Pizza Kulesi Diye Bir Yer Yok!

“Pizza Kulesi” sağda solda sıkça duyduğumuz bir kule adı. Ancak şöyle bir yanlış var ki, o kulenin adı “Pizza” değil. İtalya'daki bu ünlü binaya Pizza Kulesi diyenler, bu yazıya 20 saniyenizi ayırsanız iyi olacak.

Nasıl yani Pizza Kulesi'nin adı mı değişti?

Dünya çapında ünlü kule, adını bulunduğu “Pisa” şehrinden alıyor. Yapının asıl adı “Torre Di Pisa” yani “Pisa Kulesi”. Mimari olarak bakıldığında bir katedralin çan kulesi olarak inşa edilmiş, 60 metre yüksekliğinde bir yapı. Katlar çıkılmaya başlandıktan sonra, kulenin eğilmeye başladığı görülmüş. Yapılan çalışmalar bunu düzeltmeye yeterli olamadığı gibi, o dönemde bir şehir devleti olan Floransa ile savaş halinde olunması da bu çalışmaları engellemiş. Kule, eğik bir şekilde 1370 yılında tamamlanmış.

Peki neden bu yanlış dünya çapında bir etkiye sahip? Neden 6 asırlık Pisa Kulesi'ne “Pizza Kulesi” deniyor?
 

Pisa Nasıl Pizza Oldu?

Bunun cevabı, “Yabancılar neden Türkler'in fes taktığını sanıyorlar?” ile aynı. Hollywood dünya popüler kültürünü yönlendiren bir yer. Dolayısıyla Hollywood, -ya da biraz daha genellersek Birleşik Devletler- ne isterse insanlar onu düşünüyor. Hollywood senaristleri neyi yanlış biliyorsa Dünya onu yanlış öğreniyor. Bazen insan yok bu kadar da hata olmaz diyor, ama o kadar da hata oluyor. Bu da popüler kültürde genellikle dünyanın diğer uluslarının basite indirgenmesi, itibarsızlaştırılması ve Birleşik Devletler'in dünyanın kurtarıcısı olarak gösterilmesi olarak yansıyor.
 

Peki bir yiyecek, nasıl olur da 6 asırlık mimari bir eserin önüne geçip adını ona verir? Bu eğer bu muazzam bir yiyecekse, mümkündür. Dünyanın her yerinde İtalya dendiğinde akla ilk gelen şey büyük çoğunlukla pizzadır. Hamuru al; üstüne ne koyarsan koy; fırına at; 5 dakikada size nefis bir yiyecek; onun adı Pizza; kuleninki Pisa.
 

Pizzanın Küresel Şöhreti

Pizzanın bu küresel şöhretini nasıl elde ettiğine bir bakacak olursak pizzayı Rönesans sancıları çeken İtalya yarımadasında yaygın bir hamur işi olarak görüyoruz. Siyasi bütünlüğü olmayan, şehir devletlerine bölünmüş bir İtalya'ya; o dönemde soyluların zengin, halkın fakir olduğu bir düzen hakimdi. Fakir halk ise lezzetli ve hesaplı bir yemek olarak pizzayı tercih ediyordu. Pizza, ince hamurun üzerine sürülen sos ve bir kaç dilim mozarelladan ibaret bir yemekti. Dönemin kraliçesi Margarita, bir gün aşçısına yaptırdığı bu yiyeceği, aşçısının da eklediği birkaç zengin işi malzeme ile çok beğendi ve o çeşit pizzanın ismi bundan böyle Margarita olarak anıldı. Bu hikaye bizim “hünkar beğendi” hikayemizi anımsatıyor.

Pizza bu şekilde birdenbire soylu sınıfının da gözde yiyeceği oldu. Pahalı malzemeler ve eşsiz lezzetli pizzalar soyluların, daha mütevazı ancak yine de lezzetli pizzalar halkındı. İtalya'da nesiller pizza ile büyüdü.

Pizzanın dünyaya yayılması İtalya'dan başlamıştır diye düşünenler ise yanılıyor. Çünkü çok daha uzaklardan, serbest ekonominin beşiği Amerika'dan başlamıştır pizzanın bir dünya markası olması. Tıpkı Avrupa ve Amerika'ya giden Türkler'in açtığı dönerciler gibi İtalya kökenli Amerikalılar da ilk iş olarak pizza restoranları açmışlar. Dünya savaşları sonrası modern kültürün iyice oturmasıyla McDonalds ve Burger King gibi hızlı hazır yiyecek firmalarının getirdiği rüzgar da bu pizza restoranlarının baş döndüren bir hızla büyümesini sağlamıştır. Bu sayede, İtalyan pizzası meşhur olmuş hatta ülkenin en simgesel mimari yapılarından birisinin adını çeşitli topluluklar nazarında yanlış da olsa değiştirmiştir.
 

Yanlışlıklar komedyası burada bitmiyor

Bir yiyecek meşhur olur da onunla ilgili hikaye olmaz mı? Tıpkı Pizza Kulesi hikayesi gibi pek çok pizza hikayesi de bugün dilden dile dolaşır. Bunlardan birinde ünlü bir Pizza markası sırf reklam olsun diye “30 dakikada gelmezse para ödemeyin” kampanyası başlatıyor ve bazı sivri müşteriler bu pizzaların zamanında gelememesi için bazen kapı zilini bozuyor; bazen asansörü meşgul ediyor; bazen dış kapıyı kilitliyor… Dominos Pizza çalışanları, kapı tokmağına yağlı boya sürenler olduğu gibi; bahçeye köpek havlama sesi yayını yapanlar bile olduğunu söylüyor. İnternet bu tip hikayelerle dolu. Halbuki acıkanlar bilseler ki indirim kodu sitelerini kullanarak bedavadan erişebilecekleri indirim kodlarıyla sadece pizzayı değil, hayat boyu tüm ama tüm alışverişlerini ucuzlatabilirler. (Bakınız: www.indirimkodu.com) Üstelik kapı zilini bozmadan; asansörü kırmadan; ve dış kapıyı kilitlemeye gerek kalmadan…
 

Kısacası İtalya'nın köylerinden fakir lüksü olarak çıkmış pizza, İtalya'nın sarayları ve soylularına, ardından Amerika Birleşik Devletleri'ne, oradan da bütün dünyaya yayılmış ve ülkemize yirminci yüzyılın başlarında ulaşmış. Türk tipi lahmacun ve etli ekmeğin uzaktan akrabası olan bu yiyecek şimdi televizyon kumandası gibi sanki yüzyıllardır hayatımızda var sanıyoruz ama aslında çok yeni. Yani böyle bakınca insan bu algı yanılmalarına hayret etmeden yapamıyor. Pizza geç gelsin giye bahçeye kablo döşeyip köpek varmış gibi havlama sesi yayını yapanlara inanamıyor. Pisa Kulesi'ne Pizza Kulesi denmesi ise pastanın üzerindeki çilek.