Toplam vergi oranı 8 yılda yüzde 53’ten 41,2’ye indi!

Türkiye'deki işletmelerin her yıl vergi ödemesi için harcadığı saat 254’ten 223 saate indi. KDV ödemeleri 97 saat ile bu sürede en yüksek payı alıyor

Türkiye'deki işletmelerin her yıl vergi ödemesi için harcadığı saat 254’ten 223 saate indi. KDV ödemeleri 97 saat ile bu sürede en yüksek payı alıyor

Türkiye'deki işletmeler 15 farklı vergi ödemesi yapıyorlar. Bu sayının dünya ortalaması 27,2, E8 ortalaması 17; G20 ortalaması ise 13

Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kuruluşu (IFC) ve PwC işbirliğiyle hazırlanan Vergi Ödemesi 2013 (Paying Taxes 2013)  raporu, küresel ekonomik belirsizliğe rağmen hükümetlerin vergi reformlarına devam ettiklerini ortaya koydu.  Rapora göre, son sekiz yılda uygulanan reformlarla Türkiye’deki toplam vergi oranı yüzde 41,2 ile dünya ortalaması olan yüzde 44,7 ve G-20 ortalaması olan yüzde 50 oranlarının altına çekildi.

Benzer şekilde uyum göstergeleri de bu ortalamaların altında bir değere taşındı. Buna göre,  Türkiye'deki işletmeler her yıl vergi ödemesi için 223 saat harcıyor. Bu süre 2006 yılında 254 saatti. Vergi Ödemesi için ayrılan zaman içinde en büyük payı 97 saat ile KDV ödemeleri alıyor. Türkiye'deki işletmeler 15 farklı vergi ödemesi yapıyorlar.

PwC tarafından düzenlenen bir basın toplantısında açıklanan Vergi Ödemesi 2013 (Paying Taxes 2013)  çalışması, vergi politikalarına ve idaresine ilişkin tartışmalar hakkında veri sağlamayı hedeflerken vergi reformlarını desteklemeyi de amaçlıyor.  Büyük bir ilgi uyandıran ve sonuçları dünya çapında kullanılan çalışma ilk kez 2004 yılında gerçekleştirildi.

Vergi Ödemesi 2013 çalışmasının sonuçlarını değerlendiren, PwC Türkiye Vergi ve Mali Hukuk Hizmetleri LideriZeki Gündüz, ilk Vergi Ödemesi çalışmasından bu yana geçen sekiz yıl içinde Türkiye’de toplam vergi oranı yüzde 53'ten yüzde 41,2'ye düştüğünü ifade etti. Gündüz, bu düşüşe katkıda bulunan ana faktörlerden birinin 2006 yılında kurumlar vergisi oranının yüzde 30'dan yüzde 20'ye inmesi olduğunu belirterek “Sosyal güvenlik prim oranının yüzde 19,5'ten yüzde 14,5'e azalması da etkenlerden bir tanesi. Uyum sağlamak için gereken zamanda ise elektronik beyan ve elektronik ödemenin yaygın kullanılmaya başlanılmasının etkisiyle 254 saatten 223 saate inen önemli bir düşüş görüyoruz. KDV ödemeleri 97 saat ile bu sürede en yüksek payı alıyor.” dedi.

Ülkelerin ekonomik göstergelerinin vergi politikasının şekillendirilmesinde önemli bir rol oynadığının raporda da gözlemlendiğini ifade eden Gündüz, gelecek için ülkenin ekonomik gelişimine yardım edecek Türk vergi sisteminin daha etkin, şeffaf ve rekabetçi adımlarla iyiye dönüşeceğine inandıklarını belirtti.

“Vergi Ödemesi 2013 (Paying Taxes 2013)  raporu sonuçlarına göre,  elektronik ortamda belge ibrazı ve ödeme vergi sistemlerinde kağıt kullanımını ve karmaşıklığı azaltıyor. Ayrıca vergi idarelerinin maliyetlerini düşürmesine yardım ediyor. Rapor, orta ölçekli bir şirketin vergi yükümlülüklerine uyum sağlaması için harcadığı saatlerin ve yaptığı ödeme sayılarının son birkaç yılda aşamalı bir şekilde azaldığını gösteriyor.  Türkiye de bu anlamda önemli gelişme gösteren ülkeler arasında bulunuyor.

Türkiye’de uyum için gereken zaman 254 saatten 223 saate inerek, dünya ortalaması olan 267 saatin ve E8 ortalaması olan 254 saatin altında,  218 saat olan G-20 ortalamasının da biraz üzerinde kaldı.  Yapılan ödeme sayıları açısından ise Türkiye, şirketlerin ödediği 15 farklı vergi ile dünyadaki ortalama ödeme sayısı olan 27.2’nin ve E8 ülkeleri ortalaması olan 17’nin altında ancak G20 ortalaması olan 13’ün üzerinde yer aldı.

PwC İngiltere Vergi Hizmetleri Ortağı Andrew Packman ise raporla ilgili şu değerlendirmeleri paylaştı. "Hükümetlerin vergi gelirlerini arttırma ihtiyacı karşısında ekonomik faaliyetleri ve büyümeyi teşvik eden sistem oluşturma gerekliliğinin birbiriyle çeliştiğini gözlemliyoruz. Vergi sistemlerinin iş dünyası üzerinde oldukça önemli etkileri var. Bu etkileri şöyle sıralayabiliriz; Hükümetin ekonomik ve sosyal politikalarının desteklenmesi, yatırımların artırılması ve ekonomik büyümenin sağlanması, ayrıca kamu finansman açıklarının azaltılması ve gelişmekte olan ülkelerde vergi gelirlerinin yükseltilmesi.”