Piyasalarda altın sürpriz

Piyasalar 2015’in ilk çeyreğinde oldukça dalgalı bir dönem geçirdi. Cumhuriyet altını yüzde 11.6 oranında değer kazanarak üç ayın getiri şampiyonu oldu. Hareketli günler geçiren dolar yüzde 11.3 kazandırdı

Yılın ilk çeyreğine dair sonuçlar ortaya çıktı. Üç aylık verilere göre borsada ve yatırım enstrümanlarında altın ve gayrimenkul öne çıkıyor. Dolayısı ile altın ve gayrimenkul şirketlerinin hisseleri de en fazla değer kazananlar arasında yer alıyor.

Oluşan rakamlara baktığımızda yılbaşından bu yana en fazla değer kazanan yatırım enstrümanının ‘Cumhuriyet altını’ olduğunu görüyoruz. Fiyatı 667 TL’ye yükselen Cumhuriyet altını, yılbaşından bu yana yüzde 11.6 oranında değer kazandı. Cumhuriyet altınının tarihsel seyrine baktığımızda ise en yüksek seviyesini 2011 yılının ağustos ayında 726 TL ile test ettiği gözlenmekte.

Oldukça sıcak bir yazın yaşandığı 2011 yılında ‘güvenli liman’ arayışı yatırımcıların altına sığınmasına neden olmuştu. Ancak bu seviyeler zirve oldu ve anılan tarihten bu yana bir daha aynı seviyeleri göremedi. Şimdilerde de 667 TL seviyesinde bulunuyor. Cumhuriyet altını için maksimum fiyat seviyelerinin 700-750 olduğu göz önünde bulundurulduğunda direnç seviyelerine geldiğimizi, altının mevcut portföylerde azaltılabileceğini söylemek yanlış olmaz.


Ancak dolarda yukarı doğru hareket sürdükçe ve altın da dolarla fiyatlandığı için gündemde kalmaya devam edecektir. Dolar/TL kuru için yılsonu beklentilerinin 2.70-2.75 bandında bulunduğu ve şu anki fiyatının da 2.60 olduğu göz önüne alınırsa, yukarı hareket marjının en fazla yüzde 3.9 olduğu görülecektir. Zirveye yakınlık yukarı hareketlerin de azaltmasına neden olacaktır.
Borsada işlem gören ve ağırlıklı olarak altına dayalı faaliyet yürüten borsa şirketleri, maden şirketleri ve gayrimenkul şirketleri değer kazanıyor.

Diğer hisselerde ise ciddi değer kayıpları yaşanmakta. bist 100 Endeksi, yılbaşından bu yana, yani yaklaşık üç ayda yüzde 5.63 oranında düştü. Oysaki yılın ilk çeyreğinde, petrol fiyatlarındaki düşüş ile enflasyon ve faizde düşüş beklentileri nedeniyle, borsanın yükselmesi umuluyordu. Ancak yurtdışı gelişmeler ve içeride süren tartışmalar, olumlu havanın yerini biraz daha puslu havaya bıraktı. Geçtiğimiz hafta BİST 100 Endeksi en düşük 80.233 seviyesini görürken en yüksek 83.768’i test etti.

Borsa tam 84.000’i denemeye hazırlanırken Moody’s’in bankalara ilişkin olumsuz değerlendirmesinin gelebileceği ve hemen arkasından Yemen’le ilgili gelişmelerin yaşanacağını kimse beklemiyordu. Aradan bir gün geçtikten hemen sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Obama’nın telefon görüşmesi ve arkasından da Moddy’s’in bankalara ilişkin olumsuz görüşünü törpüleyen açıklaması bir kez daha BİST 100’ün 81 bin seviyelerine doğru hareketlenmesine neden oldu.


Yılın ilk çeyreğindeki verilere baktığımızda Temettü 25 Endeksi’nde yer alan 25 hisseden 17 senedin yılbaşından bu yana değer kazandığını görüyoruz. Bu hisselerde yüzde 67’ye varan getirilerin oluştuğu gözleniyor. Aynı dönemde BİST 100 Endeksi ise yüzde 5.63 oranında değer kaybetti. Koza Altın, Aksa, Adana Çimento (A), İş GMYO, Pınar Süt, Doğuş Otomotiv, Akçansa hisseleri yüzde 11 ile yüzde 67 arasında değer kazandı ve performansları ile öne çıktı.

Yılın ilk çeyrek verilerinde Cumhuriyet altını ile birlikte ABD dolarının yükselişi dikkat çekiyor. Göstergeler doların diğer para birimleri karşısındaki artışının korunabileceğini gösteriyor. Türk lirası da dolar karşısında en fazla değer kaybeden para birimleri arasında yer alıyor. Yılın ilk gününden bu yana yüzde 10’u aşan değer kaybı dikkat çekiyor. Ancak liradan daha fazla değer kaybeden para birimi de var. Aynı süre zarfında Brezilya realinin değer kaybı yüzde 17 seviyesinde gerçekleşti. Doların diğer gelişmekte olan ülkelerin para birimleri karşısında güçlenmesinin kuşkusuz farklı nedenleri bulunuyor. Ancak en önemli neden FED’in faiz artışına gideceğine dair ihtimal.