Radyoaktif madde gömen fabrikaya rekor ceza!

İzmir’in Gaziemir ilçesinde bulunan eski kurşun fabrikasında gömülü olarak radyoaktif madde tespit edildi. Arazi sahiplerine, 5,7 milyon TL’lik rekor ceza kesildi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile AFAD'tan oluşan bir ekip, eski kurşun fabrikasında incelemelerde bulundu. Birpınar, incelemeden sonra yaptığı açıklamada, fabrikanın 2010 yılında tamamen kapatıldığını belirterek, "Buranın sahibi, 2000 yılından önce vefat etmiş. Varisi olarak çocukları var ama bu süreçte buraya yüksek miktarda, akülerdeki cüruflar gömülmüş. Bunların içinde de enteresan olarak radyoaktif maddeler bulunuyor. Bunun nereden geldiğini kestirmek mümkün değil, yani muhtemelen bu kurşun yurtdışından da gelmiş olabilir veya başka bölgeden gelmiş bir akü de olabilir. Bu maddelerin içindeki radyoaktivite bulaşmaya devam ediyor. Bu konu da enteresandır, suya değil de daha çok toprağa bulaşıyor. Bu bulaşma belli yerlerde mevcut durumda, bu bölgelerin temizlenmesi gerekiyor. Bunu da Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ile işbirliği içinde yapmak gerekiyor." dedi.
 
Yaşanan çevre kirliliğinden tamamen fabrikanın sorumlu olduğu belirten Müsteşar Yardımcısı Birpınar, arazi sahiplerinin alanın temizlenmesi için destek vererek para ödemesi gerektiğini söyledi. TAEK'ten danışmanlık alarak buradaki atıkların taşınması için süzgeçten geçirilmesine yardımcı olmaları gerektiğini aktaran Birpınar, "Radyoaktif maddeler TAEK'e, diğer 'tehlikeli atık' adı altındakiler de İZAYDAŞ'a gidecek. Şu bir gerçek ki buranın temizlenmesi gerekiyor. Sadece radyoaktivite değil, topraktaki ağır metaller de kurşun, arsenik gibi veya içerisinde bulunan civa gibi maddelerin suya karışma ihtimali var." diye konuştu.
 
Radyoaktif maddelerin gömüldüğü fabrika arazisinde gözlem kuyuları açtıklarını dile getiren Mehmet Emin Birpınar, suda da radyoaktif madde tespit ettiklerini dile getirdi. Bölgede yaşayanların, özellikle araziye 500 metre mesafedekilerin yer altı suyunu kullanmamasını isteyen Birpınar, "Yer altı suyunu kullanmasınlar, çünkü çok büyük riskler taşıyor. Bu maddelerin bir an önce buradan temizlenmesi gerekiyor. TAEK ve İzmir İl Çevre Müdürlüğü bu işi organize edecek. Bu problemi, üniversiteyle beraber en kısa sürede çözeceğiz." dedi.
 
