Mega projeler mega fiyat yaratıyor mu?

Türkiye, dünyada yapımı devam 10 mega projeden 6'sına ev sahipliği yapıyor. Bu projelerin sektördeki inşaat malzemeleri fiyatlarını da doğrudan etkilediği iddia ediliyor.

Dünya Gazetesi köşe yazarlarından Leyla İlhan bugünkü köşesinde gayrimenkulde maliyet artışı konusunu kaleme aldı. İşte, İlhan'ın dikkat çeken o yazısı: 

Gayrimenkulde maliyetler artmaya devam ediyor. TUİK tarafından açıklanan verilere göre bina inşaatı maliyet endeksi 2018 yılının Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 5.20, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16.15 arttı. Bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 17.27 ve işçilik endeksi yüzde 13.93 arttı. Bu artışın önemli bir nedeni olarak da Türkiye'de yapımı devam eden mega projeler gösteriliyordu. Bilindiği gibi Türkiye, dünyada yapımı devam 10 mega projeden 6'sına ev sahipliği yapıyor. Bunlardan Avrasya Tüneli, Marmaray, 3. Köprü gibi büyük projeler tamamlanırken, 3. Havalimanı, 1915 Çanakkale Köprüsü'nün yapımı ise sürüyor. Ayrıca yakın zamanda bunlara İstanbul'un haritasını etkileyecek Kanal İstanbul gibi çok daha büyük bir projenin eklenmesi bekleniyor. Dolayısıyla bunun da gayrimenkul firmalarının kullandığı demir-çimento gibi malzemeleri daha pahalıya almasına neden olacağı ifade ediliyor.

DÜNYA Gazetesi olarak bu dev projelerin fiyatlar üzerindeki etkisini araştırdık. Gelen cevaplara baktığımızda ise bu tür projelerde, ölçek olarak daha yoğun demir ve çimento kullanıldığı belirtildi. Ancak, Türkiye'de özellikle çimento ve beton üretiminde yüksek kapasitelere geldiği, dolayısıyla bu alanlardaki ihtiyacın tek bir tesisin üretimi ile dahi karşılanabileceği kaydedildi. Sektörden gelen bilgilere göre sadece İstanbul'da 20 milyon tonluk çimento üretim kapasitesi var. Bundan dolayı sektörde mega projeler bir maliyet artışının zor olacağı dile getirildi.

Mega proje değil, enerji fiyatları yükseltti

Konuyla ilgili Dünya Gazetesi'ne açıklama yapan Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özinönü, mega projelerin yüksek tüketim içeren projeler olduğunu işaret ederek, "Ancak, Türkiye'de iç piyasadaki çimento fiyatları dünyadaki emsallerinin çok altında. Türkiye'de şu anda çimetonun tonu en pahalı yerlerde 40 euro civarında, bazı yerlerde 37 euro. Dünyada emsal ülkelerde ise 60-70 euronun altına hiç düşmedi. Dolayısıyla söylendiği gibi etki yaratmadı" dedi. Projesine göre değişmekle birlikte yapımı devam eden 3. Havalimanı'nın 600-700 bin ton çimento tüketimi olduğunu bunun bir fabrikanın üretiminin yarısına denk geldiğini kaydeden Özinönü, sadece Marmara Bölgesi'ndeki üretim kapasitesinin ise 20 milyon ton olduğunu kaydetti.

Fiyatı yükselten etkenlere değinen Özinönü, "Çimentonun hammaddesi yerli olsa da çimentonun üretilmesi için kullanılan enerji ithal. Bunların üretimdeki payı yüzde 50. Yani dolara dolara endeksli elektik bu işin önemli girdilerinden. Yine kömür ithalatı olan malzemeler arasında. Yabancı para cinsinden alındığı için artan kurla birlikte bu alanda da maliyetler çok yükseldi" diye konuştu.

