Miami’de Ruslar Türklerle ev yarışında
Avrupa ülkeleri arasında Türkiye, ABD’nin ünlü Miami kentine yatırımda birinci sırada yer alıyor. Miami’den çoğunlukla mortgage ile ev alan Türkleri, Ruslar takip ediyor.
Türkler ve Ruslar, Miami'deki gayrimenkul yatırımlarında başı çekiyor. Novrum Gayrimenkul Yatırım Şirketi Genel Müdürü Gökhan Türkdoğan, Miami'de ev yatırımında bulunan yabancı yatırımcılar listesinde Türklerin ilk 10'a girdiğini söyledi. Türk yatırımcılara Amerika'nın başta Florida eyaleti olmak üzere gayrimenkul yatırımı geliştirdiklerini söyleyen Türkdoğan, son üç yıldır Türkiye'de gayrimenkul sektöründe yaşanan yatırım geri dönüşlerinin istenilen düzeyde olmaması nedeniyle yatırımcıların ilgisini kira getirileri yüksek olan Miami'ye çevirdiğini belirtti. Türkiye'den ciddi bir kitlenin yatırım ve kira geliri için Miami'den ev satın aldığını anlatan Türkdoğan, sistemin nasıl işlediği konusunda şu bilgileri verdi:
EV KREDİSİ AĞIRLIKTA
“Türkiye'den gayrimenkul almakla Amerika'dan almak arasındaki yasal anlamda hiçbir zorluk farkı yok. Türk vatandaşları ev almak için ABD'ye de gitmek zorunda değil. Tüm işlemleri takip ediliyor. Tüm imzalar, kontratlar Amerikan konsolosluğunda atılabiliyor. Bu büyük avantaj. İnsanların bundan haberleri yoktu. Türkiye'deki vatandaşların Amerika'da mortgage kullanabileceklerinden de haberleri yoktu. Artık Türk yatırımcılara meslekleri ne olursa olsun, çalışan ya da işadamı, minimum yüzde 50 mortgage kullandırabiliyoruz. Müşterilerimizin yüzde 90'ı ABD'den mortgage kredisi kullanarak satın alıyor. Türkiye'de kredi kullandığınızda diğer kredi limitinize etki eder ama Amerika'da kullandığınız ev kredisi Türkiye'deki kredi limitinize etki etmiyor. Yüzde 80'lik kitle sadece yatırım için alıyor. Çoklu alım yapan müşterimiz çok var. 3-5 konut alan oluyor. Ya da bölgede proje üretmek isteyen Türk yatırımcılar var. Bu kadar talep görmesinin nedeni ise getirilerinin çok daha yüksek ve dolar bazında olması. Satın alınan her konutun son derece tatmin edici bir kira karşılığı var. Orayı cazip kılan da bu.”
Fiyatlar konusunda da bilgi veren Türkdoğan, “200 bin dolara dayalı döşeli bir daire alıyorsunuz bu da 750 bin TL demek. Bunun zaten 350 bin TL'sini mortgage kullanıyorsunuz.Bu evden de ortalama bin 500 dolar kira alıyorsunuz. Çarptığınızda 6 bin TL yapıyor. Türkiye'de 750 bin TL'ye aldığınız bir daireden 6 bin TL kira geliri elde edemeyen vatandaş yatırımını yurtdışında yapıyor. Ama kazandığı para yine ülkemize geliyor. Göç amacı güden insanlar yok. Yan yatırım ve oradan gelir elde eden insanların paralarını harcadıkları yer yine Türkiye oluyor” dedi.
ŞEFFAF SATIŞ CEZBEDİYOR
İnşaat ve emlak sektörünün ABD'de Türkiye'den farklı çalıştığını söyleyen Türkdoğan, sistemi şöyle anlattı:
“Herşey son derece şeffaf ve istatistik üzerine kurulu. Siz eski bir ev satın aldığınızda bile bu evin 30 yıl boyunca kimler tarafından sahip olunduğunu ve ne tür masraflar yapıldığını nelerin değiştiğine kadar hepsi kayıt altında. Tapu transferi sırasında da son derece güvenli ve şeffaf bir sistem var. Tapu süreçleri 4-8 hafta arasında sürüyor. Bu süreçte de tüm araştırmaları ve ekspertizleri yapılıyor. ABD'de müteahhit bir projeyi geliştirdiğinde yüzde 50'si satılmadan inşaata başlamıyor. Bu süreçte de alıcı herhangi bir risk taşımıyor. Sizin anahtarı teslim almadan yaptığınız her ön ödeme müteahhidin teminat hesabına gidiyor. Yani devlet güvencesinde. Yatırımcıları bu da cezbediyor. Üstelik mortgage kullanımı inşaat tamamlandıktan sonra yapılıyor. Yani inşaat süresince herhangi bir mortgage ödemesi de söz konusu değil. Mortgage için burada çalıştığı bankalardan bir iyi niyet mektubu talep ediyorlar. Bunun dışında muhasebecilerinden gelirlerini ispat eden bir mektup istiyorlar. Yani tamamen beyan esaslı. Şirket sahibi de olsanız çalışan da olsanız değişmiyor. Çalışansanız zaten maaşınız belli. Bunun dışında bir şey talep edilmiyor.”
