Markalı Konut etiketi konut alıcısını yanıltıyor!

Günümüzde yapılan konut projelerinin tamamı markalı ise bu markayı hangi kurum hangi standartlarda veriyor, hangi kriterlere bakıyor? Yoksa isim tescili marka yapmaya yetiyor mu? Kurumsal olmaksa kriter, bu inşaat firmalarının tamamı kurumsallaştı mı?

 

Markalı konut projesinden anladığımız güven veren firma ise, hepsi mi güven veriyor yada bu güveni kim veriyor bu firmalara? Esas olan güven ise, son bir yıldır sadece maketten satılan markalı konut projelerinden binlerce mağdur var.

 

İki bloklu 20 daire yapan kapısına güvenlik koyan da markalı konut oluyor, ilk defa inşaat yapan ama milyon liralık televizyon reklamı veren de.

 

Dünya'da marka olan ürün ve hizmetlere baktığınızda ciddi bir geçmişleri, donanımları, organizasyonları, güven veren kurumları ve satış sonrası ürün ve hizmetlerine yaptıkları büyük organizasyonları var. Gerisini size bırakıyorum bizimkileri bir düşünün.

 

TDK markayı şöyle tarif ediyor: Bir ticari malı, herhangi bir nesneyi tanıtmaya, benzerinden ayırmaya yarayan özel ad veya işaret. Ekşi Sözlükteki marka tarifleri ise; normal bir cismi değerinden birkaç kat fazlaya almaya yarayan kavram; reklamı iyi yapılan malın isminin aldığı form; ürünün ruhu; bir ürünü yada hizmeti farklılaştırmada en önemli etken; Ticari isim; Çay, kahve, ayran v.s. için büfeye verilen para yerine geçen plastik cisim.

 

 

Ne yazık ki güven verdikleri söylenen markalı konut projeleri konut alıcısını yanıltıyor. Hangi projenin neden markalı olduğu kriterini ortaya koyan veya onaylayan bir merci olmadığı için zaten neredeyse aynı standarta yakın yapılan tüm konut projeleri markalı konut projesi olarak piyasaya sunuluyor ve bu etiketi de (markalı konut projesi) işin içinde olan profeyoneller, emlak medyası kullanıyor.

 

 

Gelelim benim yaşadığım olaya. Markalı konut projesi olarak yapılan hatta sektörün en "güvenilir,kalite anlayışı" ile yola çıkan verdiği hatırı sayılır reklamlarda bu cümleleri kullanan hepinizin çok iyi bildiği bir projeden bundan beş yıl yedi ay önce küçük bir daire almıştım. Dairenin tam altında sığınak olarak yapılmış ancak yönetim tarafından kiraya verilmiş başka bir daire var. Buranın banyosunun tavanları su akıtmaya başladı. Haliyle üsteki bizim daireden şüphelendiler. Getirdiğim ustalar nerden olduğunu kırmadan anlamayınca inşaat firmasından yardım etmelerini istedim. Aldığım cevap ise, "Beş yıllık garanti süresi yedi ay önce bittiği için biz bakmıyoruz" oldu. Ben, "Ama siz kalite, güven dediniz en azından bir yardımcı olsanız buranın tesisat projesi sizdedir çabuk çözersiniz" dedim ama dinleyen yok. Muhatap bulana aşk olsun.

 

Meğer devletin, hukuğun tüketiciye zaten hak olarak verdiği beş yıllık ayıplı mal süresini bu markalı denen proje ekstra bir hak gibi tüketiciye sunarmış. O zaman nerde kaldı senin beğenmediğin Müteahhit Ahmet Bey'in projesinden farkın? Müteahhit Ahmet Bey de bizim mahallede yaptığı 10 katlı apartman için aynı ayıplı mal hakkını bana veriyor. Bir kere ev satayım, sözleşmeyi imzalatayım sonra ulaşabilirseniz aşk olsun. Yeni bir ev alma sürecinde herkesi görmeniz ve ulaşmanız mümkünken satış işlemi bittikten sonra karşılaşacağınız gerek inşaatın bitim süreci gerekse oturduktan sonra karşınıza çıkacak problemlerde yetkili birilerine ulaşmak imkansız hale geliyor. Satış sonrası hizmetimiz ne yazık ki çok kötü.

 

 

Evi teslim aldıktan sonra, ev ile baş başa kaldıktan sonra bizi neler bekliyor bilmiyoruz. Çatı su akıtır, banyoyu su basabilir, kalorifer patlayabilir, camdan su gelebilir, parkeler kabarabilir vs bu böyle uzayıp gider. Bu konu atlanılan ve konuşulmayan bir konu.. Her projeye markalı konut diyenleri birkaç kez düşünmeye davet ediyorum. Nitekim konut alıcısını bu cümle yanıltıyor. Markalı konut projesi kavramı ile verilmeye çalışılan imajın içi bana göre boş/yetersiz. Markalı konut kavramınada ivedilikle bir açıklama getirilmesi zorunlu görünüyor.