Sultanahmet Camii'nin Gizemi Çözülüyor


Tarihî Sultanahmet Camii'nin yer altı haritalamasıyla 30 metre kadar alta inildi ve Latin istilasıyla yıkılan hipodrom ile Daphne Sarayı'nın kalıntılarına rastlandı.


İstanbul'un tarihî yapılarından Sultanahmet Camii için son teknolojik cihazlarla haritalama çalışması yapıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce görevlendirilen uzman bir ekibin yaklaşık 6 ay boyunca yaptığı çalışmalar sonucunda, caminin 30 metre kadar altına inildi. Cami altında Latin istilasıyla yıkılan tarihî hipodrom ile Daphne Sarayı kalıntıları bulundu. Caminin temelinde fay hattı bulunup bulunmadığı veya su giderlerinin tıkalı olup olmadığını belirlemek için yapılan yer altı haritalaması, Türkiye'de kentsel alan içinde bulunan tarihî yapı için gerçekleştirilen en kapsamlı arkeojeofizik çalışmalarından birisi niteliğinde. Hipodromun yaklaşık 370 metre uzunluğundaki güney duvarının bir kısmının Sultanahmet Camii avlusuna rastladığı, yapılan ölçümler neticesinde öne sürülmüştü. Cami avlusunun batısında, düzenli şekilde doğu-batı istikametinde ilerleyen kalıntının, hipodromun güney duvarıyla çakıştığı tespit edildi ve sonuç olarak bu kalıntının hipodroma ait olduğu belirlendi. İmparator Konstantinos VII. Porphyrogenetos da 'Törenler' adlı kitabında, sarayın hipodroma bağlandığına değiniyor.

532 yılında hipodromda başlayan Nika ayaklanması sırasında yıkılan saray, İmparator Justinianus tarafından yeniden yaptırıldı. Muhtemelen Latin istilası sırasında yağmalandı ve ardından terk edildi. Osmanlı döneminde bugünkü Sultanahmet Camii ve kompleksinin olduğu yere vezirlere ait çeşitli saraylar yapılmıştı. Cami yapılmadan evvel bu saraylar satın alma yoluyla mülkiyeti sağlandıktan sonra yıkılmıştı. Son ölçümlere göre, caminin güney kesiminde yer altı sularının bulunduğu ancak, mimar Sedefkar Mehmet Ağa'nın caminin altına yaptığı 4 ayrı atık su kuyusu sayesinde caminin yer altı sularına karşı direnç kazandığı belirlendi. Vakıflar Genel Müdürlüğü Sultanahmet Camii hakkında yaptığı bu çalışmayı, "Sultanahmet Camii'nde Arkeojeofizik Çalışmalar" ismiyle özel bir dergide yayımlamayı planlıyor.