MARKALI PROJELERE İLGİ BÜYÜK
Son üç yılda Türkiye'den yüzlerce kişinin Miami'den ev aldığını ifade eden Gökhan Türkdoğan, Ruslar'ın iklim nedeniyle ev alımlarında ilk sıralarda Türkler'le yarıştığını söyledi. Miami'nin dünyada en fazla markalı projenin yapıldığı bölge olduğunu dile getiren Türkdoğan, milyar dolarlık markalı projelerin dünyadan ve Türkiye'den ciddi alıcı bulduğunu belirterek, “Bu tip markalı projeler minimum 3+1'den başlıyor. Aynı apartmanda dünya yıldızlarıyla bir arada yaşıyorsunuz. Bu tip markalı projelerde oturmak için satın alan Türkler de var. Arabanızla 36. kattaki evinize asansörle çıkıp, arabayı salonunuza park edebiliyorsunuz. Lüks projelerdeki fiyatlar ise 2 milyon dolar ile 20 milyon dolar arasında değişiyor” diye konuştu.
EV KREDİSİ AĞIRLIKTA
“Türkiye'den gayrimenkul almakla Amerika'dan almak arasındaki yasal anlamda hiçbir zorluk farkı yok. Türk vatandaşları ev almak için ABD'ye de gitmek zorunda değil. Tüm işlemleri takip ediliyor. Tüm imzalar, kontratlar Amerikan konsolosluğunda atılabiliyor. Bu büyük avantaj. İnsanların bundan haberleri yoktu. Türkiye'deki vatandaşların Amerika'da mortgage kullanabileceklerinden de haberleri yoktu. Artık Türk yatırımcılara meslekleri ne olursa olsun, çalışan ya da işadamı, minimum yüzde 50 mortgage kullandırabiliyoruz. Müşterilerimizin yüzde 90'ı ABD'den mortgage kredisi kullanarak satın alıyor. Türkiye'de kredi kullandığınızda diğer kredi limitinize etki eder ama Amerika'da kullandığınız ev kredisi Türkiye'deki kredi limitinize etki etmiyor. Yüzde 80'lik kitle sadece yatırım için alıyor. Çoklu alım yapan müşterimiz çok var. 3-5 konut alan oluyor. Ya da bölgede proje üretmek isteyen Türk yatırımcılar var. Bu kadar talep görmesinin nedeni ise getirilerinin çok daha yüksek ve dolar bazında olması. Satın alınan her konutun son derece tatmin edici bir kira karşılığı var. Orayı cazip kılan da bu.”
Fiyatlar konusunda da bilgi veren Türkdoğan, “200 bin dolara dayalı döşeli bir daire alıyorsunuz bu da 750 bin TL demek. Bunun zaten 350 bin TL'sini mortgage kullanıyorsunuz.Bu evden de ortalama bin 500 dolar kira alıyorsunuz. Çarptığınızda 6 bin TL yapıyor. Türkiye'de 750 bin TL'ye aldığınız bir daireden 6 bin TL kira geliri elde edemeyen vatandaş yatırımını yurtdışında yapıyor. Ama kazandığı para yine ülkemize geliyor. Göç amacı güden insanlar yok. Yan yatırım ve oradan gelir elde eden insanların paralarını harcadıkları yer yine Türkiye oluyor” dedi.
ŞEFFAF SATIŞ CEZBEDİYOR
İnşaat ve emlak sektörünün ABD'de Türkiye'den farklı çalıştığını söyleyen Türkdoğan, sistemi şöyle anlattı:
“Herşey son derece şeffaf ve istatistik üzerine kurulu. Siz eski bir ev satın aldığınızda bile bu evin 30 yıl boyunca kimler tarafından sahip olunduğunu ve ne tür masraflar yapıldığını nelerin değiştiğine kadar hepsi kayıt altında. Tapu transferi sırasında da son derece güvenli ve şeffaf bir sistem var. Tapu süreçleri 4-8 hafta arasında sürüyor. Bu süreçte de tüm araştırmaları ve ekspertizleri yapılıyor. ABD'de müteahhit bir projeyi geliştirdiğinde yüzde 50'si satılmadan inşaata başlamıyor. Bu süreçte de alıcı herhangi bir risk taşımıyor. Sizin anahtarı teslim almadan yaptığınız her ön ödeme müteahhidin teminat hesabına gidiyor. Yani devlet güvencesinde. Yatırımcıları bu da cezbediyor. Üstelik mortgage kullanımı inşaat tamamlandıktan sonra yapılıyor. Yani inşaat süresince herhangi bir mortgage ödemesi de söz konusu değil. Mortgage için burada çalıştığı bankalardan bir iyi niyet mektubu talep ediyorlar. Bunun dışında muhasebecilerinden gelirlerini ispat eden bir mektup istiyorlar. Yani tamamen beyan esaslı. Şirket sahibi de olsanız çalışan da olsanız değişmiyor. Çalışansanız zaten maaşınız belli. Bunun dışında bir şey talep edilmiyor.”
MARKALI PROJELERE İLGİ BÜYÜK
Son üç yılda Türkiye'den yüzlerce kişinin Miami'den ev aldığını ifade eden Gökhan Türkdoğan, Ruslar'ın iklim nedeniyle ev alımlarında ilk sıralarda Türkler'le yarıştığını söyledi. Miami'nin dünyada en fazla markalı projenin yapıldığı bölge olduğunu dile getiren Türkdoğan, milyar dolarlık markalı projelerin dünyadan ve Türkiye'den ciddi alıcı bulduğunu belirterek, “Bu tip markalı projeler minimum 3+1'den başlıyor. Aynı apartmanda dünya yıldızlarıyla bir arada yaşıyorsunuz. Bu tip markalı projelerde oturmak için satın alan Türkler de var. Arabanızla 36. kattaki evinize asansörle çıkıp, arabayı salonunuza park edebiliyorsunuz. Lüks projelerdeki fiyatlar ise 2 milyon dolar ile 20 milyon dolar arasında değişiyor” diye konuştu.