Tatil bölgelerimiz sinek avlıyor!
Rusya'daki ekonomik kriz sebebiyle başta Antalya ili olmak üzere boş kalan Akdeniz Bölgesi'nden sonra şimdide Ege Bölgesi turist sıkıntısı çekiyor
Havaların bir türlü istenilen sıcaklığa ulaşmaması, henüz sonuçları belli olmayan sınavlar, yaz mevsiminin ortasına gelen ramazan ayı ve de tabii ki Türk turizminde 2015 yılına damgasını vuran Rusya’daki ekonomik kriz... Bu sorunların tamamı alt alta konulduğunda, Ege Bölgesi’ndeki tesisler de diğer turizm bölgelerinde olduğu gibi 8 ay boyunca heyecanla bekledikleri sezona ekside başladılar.
YERLİ TURİST DE YUNANİSTAN’A GİDERSE?
Ege’nin denize kıyısı olan üç turizm bölgesi var. İlk 5 ayda bu bölgelerdeki yabancı turist kaybı İzmir’de yüzde 14, Muğla’da yüzde 11 ve Aydın’da da yüzde 8 olarak ölçüldü. Almanya, İngiltere ve Hollanda başta olmak üzere üç ildeki turist kaybı ise 120 bini geçti. Türkiye’nin yatak kapasitesinin yaklaşık 4’te 1’ini oluşturan tesislerin sahipleri bu kapasiteyi nasıl dolduracaklarının hesabını yapıyorlar. Öyle ki, sektör temsilcileri yerli turistin artışta olduğuna dikkat çekiyorlar ancak buna rağmen kaybın bu artışla karşılanmayacağının altı çiziliyor. Antalya’ya göre çok daha fazla Avrupalı turiste hitap eden bölge tesisleri, Rusya’daki ekonomik krizin bir domino etkisi yarattığına dikkat çekiyorlar. Buna göre Antalya’da turist çekmek için dış pazara yönelik fiyat kırmalar yaşanırken, Ege Bölgesi turizmcileri de ellerindeki pazarları kaptırmamak için fiyatlarını indiriyorlar. Bunlar karşısında bölgenin değeri ucuzluyor. Ege için bir diğer soru ise suyun karşı yakasındaki Yunanistan olabilir. Buna göre özellikle Bodrum’da yüksek restoran ve konaklama fiyatlarının, yerli turisti, buralara feribotla yarım saat uzaklıktaki Rodos ve Kos gibi Yunan adalarına çekebileceği ifade ediliyor. Otelciler açıktan dillendirmese de ekonomik kriz içerisindeki Yunanistan’da hizmet fiyatlarının sürekli olarak azaldığı bir gerçek olarak karşılarında duruyor.
CRUISE YOLCUSU DA DİBE VURDU
Daha çok yerli turistin tercih ettiği Ege Bölgesi, yoğun yabancı gelişi sağladığı alternatif turizm seçeneklerini de kaybetmeye başladı. Bunlardan birisi de cruise turizmi. İzmir Alsancak Limanı’na 2013 yılının ilk 5 ayında 122 bin 139 yolcu gelirken, bu rakam 2014’te 97 bin 136’ya ve bu yıl ise 25 bin 595’e kadar düştü. Buradan bakıldığında geçen yıla göre cruise yolcusunda yüzde 49.8’lik düşüş meydana geldi. Bu önemli düşüşteki etkinin başlıca noktası daha önce turistlerin ayakbastı paralarını ödeyen İzmir Ticaret Odası’nın artık devreden çıkması oldu. Ulaştırma Bakanlığı da, diğer limanlar için emsal olacağı gerekçesiyle bunları ödemeyi kabul etmeyince, gemilerin rotaları başka limanlara kaydı.
