Siyasi belirsizlik o sektörü vurdu!
Siyası belirsizliğin yarattığı olumsuz hava ve kurlardaki artış inşaatta beklentileri seçim sonrasına erteletiyor.
Türkiye son yıllarda inşaata dayalı bir büyüme sergiliyor. İstanbul’dan Ankara’ya, İzmir’e kadar birçok kentte birbiri ardına konut projeleri yükseliyor. Siyasi ortamın yarattığı belirsizlik, kurlardaki yükseliş bu süreçte şirketleri ‘bekle gör’ politikası izlemeye yönlendiriyor. Bu süreci Anadolu Yakası İnşaatçılar Demeği (AYİD) Yönetim Kumlu Başkam Mehmet Sadıkoğlu ile konuştuk:
Kurlardaki artış inşaat sektörünü nasıl etkiliyor?
Kurların artması inşaat sektöründe değişken bir etki göstermekte. Haziran ayında yapılan genel seçimlerden sonra hükümetin kumlamaması, kasım aymda yapılacak erken seçim ve yaz tatilinin uzaması gibi unsurlar, piyasa şartlanmn belirlenmesi hususunda beklentileri olumlu veya olumsuz yönde seçim sonrasına erteletti. Bu etkenleri değerlendirmeden ve sonuçlannı görmeden sadece kurdaki artışı değerlendirmek, inşaat malzemelerine yani dövize endeksli kalemlerin daha maliyetli olarak üretilmesi anlamına gelir. Yaşanacak artışlar kasım ayı sonrası oluşacak piyasa şartlanna ve arz/talep dengesine göre belirlenecek.
Satışlar şu anda ne durumda?
Piyasalardaki beklentilerin ertelenmesi hususu döviz sahibi alıcı açısından bir fırsat haline geldi ve satışlarda kendisini göstermekte. Ama genel piyasa dummuna baktığımızda arz ve talep dengesi sağlıklı olan bölgelerde inşaat firmalarının finansman kolaylığı sağlamalanyla canlı kalmaya çalışıyor.
Kurlardaki artışın maliyetlere yansıması nasıl oldu? İnşaat maliyetleri yüzde kaç arttı?
İnşaat maliyetlerini sadece dövizdeki artışla değerlendirmek spekülatif bir durum. Çünkü günümüzde inşaatlarda daha çok yüksek kalitedeki yerli ürünler kullanılıyor ve bu kalemlerde yaşanacak artışlar ayn değerlendirilmeli. Döviz bazında yüzde 3,5 ile yüzde 4,5 gibi bir artış söz konusu.
Kurlardaki artışın yarattığı duraklama nasıl önlenebilir?
İnşaat firmaları kurlardaki artışlara çözüm olarak alıcılara finansman kolaylığı sağlayarak satış hızlarını yüksek tutmaya çalışıyor ve kısmen başarılı oluyorlar. Fakat kasım ayı beklentileri piyasalar üzerinde bir baskı ve bekleme süreci yaratmakta. Bu darboğazdan çıkmak için hem konut hem de ticari gayrimenkullerde uygulanan KDV oranlarının düşürülmesi gerekiyor.
Önümüzdeki dönemde konut fiyatları artar mı, düşer mi?
Önümüzdeki dönemi, yapılacak genel seçimler sonrası yani Kasım-Aralık ve 2016’mn ilk çeyreği olarak değerlendirmek zorundayız. Kasım sonrası siyasi stabilizasyon sağlanabilirse, piyasalardaki yansıması olarak Nisan sonuna kadar kademeli yüzde 20 civarmda bir fiyat artışı öngörebiliriz. Aksi bir durumda değerlendirme yapmak spekülatif bir yaklaşım olur. Netice itibariyle zamlar gelmeden yapılacak alımlar, yatırımcı açısından özellikle döviz sahipleri için bir fırsattır.
Seçim sonrası ve gelecek yıl bizi nasıl bir tablo bekliyor?
Kasım ayı sonunda ve 2016 yılında inşaat sektörünün siyasi belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla, inşaat sektörünün tekrardan ayağa kalkıp ülke ekonomisinin lokomotifi olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Buradaki tek önemli unsur, plan bütünlüğünü bozan imar plan tadilatları yapılarak bölgelerde arz/talep ve nüfus dengelerinin bozulmasının önüne geçmektir. Bu hususlarm dışmda olumlu bir yılın bizleri beklediğini düşünüyoruz.
Küçük ve orta ölçekli müteahhitleri nasıl günler bekliyor?
