Rafta denetim dönemi başladı
İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Yalçın Ata, Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen sağlıksız ayakkabıların piyasaya sürüldüğü haberleri sonrası sektöre yönelik denetimlerde artış yaşandığını söyledi.
İzmir Ayakkabı Fuarı'nda açıklamalarda bulunan Ata, fuarın bu yıl, geçen yıllara göre daha yüksek yerli ve yabancı ilgisiyle başladığını belirtti.
İzmir'in özellikle kadın ayakkabıları olmak üzere ülkenin toplam ayakkabı üretiminin yüzde 38'ini karşıladığını, fuara gelen 18 ülkeden alım heyetinin İzmirli firmaların 2015 yaz modellerini incelediğini ifade eden Ata, fuarın hareketliliğinde ayakkabı sektörünün son dönemde sağlıksız ithal ürünlerle ülke gündemine taşınmasının da etkili olduğuna işaret etti.
Ağustos ayında ithal ayakkabıya karşı anti-damping soruşturmasıyla Uzakdoğu menşeli ürünlerin ithalatına ek vergi getirdiğini ifade eden Ata, bu tedbir sonrası üretimin hızla arttığını, yıllık 200 milyon çifti bulan ithalatın bu yıl 15-20 milyon çift azalacağını, tüm sektörün bu pastadan pay almak için üretimlerini hızlandırdığını ifade etti.
İthalatın ekonomik zararının ardından, son olarak İstanbul'da sağlıksız ayakkabıların piyasaya sürüldüğü haberleriyle konunun sağlık boyutunun da gündeme geldiğine işaret eden Ata, sektörün ithalata yönelik tedbir ve denetimlerin artırılmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Ata, sağlıksız ayakkabılara yönelik denetimlerin artırılacağına, özellikle içeriğinde kanserojen olduğu belirtilen "fitalat" maddesi bulunan ayakkabıların merceğe alındığına dikkati çekti. İzmir'de de İl Ticaret Müdürlüğü'ne bağlı denetim ekiplerinin ayakkabı mağazalarını dolaştığı bilgisini veren Ata, şüphelendikleri ayakkabılardan numune aldıklarını, denetimler sonucu içeriğinde "fitalat" maddesi tespit edilen bazı ayakkabıların imha edildiğini, firmalara cezalar kesildiğini söyledi.
"Şekline değil içeriğine de bakıyorlar"
Mağazaların içeriğinden emin olmadıkları ürünü rafa koymamaları gerektiğini ifade eden Ata, tüketicinin de sağlıksız ürünlere karşı bilinçlendiğini söyledi.
İstanbul'daki olay sonrası Oda'yı arayan çok sayıda tüketicinin sağlıksız olduğundan şüphelendikleri ayakkabılara yönelik ihbarlarda bulunduğunu ifade eden Ata, kadınların da artık ayakkabıların sadece şekli ve tasarımını değil içeriğini de incelediğini, hangi maddeden yapıldığı, nerede üretildiği gibi sorular yönelttiğini dile getirdi.
"İthal ayakkabının önü kesilirse 2015 yılı gerçekten çok canlı geçecek, sektörün altın yılı bile olabilir" diyen Ata, şöyle konuştu:
"Bir çok müşterimiz bize sağlıksız ayakkabıyı nasıl saptayabileceklerini soruyor. Ama bunu tüketicinin anlaması çok zor. Ancak laboratuvar ortamındaki testlerle ortaya çıkabiliyor. Herhangi bir ayakkabının zararlı olduğunu söylemek zordur ancak tüketiciler çok ucuz ayakkabılardan şüphelenmelidir. Ayakkabılardan artık çok fazla çeşitte malzemeler kullanılabiliyor. Deri ve pamuklu gibi doğal maddelerin yanında kimyasal işlemden geçen ürünler de yoğun kullanılıyor. Artık ayakkabının kalitesine eskisinden daha fazla dikkat edilmesi gerekiyor."
Yerli moda olursa ihracat da artar
Türkiye'nin Yerli Malları Haftası'nı idrak ettiğini, sektör olarak bu haftada tüketicilere özellikle yerli ayakkabının tercih edilmesi gerektiğini vurguladıklarını anlatan Ata, son dönemde ithal ayakkabıya karşı oluşan gündemle yerli ayakkabı satışının artmasını, bunun ihracatı da artırmasını beklediklerini ifade etti.
Ata, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin yıllık ayakkabı ihracatı 720 milyon dolar ama ithalat da 980 milyon dolar. 260 milyon dolarlık açık var. İthal ayakkabının önü kesilirse yakın zamanda bu farkı bizim imalatçımız kapatır. Özellikle çevre ülkelerden Türk ayakkabılarına yoğun talep var. Bu fuara gelen heyetlerin yoğunluğu da ihracatın artacağını gösteriyor."
