Maliye ve MEB, 1416 burslularını yurtdışında açlığa mahkum etti

Büyük umutlarla yürürlüğe konulan, 5 yılda 5 bin öğrencinin yurt dışında yüksek öğrenim görmesi projesinde sıkıntılar bitmek bilmiyor. Ülkemizi yurt dışında temsil eden öğrencilerimiz açlık sınırında yaşıyor. Memurlar.net'e yazan bir bursiyerimiz, çıldırmak üzere olduklarını belirtiyor, MEB ve Maliy

Ben 1416 sayılı Kanunla buyuk bir aşk ve heyecanla ABD'ye gelen MEB burslularindan bir tanesiyim. Buraya geldigimden beri, 3 yildir, sorunlarin ve dertlerin ardi arkasi kesilmiyor. Ben kendim de dahil, çoğu arkadaşın cektigi problemleri aktarmaya calistim...

1) 'Ozluk' haklarimiz: 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında atanan araştırma görevlisi, atandığı günden itibaren, maaşa hak kazanır. Emekliliği ve bütün özlük hakları işlemeye başlar. Yurtdışına gittiğinde hem maaşını ve hem de bursunu almaya devam eder. Fakat, 1416 Sayılı Kanun kapsamında yurtdışına yüksek lisans ve doktora için gönderilenlere ise burs dışında herhangi bir ödeme yapılmaz. Kendilerine maaş bağlanmaz ve özlük/emeklilik hakları da başlamaz.

2) Evli birisi olarak, eş ve çocuklarında yurtdışında ve yurticinde saglik kapsamasına alınmasi, uçak bileti hizmetinin onlar icinde sağlanmasi ve ek maas destegi yapilmasi gereklidir.

3) Aldığımız aylık maaş miktarı, ABD şartlarında, açlik sınırının bile altında olacak şekilde komik bir rakamdir ( $1485) . Maas miktarinin yaşam sartlarına ve bulundugumuz konum goz onune alınarak iyilestirilmesi gerekmektedir. En fakir ülke vatandaşı biziz.

4) Çok sıkıntılı ve stresli bir sureçten geçiyoruz inanin. Şuan herkes çıldıracak durumda neredeyse, hala bursunu alamayanlar ve neden alamadıklarını öğrenemeyenler var.

5) Egitim suresi boyunca (Doktora icin ortalama 4-5 yil ve Master icin 2 yil ) sadece 1 tane ucak bileti alindigi icin, 2 sene olmasina ragmen maddi problemler yuzunden vatanima hasret kaldim.

Kisacasi ayni amacla gonderilmis YOK(Yuksek Ogretim Kurumu) burslusu ogrencilerin sahip oldugu haklari sahip olmak, ve YOK e baglanmak istiyoruz. Boylece bu konuda daha tecrubeli olan YOK, sorunlarimizi cozecektir.

Zaman Gazetesinde yer alan haber

Ay başında almaları gereken maaşlarını henüz alamayan birçok burslu öğrencilerin sıkıtıları bununla kalmıyor. Bazı öğrencilerin okul taksitleri yatmadığı için de kayıtlarını yenileyemiyor. Geçikmeden dolayı sorun sadece kayıt yenileyememe ile sınırlı değil. Öğrenciler tercih etmek istedikleri dersi kayıt yenileyemediklerinden dolayı kaçırıyorlar ki; bu ya okullarının uzamasına ya da bir sonraki öğrenim döneminde ders yüklerini artmasına neden oluyor. Çok basit tedbirlerle giderilebilecek bu sorunlara çare üretilemediğinden dolayı öğrenim gördükleri üniversiteden atılan MEB bursiyerleri dahi var. Öğrencilerin okul taksitlerinde başılaca sorun ise Maliye Bakanlığı’nın zamanında ödeneklerin ödenmesine izin vermemesinden kaynaklanıyor.

Amerika’da yüksek öğrenim gören bursiyer öğrencilerin okul taksitleri MEB tarafından gittikleri üniversitelere direkt yatırılıyor. Bursiyerlerin aylık maaşları ise her ay Merkez Bankası vasıtası ile New York’taki Vakıf Bank şubesine aktarılıyor. Daha sonra New York Başkonsolosluğu bünyesinde faaliyet gösteren eğitim ateşeliği’nin tek tek bursiyerlerin evrak işlemleri yaptıktan sonra öğrencierin hesaplarına paraları yatırılıyor.

Aylık olarak her bir bursiyer bu yıl Amerika’da bin 485 dolar alıyor. New York gibi pahalı bir şehirde olan ile Kansas gibi kırsalda daha uygun fiyata yaşam koşullarının olduğu eyaletlerde de ücretlendirme aynı. Okul kalitesine göre de bursta bir ayrım yok. Ayrıca öğrencilere verilen bursa karşılık devlete yurt dışında kaldıkları sürenin en az iki katı çalışma şartı bulunuyor. 1416 sayılı yasa ile yurt dışına gönderilen binlerce bursiyer yüksek eğitimlerini tamamlayıncaya kadar ne öğrenci ne de devlet personeli statüsünde görülüyor. Hiçbir özlük hakları bulunmayan öğrencilerin kamu hizmetini ret etmesi ya da eğitimini yarıda bırakması durumunda devlet verdiği krediyi faizi ile birlikte ger alıyor.