Bildiğiniz üzere inşaat firmalan finansmanlarının çoğunluğunu banka kredisiyle sağlamaktadır. Bu dönem içinde döviz borçlanan küçük ve orta ölçekli inşaat firmalarını zor günler bekliyor. İnşaat firmalarına tavsiyemiz TL bazında borçlanmaya gitmeleridir.
Ekonomist
Kurlardaki artış inşaat sektörünü nasıl etkiliyor?
Kurların artması inşaat sektöründe değişken bir etki göstermekte. Haziran ayında yapılan genel seçimlerden sonra hükümetin kumlamaması, kasım aymda yapılacak erken seçim ve yaz tatilinin uzaması gibi unsurlar, piyasa şartlanmn belirlenmesi hususunda beklentileri olumlu veya olumsuz yönde seçim sonrasına erteletti. Bu etkenleri değerlendirmeden ve sonuçlannı görmeden sadece kurdaki artışı değerlendirmek, inşaat malzemelerine yani dövize endeksli kalemlerin daha maliyetli olarak üretilmesi anlamına gelir. Yaşanacak artışlar kasım ayı sonrası oluşacak piyasa şartlanna ve arz/talep dengesine göre belirlenecek.
Satışlar şu anda ne durumda?
Piyasalardaki beklentilerin ertelenmesi hususu döviz sahibi alıcı açısından bir fırsat haline geldi ve satışlarda kendisini göstermekte. Ama genel piyasa dummuna baktığımızda arz ve talep dengesi sağlıklı olan bölgelerde inşaat firmalarının finansman kolaylığı sağlamalanyla canlı kalmaya çalışıyor.
Kurlardaki artışın maliyetlere yansıması nasıl oldu? İnşaat maliyetleri yüzde kaç arttı?
İnşaat maliyetlerini sadece dövizdeki artışla değerlendirmek spekülatif bir durum. Çünkü günümüzde inşaatlarda daha çok yüksek kalitedeki yerli ürünler kullanılıyor ve bu kalemlerde yaşanacak artışlar ayn değerlendirilmeli. Döviz bazında yüzde 3,5 ile yüzde 4,5 gibi bir artış söz konusu.
Kurlardaki artışın yarattığı duraklama nasıl önlenebilir?
İnşaat firmaları kurlardaki artışlara çözüm olarak alıcılara finansman kolaylığı sağlayarak satış hızlarını yüksek tutmaya çalışıyor ve kısmen başarılı oluyorlar. Fakat kasım ayı beklentileri piyasalar üzerinde bir baskı ve bekleme süreci yaratmakta. Bu darboğazdan çıkmak için hem konut hem de ticari gayrimenkullerde uygulanan KDV oranlarının düşürülmesi gerekiyor.
Önümüzdeki dönemde konut fiyatları artar mı, düşer mi?
Önümüzdeki dönemi, yapılacak genel seçimler sonrası yani Kasım-Aralık ve 2016’mn ilk çeyreği olarak değerlendirmek zorundayız. Kasım sonrası siyasi stabilizasyon sağlanabilirse, piyasalardaki yansıması olarak Nisan sonuna kadar kademeli yüzde 20 civarmda bir fiyat artışı öngörebiliriz. Aksi bir durumda değerlendirme yapmak spekülatif bir yaklaşım olur. Netice itibariyle zamlar gelmeden yapılacak alımlar, yatırımcı açısından özellikle döviz sahipleri için bir fırsattır.
Seçim sonrası ve gelecek yıl bizi nasıl bir tablo bekliyor?
Kasım ayı sonunda ve 2016 yılında inşaat sektörünün siyasi belirsizliklerin ortadan kalkmasıyla, inşaat sektörünün tekrardan ayağa kalkıp ülke ekonomisinin lokomotifi olmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Buradaki tek önemli unsur, plan bütünlüğünü bozan imar plan tadilatları yapılarak bölgelerde arz/talep ve nüfus dengelerinin bozulmasının önüne geçmektir. Bu hususlarm dışmda olumlu bir yılın bizleri beklediğini düşünüyoruz.
Küçük ve orta ölçekli müteahhitleri nasıl günler bekliyor?
Bildiğiniz üzere inşaat firmalan finansmanlarının çoğunluğunu banka kredisiyle sağlamaktadır. Bu dönem içinde döviz borçlanan küçük ve orta ölçekli inşaat firmalarını zor günler bekliyor. İnşaat firmalarına tavsiyemiz TL bazında borçlanmaya gitmeleridir.
Ekonomist