"Artan maliyeti müteahhide yansıtamıyoruz"

İnşaat sektöründe 2017'de ortalama inşaat maliyet artışının yüzde 20 olduğunu belirten İMSAD Başkanı Ferdi Erdoğan, ancak fiyat geçişlerinin yüzde 5'lerde olduğunu belirtti. Çelikte en büyük girdinin ithal hurda malzeme olduğunu, hurdaların Türkiye'ye getirilip burada çeliğe dönüştürüldüğünü aktaran Erdoğan, "İthal girdi olduğu için çelik fiyatı sürekli artıyor. Ancak hammaddesi yerli olan çimento ve seramikte ise enerji girdisi ithal. Sonuçta sektör yüzde 20 oranında artan maliyet artışını müteahhite yanısıtamıyor. Bundan daha kritik ise sektörde tahsilat sorunu var. Dolayısıyla finansman kısmındaki sıkıntı maliyetin önüne geçmiş durumda" dedi. Kanalİstanbul ve 3. İstanbul gibi projelerin ise demir beton ve çimento fiyatlarını yukarı çıkarmak yerine aşağı çekeceğini belirten gibi Erdoğan, "Çünkü bu konularda çok ciddi fiyat pazarlığı yapılıyor. Ölçeğe katkısı olur. Ancak fiyat anlamında baştan belirlendiği için mega proje mega fiyat yaratmaz" dedi.

Yerli demir üretimi gerekli

İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım da Türkiye'nin hem çimento hem de betonda mevcut mega projelerin iki katını üretecek kapasiteye sahip olduğunu belirterek, mega projelerin bir fiyat artışı yaratmadığını söyledi. Betonda maliyeti oluşturan iki unsurun agrega ve çimento olduğunu belirten Durbakayım, bu ürünlerin üretilmesinde ithal ürünler olan petrol kullanıldığını belirterek, "Çimento üretiminde de yine dışarıya bağlı elektrik var. Enerjiden dolayı bağımlı olduğumuz için döviz arttıkça bu da enerjiye yansıyor. Dolayısıyla bunu aşağı çekebilmenin yolu yerli enerjiyi kullanmaktan geçiyor" dedi. Demirin ise kütüğe bağlı olduğunu aktaran Durbakayım, bunun da hurda olarak dışarıdan geldiğini, dolayısıyla geliş fiyatının de demir fiyatını belirlediğini kaydetti. Demirde beton ve çimentodan farklı olarak ufak ufak haddehaneler olduğunu aktaran Durbakayım, "Bu haddehaneler tam kapasite ile üretim yaptıklarında ihtiyacımızın çok ötesinde bir üretim oluyor. Bunu satamayınca da kapanıyorlar, pazarda çeşitlilik azalıyor, süreler uzuyor. O zamanda yok diye fiyatlar artıyor. Yani kısır bir döngü sözkonusu. Demirde çözüm ark fırınlarıyla hurda demir işlemektense, yüksek fırınlar kurularak cevherden demir üretimi yapılmalı"şeklinde konuştu. Hurda da Çin ve Rusya'nın fiyatları belirlediğini aktaran Durbakayım, "Ordaki fiyatlar inip çıkınca biz etkileniyoruz. Eğer cevherden demir üretecek yüksek fırınlara yatırım yaparsak, demir kontrol altına alınabilir" açıklamasını yaptı.

Demir üretiminde koordinasyon yok

Nazmi Durbakayım, "Mevcut durumda haddehanelerinin her çaptan demirin her an üretilmediğini, belli dönemlerle Fi12, Fi20 çalışıyor. Belli dönemlerde ise Fi 8 çalışıyorlar. Burada belli bir koordinasyon oluşturulup, belli demirlerin belli haddehaneler tarafından sürekli üretilmesi lazım" dedi.

Ciddi fiyat pazarlığı yapılıyor

Kanal İstanbul ve 3. İstanbul gibi projelerin demir beton ve çimento fi yatlarını yukarı çıkarmak yerine aşağı çekeceğini belirten Ferdi Erdoğan, "Çünkü bu konularda çok ciddi fi yat pazarlığı yapılıyor" dedi.

Çimento fabrikaları zarara döndü

Artan enerji fi yatlarının Türkiye'deki çimento fabrikalarının karlılıklarını düşürdüğünü söyleyen Ali Özinönü, bazı fabrikalarda ise bu durumun zarara döndüğünü kaydetti.