Metin Esin:"Kentler nefes alınacak alanlara dönüştürülmeli"
Esin Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Esin bu sürecin çok dikkatli değerlendirilmesi gerektiğinin ve yapılan her projenin nefes alacak kentler üretmeye yönelik olmasının öneminin altını çizdi.
İstanbul başta olmak üzere birinci derece deprem kuşağında yer alan illerdeki konutların yenilenmesi ve güçlendirilmesini içeren kentsel dönüşüm çalışmaları, tüm Türkiye'de hızla devam ediyor. 2013 yılı boyunca ülke çapında toplam 20 bin binaya kentsel dönüşüm raporu verildiğini belirten Esin Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Metin Esin bu sürecin çok dikkatli değerlendirilmesi gerektiğinin ve yapılan her projenin nefes alacak kentler üretmeye yönelik olmasının öneminin altını çizdi.
Kentsel dönüşüme giren bina sayısındaki artışla birlikte daha dikkatli şehirleşme ve yapılaşma gerektiğine dikkat çeken Metin Esin, 2012 yılında çıkan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası”na ilişkin çalışmaların etkilerinin tüm Türkiye'de hızla görülmeye başladığını belirtti. Bu denli büyük dönüşümün, hem yatırımcı hem de ev sahibi tarafında bir çok sorumluluğu da beraberinde getirdiğini belirten Esin, dönüşüm sürecinin sadece konut projesi olarak düşünülmemesini,tüm çalışmaların aynı çevreyi paylaşan kişilere fayda sağlayacak şekilde oluşturulması gerektiğini söyledi. Esin, kentsel dönüşümün gelecek nesiller için de bir fırsat olduğunu, özellikle tüketimi minimuma indirecek, yenilenebilir kaynakların kullanıldığı, çevreye duyarlı projelerin çoğalmasının önemini vurguladı.
Metin Esin; "Kentsel dönüşüme giren konutların sahiplerinin, proje seçerken m2 hesabının dışında mutlaka uzun vadede sağlayacağı yararları göz önünde bulundurmalı. Aynı şekilde yatırımcılarda kullanılan malzemeden çevre düzenlemesi ve peyzaja kadar her şeyi bir bütünün parçası olarak planlamaları gerekiyor. Örnek vermek gerekirse enerji tasarrufunu maksimum seviyede tutan binalar hem çevreyi hem de konut sahiplerine fayda sağlıyor. Maksimum izolasyon ve ısı geri kazanım sistemi ile enerjide yüzde 20 tasarruf sağlayabilen güneş kollektörlerinden elde edilen elektrikle genel mekânların maliyetsiz aydınlatılması sağlanıyor. Bina çatısı ve dış cephede kullanılan malzemeler ise cepheyi güneş ışınları emisyonundan koruyor. Bunların dışında binalarda yaşan kişilerin nefes alacağı alanlar göz ardı edilmemeli. Yeşili tüketmeden atılacak her adın yıllar sonrası için yapılacak en önemli yatırım. Bu nedenle hem konut sahipleri hem de bizim gibi yatırımcıların da daha hassas ve özverili olmaları gerekiyor. Esin Yapı olarak imzamızı taşıyacak her projede buna dikkat ediyoruz. Bundan sonraki projelerimizde de karma projelerden ziyade yine butik projeler yapmaya devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.
Kentsel dönüşüme giren bina sayısındaki artışla birlikte daha dikkatli şehirleşme ve yapılaşma gerektiğine dikkat çeken Metin Esin, 2012 yılında çıkan “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Yasası”na ilişkin çalışmaların etkilerinin tüm Türkiye'de hızla görülmeye başladığını belirtti. Bu denli büyük dönüşümün, hem yatırımcı hem de ev sahibi tarafında bir çok sorumluluğu da beraberinde getirdiğini belirten Esin, dönüşüm sürecinin sadece konut projesi olarak düşünülmemesini,tüm çalışmaların aynı çevreyi paylaşan kişilere fayda sağlayacak şekilde oluşturulması gerektiğini söyledi. Esin, kentsel dönüşümün gelecek nesiller için de bir fırsat olduğunu, özellikle tüketimi minimuma indirecek, yenilenebilir kaynakların kullanıldığı, çevreye duyarlı projelerin çoğalmasının önemini vurguladı.
Metin Esin; "Kentsel dönüşüme giren konutların sahiplerinin, proje seçerken m2 hesabının dışında mutlaka uzun vadede sağlayacağı yararları göz önünde bulundurmalı. Aynı şekilde yatırımcılarda kullanılan malzemeden çevre düzenlemesi ve peyzaja kadar her şeyi bir bütünün parçası olarak planlamaları gerekiyor. Örnek vermek gerekirse enerji tasarrufunu maksimum seviyede tutan binalar hem çevreyi hem de konut sahiplerine fayda sağlıyor. Maksimum izolasyon ve ısı geri kazanım sistemi ile enerjide yüzde 20 tasarruf sağlayabilen güneş kollektörlerinden elde edilen elektrikle genel mekânların maliyetsiz aydınlatılması sağlanıyor. Bina çatısı ve dış cephede kullanılan malzemeler ise cepheyi güneş ışınları emisyonundan koruyor. Bunların dışında binalarda yaşan kişilerin nefes alacağı alanlar göz ardı edilmemeli. Yeşili tüketmeden atılacak her adın yıllar sonrası için yapılacak en önemli yatırım. Bu nedenle hem konut sahipleri hem de bizim gibi yatırımcıların da daha hassas ve özverili olmaları gerekiyor. Esin Yapı olarak imzamızı taşıyacak her projede buna dikkat ediyoruz. Bundan sonraki projelerimizde de karma projelerden ziyade yine butik projeler yapmaya devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.