KARARI ÇIKAN ÜÇ ŞEHRE HALA EĞİTİM ATEŞESİ ATANMADI

New York eğitim ateşeliğinde yetersiz elaman çalışması, resmi işlemlerin çok olup en ufacık işlemlerin dahi Ankara’nın onayı üzerine yapılabilmesi gibi işlemlerin olması işlemlerin de çok uzamasına yol oluyor. Bir öğrencinin sağlık için yaptığı harcamayı tahsili 6 ayı buluyor. Hiçbir dönem burslarını düzenli olarak alamayan öğrencilerin için ekstra harcamaları da ayrı bir maddi külfet anlamına geliyor.

Resmi gazeteden yaklaşık iki ay kadar önce yayınlanan ve Chicago, Boston ile Houston’da eğitim ateşeliği açılmasına izin veren kararın ardından buralara MEB henüz bir atama yapmadı. Şuan sadece öğrencilerin tüm işlemleri New York ile Los Angeles’ta bulunan eğitim ateşelikleri tarafından yürütülmekte. Ancak iş yükünün neredeyse tamamına yakını New York üzerinden yürütülmekte. Dar bir kadro ile öğrencilerin her ay burs ödemelerini bankalara yatırmakla kalmayan ateşelik görevlilerin özverileri de sorunların aşılması için yeterli olmuyor.

‘‘AÇ YAŞAMAYI ÖĞRENİYORUZ’’

Bursiyer öğrenciler yaşadıkları sorunların yetkili makamlara ulaştırılması için gazetemize gönderdikleri elektronik mektuplarda yürekleri burkan ifadeler yer alıyor.

Kimileri MEB bursu ile Amerika’da yüksek öğrenim görmelerini ‘‘Aç yaşamayı öğrenmek’’, kimileri ‘Gurbet içinde gurbet yaşatıyorlar. Başkalarına muhtaç hale getiriyorlar bizi’’, kimileri de ‘İnsanı kendi ülkesine karşı duygular beslemesine neden oluyor’ diye tanımlıyor.

Elektronik posta gönderenlerden bursiyer Z.G. (bursu kesilebilir diye mektup sahiplerinin isimlerini veremiyoruz), aslında kendilerine yapılan ödemenin burs değil kredi olduğuna dikkat çekiyor. Z.G. kredi ‘‘Bizim aldığımız ücret karşılığı olarak, burda kaldığımız (ABD) sürenin iki katı kadar devlet adına çalışmakla yükümlü tutuluyoruz, başarısızlık durumunda ise faizi ile ödenmesi sözkonusu’’ diyor.

Amerika’da yüksek öğrenim gören H.İ. ise yaşadığı sıkıntıyı şöyle özetliyor; ‘‘Güz dönemini geçtik, yaz döneminden aldığımız derslerin bile parası yatmadığı için kayıt ofisi hesaplarımıza bloke koydu. Ders kayıtları başlayalı üç hafta oldu ve almamız gereken dersler ise doluyor’’ dedi.

Bir başka bursiyer olan E.N.K. ‘‘Türkiye’ye dönmeye korkar hale gelmiş bulunmaktayız. Dönen arkadaşlarımızın görev aldıkları üniversitelerde daha statülerinin belirlenmemiş olmasından kaynaklı problemlerine şahitiz’’ diye ifade ediyor.

E.D. isimli bursiyer ise, ‘‘2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında atanan araştırma görevlisi, atandığı günden itibaren, maaşa hak kazanır. Emekliliği ve bütün özlük hakları işlemeye başlar. Yurtdışına gittiğinde hem maaşını ve hem de bursunu almaya devam eder. Fakat 1416 Sayılı Kanun kapsamında yurtdışına yüksek lisans ve doktora için gönderilenlere burs dışında herhangi bir ödeme yapılmaz. Kendilerine maaş bağlanmaz ve özlük/emeklilik hakları da başlamaz’’ diyerek iki yasa arasındaki çelişkiye dikkat çekiyor.

M.B. de MEB bursiyerlerine karşı yapılan başka bir çifte standartı şöyle nazara veriyor; ‘‘Eğitim ateşeliği Sandy kasırgası dolayısıyla burslarımızın geç yatacağını sitesinde ilan etti. Oysa Amerika’daki TPAO (Türkiye Pertolleri Anonim Ortaklığı) bursluları burslarını ayın 2’sinde sadece bir gün gecikme ile aldı.’’

D.Ç ise durumun ne kadar trajik boyuta ulaştığını şu şekilde izah ediyor; ‘‘Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisindeki ilk basamağını aşamadık hala... Ciddi bir stres kaynağı haline geldi bu durum. Ailesinden çok uzaklara gelmiş, yoğun derslerin, dil öğrenmenin, yabancı kültürde yaşamanın zorlukları yanında, bir de maddi sıkıntılar ile sınav ediliyoruz. İstenilen şey ekstra bişey değil, sadece hakkımız olanı tarihinde yatırmaları.’’

H.T. isimli bursiyer ise, ‘‘Kira günümüz geçti ve ev sahibi zamanında ödemediğimiz için evi boşaltmamızı istedi..’’ diye yaşadığı zorluğa vurgu yaparken M.Ş.B isimli bir başka bursiyer de, ‘‘Bizim sorunlarımız sadece bursun her ay düzensiz yatması ile ilgili değil. Bazılarımıza aylarca hiç bir ödeme yapılmıyor. Ben en son bursumu ağustos ayında almıştım ve şu an arkadaşlarımdan borç aldığım paralar ile hayatımı ikame ettiriyorum. Eğer bu ay benim hesabıma burs yatmazsa malesef burokratik nedenlerden dolayı şubat ayına kadar beklemem gerekecek.’’