Manhattan ile yarışıyor
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Eminönü ve çevresinde gayrimenkul fiyatlarının hızla yükseldiğini belirterek, “Manhattan ile yarışırız. 400 metrekare alana oturan binalar 40 milyon dolara satılıyor” dedi.
Eminönü’nü kalkındırma planı hazırlayan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, bu amaçla bölgedeki tüm binaların durumlarını ortaya koyan raporlar hazırlatıyor. Fatih sınırları içerisinde yer alan bölgelerin dönüşümü kapsamında ‘Eminönü Bölgesi Dönüşüm Modeli’ hayata geçiriliyor. Proje kapsamında Eminönü Bölgesi’ndeki mevcut tarihi hanların mülk sahiplerinin insiyatifinde restore edilerek turizm tesisine dönüşümü, zaman içerisinde yapılmış çarpık binaların ise, alınan kararlar doğrultusunda yeniden inşa edilmesi koşuluyla ev pansiyonculuğu ve restoran işletmeciliğine dönüştürülmesi hedefleniyor.
Başkan Demir’in verdiği bilgilere göre, Eminönü çevresinde fiyatlar hızla yükseliyor. 200 metrekare alana oturan binalar 20 milyon dolar civarında satılıyor. 400 metrekare oturan bir binanın kısa süre önce 40 milyon dolara satıldığını söyleyen Mustafa Demir, “Manhattan ile yarışırız. Binaların yüzde 98’i özel mülkiyet. Burada 300 yıllık esnaf aileler var. Binalarla yıllardır ilgilenilmemiş. Bu binaların yenilenmesiyle bölgenin atmosferi değişecek. Kaliteli bir işletme mantığıyla yeni otellerin ve restoranların yapılanmasını istiyoruz” diyor. Bölgenin en büyük sorununun ruhsatı olmayan ev-oteller ve beklenilen hizmeti vermeyen butik oteller olduğunu anlatan Mustafa Demir, kurdukları denetim sistemiyle internet ortamında yapılan otel yorumlarını takip ettiklerini ve bazı şikayetleri ihbar kabul ederek otellere baskın yaptıklarını anlatıyor. Bu denetimlerde deniz manzaralı denilen otellerin deniz görmemesi, birçok ruhsatlı yerin ruhsatının koşullarını gerçekleştirmemesi gibi ‘usulsüz’ uygulamalarla karşılaşılmış. Mustafa Demir, şu an 52 bin olan yatak kapasitesini 5 yıl içinde 2 katına çıkararak, Tarihi Yarımada’nın potansiyelini yükseltmeyi planladıklarını söylüyor.
Akşam saatlerinde tamamen terk edilmiş bir yer haline gelen bölgeyi akşam saatlerinde de hayatın olduğu, güvenilir bir yer haline getirmeyi amaçladıklarını söyleyen Demir, “Yıllardır atıl durumda olan hanları, tarihi binaları temizleyip, turizme kazandırmalıyız. Amacımız bu bölgede güvenli bir biçimde turistlerin zaman geçirmesini ve daha uzun süreli konaklamasını sağlamak. Ancak şu andaki durumda ne yazık ki bu bölgede 50 binin üzerinde Suriyeli mülteci var. Çoğu metruk durumda olan yerlerde kalıyorlar” diyor. 1700’ün üzerindeki hanı incelediklerini bunlardan ancak 200 kadarının otel olarak değerlendirilebileceğini düşündüklerini anlatan Demir, binaların bir kısmının özel mülkiyete ait olduğunu, çoğunun üst katlarının depo olarak kullanılırken alt katlarında dükkanlar olduğunu, bu tip binalar arasında tarihi özelliği olanları yenileyeceklerini, tarihi özelliği olmayanların ise yıkılıp yenilenmesini planladıklarını söylüyor.Eminönü’nü her yıl ortalama 10 milyon kişi ziyaret ettiğini belirten Mustafa Demir, bölgeyi eski İstanbul’u ruhuna uygun olarak yenilediklerini söyledi. Demir, “Paris, Floransa,Toledo gibi şehirlerin potansiyeli yüksek özellikleri de dikkate alınarak Eminönü bölgesini hak ettiği hale getirebiliriz” diyor.
