TTB Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi projesine itiraz etti!
Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin ihale edilen “yenilenme” çalışması tartışmalara neden oldu. İddia şu: Yüzyıla yakın hizmet veren bu bütünlük parçalanmak isteniyor..
Türk Tabipleri Birliği 2’inci Başkanı Raşit Tükel, 100 yıllık tarihe sahip hastanenin kurulu olduğu alan ve halen kullanılan pek çok binanın Bizans, Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçası olduğunu hatırlattı.
Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin ihale edilen “yenilenme” çalışması kuşkuyla karşılandı. Rönesans İnşaat tarafından alındığı öne sürülen ihale ve projenin, hastanenin klinikler, yeşil alanı ve tarihi binalarına zarar vereceği ileri sürüldü. Türk Tabipleri Birliği 2’inci Başkanı Raşit Tükel, burada uygulanacak kamu-özel ortaklığı modelinin rant, talan ve devletin zarar etmesi anlamına geldiğini söyledi.
7 HASTANE İFLAS ETTİ
İstanbul Tabip Odası’nda dün düzenlenen basın toplantısında konuşan Tükel, kamu özel ortaklığıyla yapılan sağlık entegre tesis modelinin İngiltere’de denendiğini ancak 7 hastanenin iflas etmesi üzerine vazgeçildiğini belirterek, “Kamu özel ortaklığı 2012’den beri tanışık olduğumuz ve son derece sağlıksız bir model. Sağlık Bakanlığı kendi arsalarında kar getiren, ticari alanlara izin veriyor. Şirket hem Sağlık Bakanlığı’dan 25 yıl kira alacak hem de kendine verilen hizmet ve alanları işleterek kar elde edecek. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde benzer talan ve ranta için vermeyeceğiz ve mücadele edeceğiz” dedi.
YENİLENMEYE DEĞİL
SES Bakırköy Şube Başkanı Nuray Güngör hastanenin bahçesindeki ağaçların proje çerçevesinde numaralandırılmaya başlandığını belirterek, “İlgili genel sekreterden 400 yataklı genel psikiyatri hastanesi, 200 yataklı yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi projesinin hazırlandığını ve son düzenlemelerin yapıldığını öğrendik. Hastane alanında valilik tarafından İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) aracılığıyla yeni binalar ekleneceği bilgisi aldık. Nöroloji, beyin cerrahi ve bağımlılık birimlerinin geleceği konusunda kesin bilgiler edinemedik” dedi.
Yenileşme ve iyileşmeye karşı olmadıklarını vurgulayan Güngör, “Karşısında olduğumuz, hastane fiziksel koşullarının ve hizmet kalitesinin iyileştirilmesi değil. Bir değişim gerçekleşecekse, bunun hem mimari hem de fonksiyonel bir projesinin olması gerekiyor. Hastanemizin devlet eliyle ve genel bütçeye uygun plan ve programla kamu bütçesini zarara sokmadan, şeffaf bir şekilde tartışılarak, psikiyatri ve nörolojik bilimlerin ortak çalışma yapısı bozulmadan, doğaya zarar verilmeksizin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
MÜZE GİBİ HASTANE
HASTANENİN 100 yıllık tarihinin sadece metrekare ve yatak sayısı üzerinden konuşulamayacağını anlatan Güngör, kurulu olduğu alan ve halen kullanılan pek çok binanın Bizans, Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçası olduğunu hatırlattı. Yapılaşma sahasında Reşadiye Kışlası, Bizans Hipojesi (yeraltı mezar odası) ve anıt ağaçlar bulunduğunu ve bu durumun Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından belgelendiğini belirten Güngör, “Yüzyıla yakın bilgi ve birikimle hizmet veren bu bütünlük parçalanmak isteniyor” dedi.
Bakırköy Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin ihale edilen “yenilenme” çalışması kuşkuyla karşılandı. Rönesans İnşaat tarafından alındığı öne sürülen ihale ve projenin, hastanenin klinikler, yeşil alanı ve tarihi binalarına zarar vereceği ileri sürüldü. Türk Tabipleri Birliği 2’inci Başkanı Raşit Tükel, burada uygulanacak kamu-özel ortaklığı modelinin rant, talan ve devletin zarar etmesi anlamına geldiğini söyledi.
7 HASTANE İFLAS ETTİ
İstanbul Tabip Odası’nda dün düzenlenen basın toplantısında konuşan Tükel, kamu özel ortaklığıyla yapılan sağlık entegre tesis modelinin İngiltere’de denendiğini ancak 7 hastanenin iflas etmesi üzerine vazgeçildiğini belirterek, “Kamu özel ortaklığı 2012’den beri tanışık olduğumuz ve son derece sağlıksız bir model. Sağlık Bakanlığı kendi arsalarında kar getiren, ticari alanlara izin veriyor. Şirket hem Sağlık Bakanlığı’dan 25 yıl kira alacak hem de kendine verilen hizmet ve alanları işleterek kar elde edecek. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde benzer talan ve ranta için vermeyeceğiz ve mücadele edeceğiz” dedi.
YENİLENMEYE DEĞİL
SES Bakırköy Şube Başkanı Nuray Güngör hastanenin bahçesindeki ağaçların proje çerçevesinde numaralandırılmaya başlandığını belirterek, “İlgili genel sekreterden 400 yataklı genel psikiyatri hastanesi, 200 yataklı yüksek güvenlikli adli psikiyatri hastanesi projesinin hazırlandığını ve son düzenlemelerin yapıldığını öğrendik. Hastane alanında valilik tarafından İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) aracılığıyla yeni binalar ekleneceği bilgisi aldık. Nöroloji, beyin cerrahi ve bağımlılık birimlerinin geleceği konusunda kesin bilgiler edinemedik” dedi.
Yenileşme ve iyileşmeye karşı olmadıklarını vurgulayan Güngör, “Karşısında olduğumuz, hastane fiziksel koşullarının ve hizmet kalitesinin iyileştirilmesi değil. Bir değişim gerçekleşecekse, bunun hem mimari hem de fonksiyonel bir projesinin olması gerekiyor. Hastanemizin devlet eliyle ve genel bütçeye uygun plan ve programla kamu bütçesini zarara sokmadan, şeffaf bir şekilde tartışılarak, psikiyatri ve nörolojik bilimlerin ortak çalışma yapısı bozulmadan, doğaya zarar verilmeksizin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.
MÜZE GİBİ HASTANE
HASTANENİN 100 yıllık tarihinin sadece metrekare ve yatak sayısı üzerinden konuşulamayacağını anlatan Güngör, kurulu olduğu alan ve halen kullanılan pek çok binanın Bizans, Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçası olduğunu hatırlattı. Yapılaşma sahasında Reşadiye Kışlası, Bizans Hipojesi (yeraltı mezar odası) ve anıt ağaçlar bulunduğunu ve bu durumun Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından belgelendiğini belirten Güngör, “Yüzyıla yakın bilgi ve birikimle hizmet veren bu bütünlük parçalanmak isteniyor” dedi.