye sokmak zorundayız. Pazarlarımızın çeşitlendirilmesi, turizmin tüm yıla ve ülkeye yaygınlaştırılması halinde önemli artışlar yakalanabilir. Deniz-kum-güneş turizminin yanında görece daha nitelikli turist profili ve gelir grubuna hitap eden kongre, kültür, gastronomi, sağlık, alışveriş ve termal turizm gibi alanlarda çalışma ve teşvik olmalı. Fiyatların yükselmesini sağlayacak olan en önemli itici güç gelir düzeyi yüksek kongre turisti olur. İstanbul’u yeniden kongre turizminin gözde şehirleri arasına sokacak adımları atmalıyız” dedi.
Dikkat çekilmesi gereken şey turist başına gelirdeki büyük aşınma… Kur çıkışının bir sonucu turist sayısının artışı ise ikinci sonucu da bu aşınma. İlk çeyrekte kişi başına harcama 723 dolar. 2. çeyrekte 636 dolar! 100 dolar civarında düşmüş! Hazirandan sonra kur yükselişi daha da arttı. Şu sıralar kişi başına harcamanın 500 dolarlara doğru gerilemiş olması muhtemel. Bu rakamları ilerleyen aylarda göreceğiz.
2014 ilk çeyrekte turist başına harcama 950 dolar seviyeleri ile tarihindeki en yüksek rakama ulaşmıştı. Şu sıralar neredeyse yarısı düzeyinde bir seviyedeyiz. 2014’ten sonra trend olarak düşüş var; 828, 756, 705 ve nihayet 2017’de 681 dolar… Şimdi 636 dolar! 30 Haziran’da dolar 4.56 TL’ydi. Şu sıralar 6 TL! Bir turist haziranda aldığı hizmetlerin aynısını bugün aldığında ödemesi gereken para 483 dolar! Zamları dikkate aldığımızda belki 500 doların biraz üzerinde!
Aslında turistler TL cinsinden daha yüksek harcama yapmışlar. Ama daha az dolar bozdurmuşlar. Başka bir ifade ile onlar daha çok harcamış ama Türkiye daha az döviz kazanmış. Son 5 yılın rakamlarının ortaya koyduğu tablo bu. Örnek verelim: 2014 ortalamasında turist başına harcama 828 dolar. O yılın ortalama dolar kuru ile bu 1.821 TL harcama demek. Merkez Bankası’nın enflasyonla düzeltme hesaplarına göre 2014’te 1.821 liraya doldurulan mal ve hizmet sepeti 2018’de 2.689 liraya doluyor. Oysaki haziran itibariyle turist başına 636 dolar. Haziran kuruna göre 2 bin 945 TL harcama yapmışlar. 256 lira daha fazla bir harcama! Kur şu sıralar 6 liranın üzerinde. Bir turistin hazirandaki 2 bin 945 liralık mal ve hizmet sepeti için ödemesi gereken para 483 dolar!
2010’da 33 milyon turistle 25 milyar gelir elde edilmişken 2017’de 38.6 milyon turistle 26 milyar dolar gelir sağlandı. Bu yıl ilk 6 ayda %30.6 artışla 11.5 milyar dolarlık gelir elde edildi. Bu trend devam edebilse yıl sonu 34 milyar dolara ulaşılır. Peki bu mümkün görünüyor mu? Çok zor! Sorun şurada; turist sayısında 40 milyon kişiye ulaşılsa dahi gelirde 2017 seviyesi için ortalama harcamanın 650 dolarda tutunması gerekiyor. 34 milyar dolara ulaşılması için 850 dolar olması gerekiyor. Kur 6 lira seviyelerindeyken, kur arttıkça kişi başına harcama düşüyorken bu çok zor!
Oda fiyatlarında da ciddi düşüş oldu
Aynı tabloyu otel fiyatlarında da görüyoruz. 3 yıl öncesine kadar 150-200 euro ortalama fiyatlara sahip olan İstanbul’da şimdi bu rakamlar yok. Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) araştırmasına göre tüm yıldız kategorilerinde ortalama oda fiyatlı 88 euro! İstanbul, Antalya gibi en lüks otellerin yer aldığı şehirlerden biri, “oda fiyatı en pahalı 20 şehir” içinde bulunmuyor. Dünya çapında araştırma ve veri analiz şirketi STR Global’in verilerinden hareketle TÜROB’un yaptığı araştırmanın birkaç önemli bulgusu şöyle:
■ Oda fiyatlarının en pahalı olduğu ilk 3 şehir sırasıyla Paris, Tel Aviv ve New York. Paris’te ortalama günlük satılan oda bedeli 263 euro! Bu rakamla Paris dünyanın en pahalı şehri.
■ İsrail’in Tel Aviv kenti 239 euro ile dünyanın en pahalı 2. şehri. 3. sırada 236 euro ile New York var. Zürih 216 euro ile 4., Cenevre 215 euro ile 5. sırada. Daha sonra sırasıyla Roma 182 euro, Londra 181 euro, Kopenhag 179 euro, Amsterdam 178 euro ve Dublin 168 euro ile ilk 10’daki diğer şehirler.
■ STR’nin araştırmasında yer alan ve Haziran 2018’de ortalama doluluk oranı yüzde 57 olan İstanbul’da ortalama oda fiyatı 88 euro. Bu fiyat ile İstanbul konaklama sektöründe dünya genelinde ilk 20 şehir arasına giremiyor.
Zengin turist profili üzerinde çalışılmalı
Türkiye’nin turizm kapasitesinden hakkıyla yararlanabilmesi için ucuz tatil cenneti olmaktan çıkması gerekiyor. “Ucuzcuları” gözden çıkarma lüksümüz yok elbette. Ancak zengin turist için de fazlasıyla olanaklar var. Kişi başına gelirin bin dolar seviyelerine, hatta üstüne çıkarılması mümkün. Birçok turizm ülkesinde böyle. İspanya’da 1.050, İtalya’da 1.100, Fransa’da 1.400 euro. Dolar değil, euro!
Turizmciler sık sık sağlık, yat, golf, kruvaziyer, kongre, fuar turizmine dikkat çekiyor. TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “Kişi başına gelirde maalesef gerileme söz konusu. Bunu artırıcı uygulamaları devreye sokmak zorundayız. Pazarlarımızın çeşitlendirilmesi, turizmin tüm yıla ve ülkeye yaygınlaştırılması halinde önemli artışlar yakalanabilir. Deniz-kum-güneş turizminin yanında görece daha nitelikli turist profili ve gelir grubuna hitap eden kongre, kültür, gastronomi, sağlık, alışveriş ve termal turizm gibi alanlarda çalışma ve teşvik olmalı. Fiyatların yükselmesini sağlayacak olan en önemli itici güç gelir düzeyi yüksek kongre turisti olur. İstanbul’u yeniden kongre turizminin gözde şehirleri arasına sokacak adımları atmalıyız” dedi.