Tasarruf sandığı modeli gerçekten konut alımını kolaylaştıracak mı?

Konut hesabı modelinin güncellenmiş hali olan Tasarruf Sandığı Sistemi, konut sahibi olmak için önemli yardımlar ortaya çıkarıyor. Ancak yeni sistemin faizlerin böylesine yükseldiği bir ortamda, ciddi konut stoğu fazlası bulunan İstanbul gibi illerde nasıl işleyeceği hala belirsiz.

Dünya Gazetesi yazarı Leyla İlhan, bugünkü köşesinde "Yeni model İstanbul’da konutu ucuzlatacak mı?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Tasarruf Sandığı sistemini derinlemesine analiz eden İlhan, İstanbul gibi büyük şehirlerde modelin belli bir düzeyde insanların konut almasına yardımcı olabileceğini dile getirdi. İşte Leyla İlhan'ın bugünkü yazısı: 

Türkiye, konut almak isteyen dar ve orta gelirli için konutu ucuzlatacak yeni bir model üzerinde konuşuyor. Ucuzluk fikri nedeniyle piyasada heyecan uyandıran Tasarruf Sandığı sistemi, her ne kadar yeni diye ifade edilse de aslında var olan bir sistemin devamı. 2015 yılında uygulamaya giren konut hesabının güncellenmesi diyebiliriz. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in bu ay içinde yaptığı açıklama ile de bu sistemin konut hesabıyla ilgili olduğu daha net bir şekilde ortaya çıktı. Eski sistemi kısaca anlatırsak, konut hesabında parasını 3 yıl tutan biri bu süre sonunda konut almak istediğinde yüzde 20 devlet desteği alıyordu. Ancak bu oranlar yeterince teşvik edici olmadığından şimdi model genişletiliyor. Yeni modelde desteğe ek olarak düşük faizli uzun vadeli kredilerle insanların konut alması bekleniyor.

Torba Yasayla çıkması beklenen model ile örneğin konut hesabı açan birinin hesabında 5 yılda 10 lira birikti. Konut 15 lira ise kalan 5 lira için ise uzun vadeli taksit yapılması öngörülüyor. Tabii ki burada faiz desteğini kimin sağlayacağı kısmı önemli. Piyasadan edindiğim bilgiye göre modelin TOKİ aracılığıyla uzun vadeli düşük faizli taksitlerle uygulanması bekleniyor. Ayrıca bankalar da işin içine girecek gibi. Sonuçta konut hesabındaki para vadesiz mevduatta tutuluyor. Bir devlet desteği geldiği için bankalar kazançlı çıkıyor bu süreçten. Bundan dolayı bankalar da sisteme dahil edilebilir.

Peki model İstanbul’da uygulanabilir mi?

Modele büyük bir ihtiyaç var. Çünkü insanların konut ihtiyacı çok fazla. Ancak yüksek faizler satışları durdurmuş durumda ve Türkiye’de özellikle İstanbul’da birikmiş bir konut stoku var. Bütün bunlar gözönüne alındığından modelin piyasayı özellikle de sorunların yaşandığı İstanbul piyasasını rahatlatma imkanı olur mu? Şöyle bir modele bakıldığında formülün bütün piyasayı kapsaması zor görünüyor. Daha çok ucuz konut alıcısı için doğru bir uygulama olacak gibi duruyor.

Paralar ev yerine mevduata gidiyor

İstanbul’da projeler yapan Siyahkalem CFO’su İbrahim Kahraman’da modelin İstanbul’daki piyasayı rahatlatmayacağını daha çok Ankara ve İzmir gibi piyasaları rahatlatacağını kaydetti. Yine daha çok dar gelirli için yapılan konutlarda için bir formül olacağını aktaran Kahraman’a göre “Piyasanın rahatlaması için devletin ucuz arsa üretmesi ve özellikle faizlerin düşürmesi gerekiyor. Diğer türlü insanlar ev almak yerine parasını şu aralar mevduatta değerlendiriyor. 1 milyon TL’ye ayda 14-15 bin faiz alıyor. 1 milyon TL’lik ev alsa en fazla alacağı gelir ise 4-5 bin lira olacak. Böyle olunca evin değer artışı da sınırlı kalıyor.” Yabancıyı piyasaya çekecek düzenlemelerin yapılması gerektiğini de aktaran Kahraman, “Yabancı için artık ikinci piyasalar oluşturulmalı. Gayrimenkul yatırım fonlarının oluşturulması lazım. Bunların menkul kıymetleştirilmesi ve yatırımcılara açılması lazım. Bu konuda Emlak Konut bir yatırım fonu kurabilir” dedi. Dolayısıyla İstanbul gibi ucuz konutun zor olduğu bir pazar için ikincil piyasalar, genel olarak bir faiz düşüşü gibi başka destekler şart...Ayrıca KDV’nin indirilmesi, tapu harçlarının yarı yarıya indirilmesi yada kullandığı konut kredisinin vergisinden düşürülmesi gibi çözümler gerekiyor.