İzmir'in özellikle kadın ayakkabıları olmak üzere ülkenin toplam ayakkabı üretiminin yüzde 38'ini karşıladığını, fuara gelen 18 ülkeden alım heyetinin İzmirli firmaların 2015 yaz modellerini incelediğini ifade eden Ata, fuarın hareketliliğinde ayakkabı sektörünün son dönemde sağlıksız ithal ürünlerle ülke gündemine taşınmasının da etkili olduğuna işaret etti.
Ağustos ayında ithal ayakkabıya karşı anti-damping soruşturmasıyla Uzakdoğu menşeli ürünlerin ithalatına ek vergi getirdiğini ifade eden Ata, bu tedbir sonrası üretimin hızla arttığını, yıllık 200 milyon çifti bulan ithalatın bu yıl 15-20 milyon çift azalacağını, tüm sektörün bu pastadan pay almak için üretimlerini hızlandırdığını ifade etti.
İthalatın ekonomik zararının ardından, son olarak İstanbul'da sağlıksız ayakkabıların piyasaya sürüldüğü haberleriyle konunun sağlık boyutunun da gündeme geldiğine işaret eden Ata, sektörün ithalata yönelik tedbir ve denetimlerin artırılmasından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
Ata, sağlıksız ayakkabılara yönelik denetimlerin artırılacağına, özellikle içeriğinde kanserojen olduğu belirtilen "fitalat" maddesi bulunan ayakkabıların merceğe alındığına dikkati çekti. İzmir'de de İl Ticaret Müdürlüğü'ne bağlı denetim ekiplerinin ayakkabı mağazalarını dolaştığı bilgisini veren Ata, şüphelendikleri ayakkabılardan numune aldıklarını, denetimler sonucu içeriğinde "fitalat" maddesi tespit edilen bazı ayakkabıların imha edildiğini, firmalara cezalar kesildiğini söyledi.
"Şekline değil içeriğine de bakıyorlar"
Mağazaların içeriğinden emin olmadıkları ürünü rafa koymamaları gerektiğini ifade eden Ata, tüketicinin de sağlıksız ürünlere karşı bilinçlendiğini söyledi.
İstanbul'daki olay sonrası Oda'yı arayan çok sayıda tüketicinin sağlıksız olduğundan şüphelendikleri ayakkabılara yönelik ihbarlarda bulunduğunu ifade eden Ata, kadınların da artık ayakkabıların sadece şekli ve tasarımını değil içeriğini de incelediğini, hangi maddeden yapıldığı, nerede üretildiği gibi sorular yönelttiğini dile getirdi.
"İthal ayakkabının önü kesilirse 2015 yılı gerçekten çok canlı geçecek, sektörün altın yılı bile olabilir" diyen Ata, şöyle konuştu:
"Bir çok müşterimiz bize sağlıksız ayakkabıyı nasıl saptayabileceklerini soruyor. Ama bunu tüketicinin anlaması çok zor. Ancak laboratuvar ortamındaki testlerle ortaya çıkabiliyor. Herhangi bir ayakkabının zararlı olduğunu söylemek zordur ancak tüketiciler çok ucuz ayakkabılardan şüphelenmelidir. Ayakkabılardan artık çok fazla çeşitte malzemeler kullanılabiliyor. Deri ve pamuklu gibi doğal maddelerin yanında kimyasal işlemden geçen ürünler de yoğun kullanılıyor. Artık ayakkabının kalitesine eskisinden daha fazla dikkat edilmesi gerekiyor."
Yerli moda olursa ihracat da artar
Türkiye'nin Yerli Malları Haftası'nı idrak ettiğini, sektör olarak bu haftada tüketicilere özellikle yerli ayakkabının tercih edilmesi gerektiğini vurguladıklarını anlatan Ata, son dönemde ithal ayakkabıya karşı oluşan gündemle yerli ayakkabı satışının artmasını, bunun ihracatı da artırmasını beklediklerini ifade etti.
Ata, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin yıllık ayakkabı ihracatı 720 milyon dolar ama ithalat da 980 milyon dolar. 260 milyon dolarlık açık var. İthal ayakkabının önü kesilirse yakın zamanda bu farkı bizim imalatçımız kapatır. Özellikle çevre ülkelerden Türk ayakkabılarına yoğun talep var. Bu fuara gelen heyetlerin yoğunluğu da ihracatın artacağını gösteriyor."