BAŞKAN Mustafa Demir, Eminönü bölgesinde turistlere ‘rehber’lik etmek amacıyla yanaşan, kendi işletmelerine çekmek için kandıran çeteleşmelerin önüne geçmek için de hem Zabıta ekiplerine hem de yaz aylarında ‘gönüllü turizm elçileri’ne güvendiklerini anlatıyor. Eminönü Belediyesi her yaz 400 üniversite ve lise öğrencisini işe alıyor. Bu öğrenciler Ask me (Bana Sor) yazılı aynı tip kıyafet giyiyorlar, hepsi yabancı dil biliyor. Görevleri ise turistlere yardımcı olmak, yol göstermek.
Hürriyet
Başkan Demir’in verdiği bilgilere göre, Eminönü çevresinde fiyatlar hızla yükseliyor. 200 metrekare alana oturan binalar 20 milyon dolar civarında satılıyor. 400 metrekare oturan bir binanın kısa süre önce 40 milyon dolara satıldığını söyleyen Mustafa Demir, “Manhattan ile yarışırız. Binaların yüzde 98’i özel mülkiyet. Burada 300 yıllık esnaf aileler var. Binalarla yıllardır ilgilenilmemiş. Bu binaların yenilenmesiyle bölgenin atmosferi değişecek. Kaliteli bir işletme mantığıyla yeni otellerin ve restoranların yapılanmasını istiyoruz” diyor. Bölgenin en büyük sorununun ruhsatı olmayan ev-oteller ve beklenilen hizmeti vermeyen butik oteller olduğunu anlatan Mustafa Demir, kurdukları denetim sistemiyle internet ortamında yapılan otel yorumlarını takip ettiklerini ve bazı şikayetleri ihbar kabul ederek otellere baskın yaptıklarını anlatıyor. Bu denetimlerde deniz manzaralı denilen otellerin deniz görmemesi, birçok ruhsatlı yerin ruhsatının koşullarını gerçekleştirmemesi gibi ‘usulsüz’ uygulamalarla karşılaşılmış. Mustafa Demir, şu an 52 bin olan yatak kapasitesini 5 yıl içinde 2 katına çıkararak, Tarihi Yarımada’nın potansiyelini yükseltmeyi planladıklarını söylüyor.
Akşam saatlerinde tamamen terk edilmiş bir yer haline gelen bölgeyi akşam saatlerinde de hayatın olduğu, güvenilir bir yer haline getirmeyi amaçladıklarını söyleyen Demir, “Yıllardır atıl durumda olan hanları, tarihi binaları temizleyip, turizme kazandırmalıyız. Amacımız bu bölgede güvenli bir biçimde turistlerin zaman geçirmesini ve daha uzun süreli konaklamasını sağlamak. Ancak şu andaki durumda ne yazık ki bu bölgede 50 binin üzerinde Suriyeli mülteci var. Çoğu metruk durumda olan yerlerde kalıyorlar” diyor. 1700’ün üzerindeki hanı incelediklerini bunlardan ancak 200 kadarının otel olarak değerlendirilebileceğini düşündüklerini anlatan Demir, binaların bir kısmının özel mülkiyete ait olduğunu, çoğunun üst katlarının depo olarak kullanılırken alt katlarında dükkanlar olduğunu, bu tip binalar arasında tarihi özelliği olanları yenileyeceklerini, tarihi özelliği olmayanların ise yıkılıp yenilenmesini planladıklarını söylüyor.Eminönü’nü her yıl ortalama 10 milyon kişi ziyaret ettiğini belirten Mustafa Demir, bölgeyi eski İstanbul’u ruhuna uygun olarak yenilediklerini söyledi. Demir, “Paris, Floransa,Toledo gibi şehirlerin potansiyeli yüksek özellikleri de dikkate alınarak Eminönü bölgesini hak ettiği hale getirebiliriz” diyor.
BAŞKAN Mustafa Demir, Eminönü bölgesinde turistlere ‘rehber’lik etmek amacıyla yanaşan, kendi işletmelerine çekmek için kandıran çeteleşmelerin önüne geçmek için de hem Zabıta ekiplerine hem de yaz aylarında ‘gönüllü turizm elçileri’ne güvendiklerini anlatıyor. Eminönü Belediyesi her yaz 400 üniversite ve lise öğrencisini işe alıyor. Bu öğrenciler Ask me (Bana Sor) yazılı aynı tip kıyafet giyiyorlar, hepsi yabancı dil biliyor. Görevleri ise turistlere yardımcı olmak, yol göstermek.
Hürriyet