Tarihi Yarımada eserleri tehlikede
Gülhane Parkı'nda meydana gelen duvar çökmesi sonucunda 2 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine uzmanlar Tarihi Yarımada'da bulunan eserler için inceleme başlattı.
Geçtiğimiz günlerde Gülhane Parkı'nda bir çay bahçesinin duvarının çökmesiyle iki kişi hayatını kaybetmişti.
Bu olayın yaşanmasının ardından gözler Tarihi Yarımada’daki asırlık eserlere çevrildi. Uzmanlar, bölgedeki birçok tarihi eserin yıkım tehlikesiyle karşı karşıya olduğu görüşünü belirtti. Marmaray ve metrodaki titreşimler, küçük bir deprem ile doğal etkenlerin (sel, rüzgâr) birçok esere hasar verebileceği ileri sürüldü. Bunların başında da surlar ve aralarında Topkapı Sarayı’nın da bulunduğu tarihi eserler geliyor.
Saraylar tehlike altında
Gülhane Parkı’ndaki duvarın bakımsızlık nedeniyle yıkıldığını belirten Mimar Sinan Ünv. Şehir ve Plan. Böl. Öğr. Üyesi Mimar Korhan Gümüş, "Topkapı Sarayı’nın mutfakları ve dış duvarları da tehlike altında. Anıtlar kurulu bu yapıları düzenli olarak denetleyerek restore etmiyor. Surlar da tehlike altında. 1200 yıllık taşlar sıkışmış ve sertleşmiş durumda. Duvarların dış cephelerine yapılan restore döküldü. İlk hafif sarsıntıda, tarihi surlar yıkılacak. STK, teknik ekip ve akademisyenlerden oluşan tarihi yapıları denetleyen ve onaran bir enstitü kurulmalı. Bu enstitünün görevi sadece tarihi yapıları denetlemek, restore etmek ve korumak olmalı. Aksi takdirde birçok tarihi eserimiz yok olacak” dedi.
Şehrin trafiği tarihi adadan geçmemeli
Bölgedeki titreşimin eserlere zarar verdiğini açıklayan Mimar Prof. Dr. Doğan Kuban; "Tarihi binalardan oluşan bir bölgede şehrin trafiği, o bölgeden geçmemeli. O bölgedeki her titreşim eserlere zarar verir. Surlar çok sağlam yapılar. Ancak depremde yıkılabilir. İtalya bu konuda örnek alacağımız ülkedir. Tarihi yapıların olduğu bölgeye motorlu taşıt girmez ve gözleri gibi korurlar” dedi. Mimarlık Tar. ve Rest. Uzm. Prof. Dr. Afife Batur ise; marmaray, metro ve tramvayla sürekli titreşime maruz kalan tarihi yapıların tehlike altında olduğunu belirtti.
Bu olayın yaşanmasının ardından gözler Tarihi Yarımada’daki asırlık eserlere çevrildi. Uzmanlar, bölgedeki birçok tarihi eserin yıkım tehlikesiyle karşı karşıya olduğu görüşünü belirtti. Marmaray ve metrodaki titreşimler, küçük bir deprem ile doğal etkenlerin (sel, rüzgâr) birçok esere hasar verebileceği ileri sürüldü. Bunların başında da surlar ve aralarında Topkapı Sarayı’nın da bulunduğu tarihi eserler geliyor.
Saraylar tehlike altında
Gülhane Parkı’ndaki duvarın bakımsızlık nedeniyle yıkıldığını belirten Mimar Sinan Ünv. Şehir ve Plan. Böl. Öğr. Üyesi Mimar Korhan Gümüş, "Topkapı Sarayı’nın mutfakları ve dış duvarları da tehlike altında. Anıtlar kurulu bu yapıları düzenli olarak denetleyerek restore etmiyor. Surlar da tehlike altında. 1200 yıllık taşlar sıkışmış ve sertleşmiş durumda. Duvarların dış cephelerine yapılan restore döküldü. İlk hafif sarsıntıda, tarihi surlar yıkılacak. STK, teknik ekip ve akademisyenlerden oluşan tarihi yapıları denetleyen ve onaran bir enstitü kurulmalı. Bu enstitünün görevi sadece tarihi yapıları denetlemek, restore etmek ve korumak olmalı. Aksi takdirde birçok tarihi eserimiz yok olacak” dedi.
Şehrin trafiği tarihi adadan geçmemeli
Bölgedeki titreşimin eserlere zarar verdiğini açıklayan Mimar Prof. Dr. Doğan Kuban; "Tarihi binalardan oluşan bir bölgede şehrin trafiği, o bölgeden geçmemeli. O bölgedeki her titreşim eserlere zarar verir. Surlar çok sağlam yapılar. Ancak depremde yıkılabilir. İtalya bu konuda örnek alacağımız ülkedir. Tarihi yapıların olduğu bölgeye motorlu taşıt girmez ve gözleri gibi korurlar” dedi. Mimarlık Tar. ve Rest. Uzm. Prof. Dr. Afife Batur ise; marmaray, metro ve tramvayla sürekli titreşime maruz kalan tarihi yapıların tehlike altında olduğunu belirtti.