KRİZLERE DAYANIKLI HALE GELMEK İÇİN BİRLİK ŞART
Türkiye dünyada alternatifi olmayan bir turizm cenneti. Ancak meydana gelen bu tür kriz ortamları büyük sıkıntı yaratıyor. Bu noktada ürünün büyümesini kontrol ederek turizmde büyüyemezsiniz. Turizm sektörüne yönelik pazarlamayı geliştirme ve artan kapasiteyi de pazarlayabilme yeteneğine sahip olunmalı. Devlet şimdiye kadar hizmet sektöründe başarılı olabilmiş değil, bunu Turban’dan da görüyoruz. Turizm adımlarını devlet tek başına atamaz. Bu noktada devletten turizm yapısını özel sektöre yönelik organize etmesini bekliyoruz. Bir birlik yasası altında şu anda çalışan TÜRSAB ile birlikte ortak hareket edecek bir organizasyon olmalı. Operatör, seyahat acentesi, havayolu şirketi, otel, restoran gibi turistik faaliyetleri bir çatı altında bulunduracak bir organizasyonun özel sektör yetenekleriyle bugün yaşadığımız krizlere karşı sektörü de dayanıklı hale getireceğini düşünüyoruz.
DÜŞÜŞLER % 25’E ULAŞTI
Bu yıl otel doluluklarında yüzde 25’e varan düşüşler oldu. Bu noktada Antalya’nın Ruslar konusunda yaşadığı sıkıntı bize de yansıdı. Ayrıca bir yılda bin oda kapasiteli 3 tesis devreye girdi. Böylece sıkıntı büyüdü. Yüzde 90’ın altına düşmeyen doluluklar temmuz ve ağustosta da yükselmezse bu yıl kayıplar daha da artacaktır. Üyelerimize dikkatli olun çağrısı yapıyoruz.
Shaia Hotels Yön. Kur. Bşk.GÜREL AYDIN
BU YILI YOK SAYMALIYIZ
Bu yıl işler genel olarak kötü seyrediyor. Bundan da herkes payını alıyor. Otelciler olarak gelecek yıl kontratlarını bugünkü ruh haliyle yapmamamız lazım. Bu yılı yaşanmamış olarak kabul edip fiyatları yerlere indirmemeliyiz. Ege kıyılarından Yunanistan’ın Rodos ve Kos adalarına geçişler arttı ama bunun nedeni fiyat değil farklı yerler görme talebi.
YERLİYE ÇALIŞAN KAZANDI
Türkiye’nin birçok kıyı noktasında yabancı oranı yüzde 80 iken bu oran bizde yüzde 20 seviyelerinde. Belli kemikleşmiş bir yerli turist potansiyelimiz var. Bu nedenle Rusya krizinin turizme getirdiği negatif havadan etkilenmedik. Ramazan sezona geldiği ve bu yıl daha serin olduğu için doluluklar temmuz ayına kaldı. Bu dönemde doluluklarımız yine zirve yapacak.
İLK TETİKLEYEN RUSYA’YDI
Türk turizmindeki bu durumu ilk tetikleyen nokta Rusya oldu. Rusya’dan gelen turistin azalmaması için oteller tarafından fiyatlar indirildi. Bunu gören Avrupalı tur operatörleri de Türk otellerini indirime zorladılar. Bugün itibarıyla Bodrum’da çok konuşulan fiyatlar Türk turist için pahalı gelse de, Avrupalı turist için sorun teşkil etmiyor.
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK) Başkanı MEHMET İŞLER
KRİZ ZAMANLARI İÇİN BİZE YENİ YASA LAZIM
Rus pazarındaki sıkıntı herkesi etkiliyor. Fiyat indirimiyle yerli pazar devreye girer diye düşündük ancak seçimler, sınavlar, kötü giden havalar ve ramazan dönemi nedeniyle insanların tatil ihtiyacı oluşmadı. 2634 sayılı turizm teşvik kanunu bu gibi kriz durumlarında yetersiz kalıyor. Kriz dönemlerinde inisiyatif almamız için özel sektöre güvenilip bu kanun yenilenmeli.
Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı HALİL ÖZYURT
ANTALYA’DA RUSLAR DOMİNO ETKİSİ YARATTI
Bu yıl sıkıntılı bir sezon geçiriyoruz. Bizim hedef pazarımız Rusya değil. Ancak buradaki sorun bir domino etkisi oluşturdu. Antalya’daki fiyatların düşmesine karşın biz de turistimizi tutmak için indirime gittik. Buna rağmen turist sayısını yüzde 5 ile 10 arasında eksiyle kapatacağız. Gelecek yıl daha doğru bir turizm politikası oluşturmamız gerekiyor.
YERLİ TURİST DE YUNANİSTAN’A GİDERSE?
Ege’nin denize kıyısı olan üç turizm bölgesi var. İlk 5 ayda bu bölgelerdeki yabancı turist kaybı İzmir’de yüzde 14, Muğla’da yüzde 11 ve Aydın’da da yüzde 8 olarak ölçüldü. Almanya, İngiltere ve Hollanda başta olmak üzere üç ildeki turist kaybı ise 120 bini geçti. Türkiye’nin yatak kapasitesinin yaklaşık 4’te 1’ini oluşturan tesislerin sahipleri bu kapasiteyi nasıl dolduracaklarının hesabını yapıyorlar. Öyle ki, sektör temsilcileri yerli turistin artışta olduğuna dikkat çekiyorlar ancak buna rağmen kaybın bu artışla karşılanmayacağının altı çiziliyor. Antalya’ya göre çok daha fazla Avrupalı turiste hitap eden bölge tesisleri, Rusya’daki ekonomik krizin bir domino etkisi yarattığına dikkat çekiyorlar. Buna göre Antalya’da turist çekmek için dış pazara yönelik fiyat kırmalar yaşanırken, Ege Bölgesi turizmcileri de ellerindeki pazarları kaptırmamak için fiyatlarını indiriyorlar. Bunlar karşısında bölgenin değeri ucuzluyor. Ege için bir diğer soru ise suyun karşı yakasındaki Yunanistan olabilir. Buna göre özellikle Bodrum’da yüksek restoran ve konaklama fiyatlarının, yerli turisti, buralara feribotla yarım saat uzaklıktaki Rodos ve Kos gibi Yunan adalarına çekebileceği ifade ediliyor. Otelciler açıktan dillendirmese de ekonomik kriz içerisindeki Yunanistan’da hizmet fiyatlarının sürekli olarak azaldığı bir gerçek olarak karşılarında duruyor.
CRUISE YOLCUSU DA DİBE VURDU
Daha çok yerli turistin tercih ettiği Ege Bölgesi, yoğun yabancı gelişi sağladığı alternatif turizm seçeneklerini de kaybetmeye başladı. Bunlardan birisi de cruise turizmi. İzmir Alsancak Limanı’na 2013 yılının ilk 5 ayında 122 bin 139 yolcu gelirken, bu rakam 2014’te 97 bin 136’ya ve bu yıl ise 25 bin 595’e kadar düştü. Buradan bakıldığında geçen yıla göre cruise yolcusunda yüzde 49.8’lik düşüş meydana geldi. Bu önemli düşüşteki etkinin başlıca noktası daha önce turistlerin ayakbastı paralarını ödeyen İzmir Ticaret Odası’nın artık devreden çıkması oldu. Ulaştırma Bakanlığı da, diğer limanlar için emsal olacağı gerekçesiyle bunları ödemeyi kabul etmeyince, gemilerin rotaları başka limanlara kaydı.
KRİZLERE DAYANIKLI HALE GELMEK İÇİN BİRLİK ŞART
Türkiye dünyada alternatifi olmayan bir turizm cenneti. Ancak meydana gelen bu tür kriz ortamları büyük sıkıntı yaratıyor. Bu noktada ürünün büyümesini kontrol ederek turizmde büyüyemezsiniz. Turizm sektörüne yönelik pazarlamayı geliştirme ve artan kapasiteyi de pazarlayabilme yeteneğine sahip olunmalı. Devlet şimdiye kadar hizmet sektöründe başarılı olabilmiş değil, bunu Turban’dan da görüyoruz. Turizm adımlarını devlet tek başına atamaz. Bu noktada devletten turizm yapısını özel sektöre yönelik organize etmesini bekliyoruz. Bir birlik yasası altında şu anda çalışan TÜRSAB ile birlikte ortak hareket edecek bir organizasyon olmalı. Operatör, seyahat acentesi, havayolu şirketi, otel, restoran gibi turistik faaliyetleri bir çatı altında bulunduracak bir organizasyonun özel sektör yetenekleriyle bugün yaşadığımız krizlere karşı sektörü de dayanıklı hale getireceğini düşünüyoruz.
