'Tüm adaylara söylüyorum: dikey mimari yok!'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşan belediye seçimleri öncesi dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TRT'de canlı yayına katıldı. Erdoğan burada önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Erdoğan'ın konuşmalarındaki dikkat çeken kısımlar: 

"Bütün belediye başkan adaylarına  şunu söylüyorum. Biz şunu bileceğiz. İnsanoğlu topraktan uzak olmamalı. Toprağa yakın olmalı. Öyle 50 kat, 60 kat, 70 kat bir mimari, aslında bizim medeniyet ruhumuza da uygun bir mimari değildir." Erdoğan, dikey mimarinin insan ilişkilerini de ortadan kaldırdığını, bu yapılarda oturanların birbirini tanımadığını dile getirerek, kendi büyüdüğü mahallede komşularının bırakın tanımayı, çamurlandıkları, kirlendikleri zaman kendilerini yıkadığını, annesinin de komşuların çocuklarına aynısını yaptığını anlattı.

O günleri özlediği için yatay mimari dediğini ifade eden Erdoğan, yatay mimarideki okuluyla, camisiyle, ailelerin bir araya geldiği kıraathaneleriyle olan yapılanmanın, şehircilik anlayışının çok önemli olduğunu dile getirdi. Erdoğan, yeni dönemde TOKİ ile daha önceden başlayarak buna doğru bir yönelişe geçtiklerini ve bunu başaracaklarını vurgulayarak, TOKİ'nin yüksek katlı bina döneminin artık biteceğini kaydetti.

TOKİ'nin de yanlışlarını anladığını ifade eden Erdoğan, yatay mimariyle yapılanlara da zemin artı 4 kat dediğini söyledi. Bazı yerlerde arazi ve arsa sorunu olduğunu, kentsel dönüşüm ve farklı türlerinin yaşandığını belirten Erdoğan, bunlardan dolayı da sıkıntılar yaşandığını anlattı. 

Binaların zemin artı 5 katı geçmemesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Zemin artı 3 olsun"

"Buna dikkat edilmesi gerekir. Fakat arsamız var, arazi  imkan veriyorsa, orada bu işi daha da düşürmemiz lazım. Zemin artı 3 olsun. Seyrek olsun, hava sirkülasyonu noktasında sıkıntı olmasın, oralarda da okulumuz. mabedimiz, millet kıraathanesi, hepsi olsun. Hepsinden öncelikli olarak millet bahçesi olsun. Orada oturanlar o millet bahçesinde icabında pikniklerini yaparlar. Çocuklar oralarda yatar, koşar, yuvarlanırlar. Bu çok daha farklı bir kaynaşmayı, sevgiyi, muhabbeti  arttıracaktır. Birbirinin derdiyle dertlenmeyi artıracaktır. Bu tarihin yeniden inşallah bir dirilişi, bir geri dönüşü olacaktır. Bunun başarmamız gerekir diye düşünüyorum. O komşuluk ilişkilerin arttırma noktasında bize ayrı bir heyecan kazandıracaktır. Onun için 94 ruhu buna özellikle diyor ve bunu savunuyorum."

"(Şehirli hakları bildirgesi) Bu iki aşamalı olabilir. Birinci kısım tüm şehirlerimizi kapsayan bir genel haklar bildirgesinden ibaret olabilir. İkinci kısmında ise her şehrin kendi hakları, yükümlülükleri yer alabilir. Bunları kapsayan böyle bir adım atıldığı takdirde özellikle büyük şehirlerimiz için çok önemli olacak, belediyelerimizin ufku genişleyecek. Dünya için örnek alınan bir yer haline gelecektir."

"1995'te Habitat 2 toplantısı oldu. Sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede İstanbul Habitat 2'ye göre dünyanın en temiz ve örnek şehri olarak kayda girdi. Biz geldiğimizde işe buradan başladık. Temizlikle beraber dünyada örnek bir şehir haline geleceğiz. O noktada Habitat da hakkımızı verdi. O gün bu gündür İstanbul genelinde o başarı sürdürülüyor. Dünyada öyle şehirler biliyorum ki rezillik. Gitmediğim, görmediğim şehirler çok az ama bakıyorum ki temizlik konusu kötü."

"Ben karayollarını bile temizlik konusunda çok sıkıştırıyorum. Vatandaşımızın da bu konuda hassas olması lazım. Bu şehirler bizim, bu karayolları bizim. Eğer biz bu temizliği buralarda başkasına göstermezsek olmaz."