Rekor ceza kesildi
 
Bakanlık olarak rekor bir ceza kestiklerini ve aynı suçun devam etmesi halinde ikinci defa kesileceğini vurgulayan Müsteşar Yardımcısı Birpınar, şunları kaydetti: "Şu an elimizdeki raporlara göre buraya zehirli atıkların depolanmasından dolayı 5,7 milyon lira rekor bir çevre cezası keseceğiz. Bundan sonra herhangi bir tedbir almazlarsa aynı cezayı tekrar yazarız ama bu çözüm değil. Arazinin varisleri, bu konuyu üniversite, TAEK ve danışmanlığımız dışında çözmezlerse biz arzu etmiyoruz ama buranın tapusuna şerh koymak zorundayız. Yani burayı kimseye satamaz, kiralayamaz, devredemezler. Bunun anlamı da şu an burası devletin kontrolü altındadır. Gerekirse buranın maliyeti neyse öder, satın alır, vatandaşlarımızın sağlığı için temizleriz. AFAD'daki arkadaşlarımızın ölçümleri bazı noktalarda 100'e yakın ama yine de yapacağımız ölçümlerle radyoaktivite değerlerini daha iyi görebilme şansımız olacak. Daha önce toprağın altından alınan numunelerde ise risk daha yüksek boyutlarda. Bunların üstünü kapatmakla sorun çözülmez, bir an önce temizlenmesi gerekiyor. Özellikle yağmur yağdığında radyoaktivite daha net şekilde hissediliyor. Buraya radyoaktif malzeme getirilmiş, eritilmiş ve cürufları gömülmüş. Bu aküler, bir denizaltının da olabilir. Dolayısıyla malzeme hep dışarıdan gelmiş. Kurşunların ve akülerin geri kazanımı yapılırken burası ihmal edilmiş. Bu atığın buraya gömülmemesi, başka yerlerde lokasyonu yapılması gerekiyordu. Bu süreçte TAEK'in herhangi bir ihmali söz konusu değil. Toprak örtülmesi, zırhlama dediğimiz bir bilimsel yöntem. Bu yöntem ihmalin üzerini örtmek değil, tehlikenin yayılmasını önlemek için. Bu arazideki ihmal tamamen fabrikaya ait. Bakanlığın bu işe geç el atması gibi bir durum söz konusu değil. TAEK, radyoaktif maddelerin kendi alanlarına girdiğini söyleyerek işlemlerin kendilerine ait olduğunu belirtti. TAEK daha önceden buradan belirli bir miktarda radyoaktif maddeyi Küçükçekmece'ye taşımış ama oradaki kapasitenin dolmasından dolayı yarım kalmıştır. Fabrika, yapacağı çalışma sonrasında bize buranın temiz olduğu konusunda bir rapor sunacak. Biz de vatandaşın sağlığı için Çevre Bakanlığı olarak takibini yapacağız. Biz vatandaşımızın rahat uyumasını istiyoruz."
 
Gediz’deki kirliliğe 100 Bin TL ceza
 
Uşak Organize Sanayi Bölgesi Atıksu Arıtma Tesisinin bakıma alınması nedeniyle atıkların Gediz Nehri'ne boşaltılması nedeniyle tesise 10 Bin TL’lik ceza kesildi. Gediz Nehri’ndeki kirliliği yerinde inceleyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, beraberindeki heyetle Uşak Valisi Mehmet Ufuk Erden'i ziyaret ederek, UOSB Atıksu Arıtma Tesisi'nin bakıma alınması nedeniyle Gediz Nehri'nde oluşan kirlilikle ilgili bilgi aldı. Daha sonra UOSB'ye geçen Birpınar ve beraberindekiler, Gediz Nehri'nde oluşan kirliliği inceledi, atıksu arıtma tesisini gezdi.
 
Bakan Erdoğan Bayraktar’dan Gediz talimatı
 
Birpınar, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın talimatı üzerine Uşak'a geldiğini söyledi. Atıksu arıtma tesisinin yaklaşık 15 gündür çalışmadığını, UOSB'den her gün yaklaşık 9 bin ton kirli suyun Gediz Nehri'ne hiç bir işlemden geçirilmeden bırakıldığını ifade eden Birpınar, "Tesisteki sıkıntıları gözümüzle gördük. Arıtma tesisin bakıma alındığını söylediler. Bahane olarak arıtma tesisini bakıma almak zorundaydık diyorlar. Her ne olursa olsun, bu durumu kabul etmek mümkün değil. Havayı, suyu ve toprağı korumak zorundayız" dedi.
 
Sanayicinin elbet üretim yapacağını, insanlara iş vereceğini ancak bunu yaparken çevreyi kirletmemesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, sözlerine şöyle devam etti: "Biz çok hassasız. Eylül ayında bu tesiste denedim yaptık numuneler kötü çıktığı için 40 bin lira idari para cezası verdik. Şu anda sıkıntılar artarak devam etmiş, arıtma tesisi çalışmaz durumda. Kaçak deşarjdan dolayı bu gün 100 bin lira idari para cezası uyguluyoruz. Eğer sorun çözülmezse yine gelir cezayı artırırız. Kimse tesisimiz bakıma alındı 15 gün çevreyi kirletme hakkına sahibiz diyemez. Üretim yapıyorum' diyerek havayı suyu kirletemez. Bir gün gelir sizin kazandığınız paralar bir işe yaramaz, içecek suyunuz, soluyacak havanız yoksa verim alacak toprağınız yoksa para sizi kurtarmaz. Geri dönüşümü olmayan doğal varlıklarımızı korumamız gerek. OSB'lere sesleniyorum. Çevreci yöntemlerle para kazanmanın yöntemlerini bulmalıyız. Bu manzaraları görmek istemiyoruz."

TOKİ HABER