DÜŞÜŞLER % 25’E ULAŞTI
Bu yıl otel doluluklarında yüzde 25’e varan düşüşler oldu. Bu noktada Antalya’nın Ruslar konusunda yaşadığı sıkıntı bize de yansıdı. Ayrıca bir yılda bin oda kapasiteli 3 tesis devreye girdi. Böylece sıkıntı büyüdü. Yüzde 90’ın altına düşmeyen doluluklar temmuz ve ağustosta da yükselmezse bu yıl kayıplar daha da artacaktır. Üyelerimize dikkatli olun çağrısı yapıyoruz.
Shaia Hotels Yön. Kur. Bşk.GÜREL AYDIN
BU YILI YOK SAYMALIYIZ
Bu yıl işler genel olarak kötü seyrediyor. Bundan da herkes payını alıyor. Otelciler olarak gelecek yıl kontratlarını bugünkü ruh haliyle yapmamamız lazım. Bu yılı yaşanmamış olarak kabul edip fiyatları yerlere indirmemeliyiz. Ege kıyılarından Yunanistan’ın Rodos ve Kos adalarına geçişler arttı ama bunun nedeni fiyat değil farklı yerler görme talebi.
YERLİYE ÇALIŞAN KAZANDI
Türkiye’nin birçok kıyı noktasında yabancı oranı yüzde 80 iken bu oran bizde yüzde 20 seviyelerinde. Belli kemikleşmiş bir yerli turist potansiyelimiz var. Bu nedenle Rusya krizinin turizme getirdiği negatif havadan etkilenmedik. Ramazan sezona geldiği ve bu yıl daha serin olduğu için doluluklar temmuz ayına kaldı. Bu dönemde doluluklarımız yine zirve yapacak.
İLK TETİKLEYEN RUSYA’YDI
Türk turizmindeki bu durumu ilk tetikleyen nokta Rusya oldu. Rusya’dan gelen turistin azalmaması için oteller tarafından fiyatlar indirildi. Bunu gören Avrupalı tur operatörleri de Türk otellerini indirime zorladılar. Bugün itibarıyla Bodrum’da çok konuşulan fiyatlar Türk turist için pahalı gelse de, Avrupalı turist için sorun teşkil etmiyor.
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK) Başkanı MEHMET İŞLER
KRİZ ZAMANLARI İÇİN BİZE YENİ YASA LAZIM
Rus pazarındaki sıkıntı herkesi etkiliyor. Fiyat indirimiyle yerli pazar devreye girer diye düşündük ancak seçimler, sınavlar, kötü giden havalar ve ramazan dönemi nedeniyle insanların tatil ihtiyacı oluşmadı. 2634 sayılı turizm teşvik kanunu bu gibi kriz durumlarında yetersiz kalıyor. Kriz dönemlerinde inisiyatif almamız için özel sektöre güvenilip bu kanun yenilenmeli.
Bodrum Otelciler Derneği (BODER) Başkanı HALİL ÖZYURT
ANTALYA’DA RUSLAR DOMİNO ETKİSİ YARATTI
Bu yıl sıkıntılı bir sezon geçiriyoruz. Bizim hedef pazarımız Rusya değil. Ancak buradaki sorun bir domino etkisi oluşturdu. Antalya’daki fiyatların düşmesine karşın biz de turistimizi tutmak için indirime gittik. Buna rağmen turist sayısını yüzde 5 ile 10 arasında eksiyle kapatacağız. Gelecek yıl daha doğru bir turizm politikası oluşturmamız gerekiyor.